Aslında sahip olduğunu sandığımız ya da olmaya çalıştığımız hiçbir şey bizim değil. Sahibi olduğunu sandığımız şeyleri bir gün bırakmak zorundayız.
Aileni, eşini, dostunu, malını, unvanını, bedenini… Hatta “ADINI“ bile peki bu sahip olma tutkusu, öfke, kavga, patırtı, itiş, kakış ve bu kadar nefret neden ki?
Sürekli eksik arama, sürekli ikaz etme hastalığı ile hep ama hep olumsuz olanı görme tutkusu neden?
Unutmak güzel olana iyi olana karşı oluşmuş bir duygu hali oldu olumsuzluğa sarılma hastalığına yakalandık.
Dünya bir duraktı ya ve karşılaştığımız herkes bu duraktan gelip geçen yolculardı ve en önemlisi herkes kendi yolunun yolcusu ve saati gelen binip gidiyor.
Zamanı dolmadan araç gelmeden sarılmak birbirimizi tanımanın tadını çıkarmak bu denli zor olmamalıydı.
Mutluluğu yakalamak için ya da hayatını değiştirmek için hiçbir şey için aslın da geç kalmış sayılmayız. Bu gün; tam da şu an hayatının en iyi günü olabilir bu senin elinde. Nefes alıyorsun, yaşıyorsun, dert, sıkıntı geldi diye zaman durmuyor ölüm gelmedikçe.
Başarısızlıktan asla korkmamalı, sonraki yıl sonraki yıl hep aynı döngüde şu an olduğun yerde kalmış olmak aslında korkutmalı.
Yaşanmış bitmiş olan dünü önceki yılları bırakmalı! O orada kalsın! Unutulmaz elbette ama geri gelmez; bitti, geçti, gitti işte elinde bu günün var, kıymetini bilmedin mi bu günde olacak dün. Hiçbir şeyi yarım ve yarına bırakmamalı!
"Yarına bırakma, bakarsın yarın olur da sen olmazsın!"
Kötüde olsa üzülsek de yaşanmış bir an yaşanmamış bir hayalden daha güzel olmuştur.
Kadın mısın, erkek misin, çocuk musun, genç misin, yaşlandın mı umursama bir yere illa yerleştirme, kendini sorguya tutup erteleme sadece o an için verdiğin karar senin istediğin karar mı ona bak sonrası yaşamadan bilinmez bu iş olsun özel hayat olsun eğitim hayatı olsun hiç fark etmez.
Hayat insanların; kusurlarını bulacak, yanlışını, eksiğini hatta hatasını bulup öyle ayakta kalıp başkalarını üzerek mutlu olacak kadar uzun değil.
Kötü olmak çok zor kendi kalbini karartırsın kendini olumsuzluklarla sarmalarsın ve bunun için yorarsın hani oysa iyi olmak çok kolay tebessüm ile yanlışı karşıya aktarırsın kelimelerin hırpalamadan çıkar kalbinden.
Üslubu güzel olanın hayatı da güzeldir.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
Behçet NECATİGİL