Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusu bundan 101. yıl önce olmaz denileni oldurdu. Kahramanlarımız; 26 Ağustos'ta canlarını hiçe sayarak vatanı için seferber oldu ve bu mücadeleleri takvimler 30 Ağustos'u gösterdiğinde zaferle sonuçlandı. Atalarımızın kanları ile yazdığı bu destan; dünyanın gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak da tarihe geçti. Fırat gazetesi olarak bizler de bu kahramanlık destanı ile bize bu güzel vatanı emanet eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna şehit düşen bütün ecdadımızı; rahmet, minnet ve özlemle anıyor ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı bu haklı gururla kutluyoruz.

Haber: Kübra TÜRKAN

Kahramanlarımızın kanıyla yazdığı kutlu destan; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yılını kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu özel gün Türkiye genelinde olduğu gibi Elazığ’da da coşkuyla kutlanacak. Bu özel günde 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın anlam ve önemi nedir? Diye merak edenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla olacaktır.  Bu nedenle haberimizin detayında 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın anlam ve önemine ilişkin ayrıntılı bilgileri  bulabilirsiniz.

30 AĞUSTOS 1922’DE NELER YAŞANDI?

Büyük Önder Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Temmuz 1922'de başlayan ve 30 Ağustos'ta büyük bir zaferle taçlandırdığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, tarihe altın harflerle yazılan en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak nitelendirilmekte. Tarihe yansıyan bilgilere göre 1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu'yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti, zor durumda bırakılmaya çalışılıyor ve Anadolu insanının yaşadığı bölgeler düşmanların işgaline ve işkencelerine sahne oluyordu.

Millet olma bilincimiz kahramanlıklar yazdırdı

Takvimler 15 Mayıs 1919'u gösterdiğinde de İtilaf devletlerinin izniyle Yunan Ordusu İzmir'e çıkarma yaptı. Millet olma bilinciyle hareket eden ve milletimiz küllerinden yeniden doğmak için canını hiçe saydı ve Kuvayımilliye ruhu ile hareket edildi. Milletin kararlığını da arkasına alan Ulu Önder, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk; 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz'u başlatan harekat emrini verdi.

Atalarımız kahramanlıkları ile tarihe geçecek işler başardı

Başkomutan Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe'de bu kutsal toprakları; milletine hediye etmek adına yoğun bir mücadeleye kalkıştı. Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi'nden düşmanı uzaklaştırdı. Taarruzun ilk gününden itibaren kahraman atalarımız; cesaret örnekleri ile tarihe kazınacak bir kahramanlık örneği sergiledi.

Zaferin ardından Atatürk’ün liderliğinde kahramanlarımızın kutlu yürüyüşü devam etti

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi. Büyük Zafer'in ertesi günü, 31 Ağustos'ta Zafertepe Çalköy'de bir evin bahçesindeki kırık kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkomutan Mustafa Kemal, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile durum değerlendirmesi yaparak Yunanlıların yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir'e girme görüşünde birleşti ve Atatürk burada "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" mesajını vermiş oldu.

Zaferin mimarı Atatürk’ün dilinden zafere dair notlar…

Zaferin üzerinden iki yıl geçtikten sonra yani takvimler 30 Ağustos 1924’ü gösterdiğinde Mustafa Kemal;  "Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor” ifadelerine yer vermişti.

Mazisi şanla dolu güzel bir millet olmanın haklı gururunu yaşıyoruz

Fırat gazetesi olarak bizler de bu kutlu zaferin üzerinden 101’inci yıl dönümünü haklı bir gurur ve sevinçle karşılayarak, bu kahramanlık destanı ile bize bu güzel vatanı emanet eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna şehit düşen bütün ecdadımızı; rahmet, minnet ve özlemle anıyor ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı kutluyoruz.