Özel Haber: Kübra TÜRKAN

Elazığ 3 yılda 3 büyük deprem yaşadı. Yapı stoku her ne kadar 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi’nin ardından büyük ölçüde yenilenmiş olsa da asrın felâketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depremlerinin ardından acil ve ağır yıkılacak yapı stokumuzda yeniden 8 bini buldu. Acil yıkılması gereken binalar ivedilikle yıkılmaya başladı. Hatta geçtiğimiz günlerde bu konu özelinde Elazığ Valiliği’nden de bir bilgilendirme yapıldı.

ELAZIĞ’DA 30 ACİL YIKIM KARARI ALINAN YAPININ 29’U YIKILDI VE ENKAZLARI DA KALDIRILDI

Elazığ Valiliği’nden yıkılan yapılara dair açıklama yapıldı. 30 yapıya acil yıkım kararı verildiği duyuruldu.  Açıklamada; “06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle Elazığ ilinde gerçekleştirilen hasar tespit çalışmaları 14.03.2023 tarihi itibariyle tamamlanarak askıya çıkartılmıştır. Yapılan hasar tespit çalışmalarına göre; İl Merkezinde 30 yapının acil yıkım kararı alınmış olup, bu kapsamda 29 yapının yıkım işlemi gerçekleştirilerek enkazları kaldırılmıştır” denildi.

DAVA NETİCELENMEDEN ACİL YIKIM KARARI OLAN YAPIYA DOKUNULAMIYOR!

Mart ayı tamamlanmadan çok tehlikeli sınıfta yer alan yapıların yıkılması ve enkazlarının da kaldırılması elbette önemli bir adım. Lakin bu 30 yapıdan biri ile ilgili hukuki bir süreç başlatıldığına da değinilerek, hukuki süreçten dolayı orada herhangi bir işlem gerçekleştirilmediğine de açıklık getirildi. Açıklamada yıkılmayan bu yapıya dair de bir takım bilgiler yer aldı. Valiliğin açıklamasında yıkılmayan o yapıya dair yer alan bilgide; “Rüstempaşa Mahallesi Şeyh Şamil Bulvarı No:9 adresinde bulunan binanın, acil yıkım kararına karşı bina maliki tarafından Elazığ 1. İdare Mahkemesi'ne dava açılmış olup dava sonucuna göre işlem tesis edilecektir” ifadeleri yer buldu.

KESİN KARAR İLAN EDİLMEDEN YIKIM İŞLEMİ YAPILAMAMAKTA!

Hasar tespite dair vatandaşların merak ettiği birkaç soruda Elazığ Valiliği’nden yapılan açıklamada yer buldu. Açıklamanın devamında; “Hasar tespitleri 16.03.2023 ile 14.04.2023 tarihleri arasında 30 gün süreyle askıya çıkarılmış olup itiraz başvuruları sonucuna göre yeniden değerlendirildikten sonra kesinlik kazanarak ilan edilecektir. Ön hasar tespitleri sonucunda ağır hasarlı binaların kullanımına (giriş-çıkış) müsaade edilmemiştir. Ağır hasarlı binaların yıkım işlemleri ancak hasar tespitleri kesinleşip ilan edildikten sonra gerçekleştirilecektir” denilerek kesinleşmeyen yapılarda bir işlem yapılmadığına dikkat çekildi.

TEHLİKE ARZ EDEN YAPIYLA İLGİLİ HUKUKİ KARAR İVEDİLİKLE VERİLSEYDİ; İKİ KİŞİ BELKİ DE HAYATTA OLACAKTI!

Açıklamadan da anlaşılacağı üzere her şey hukuki sürecine göre işlemesine işliyor ama işte bir de işin aması var. Yıkılmayan ve dava süreci devam eden bu yapılar ne yazık ki tehlike arz etmeye de vatandaşları tedirgin etmeye de devam ediyor. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinin ikincisinde bir polis bir sivil vatandaşa mezar olan Akpınar Mahallesi’ndeki yapı ile ilgili de hukuki süreç devam ediyordu. İlk sarsıntıda bina apor topar boşaltılmasaydı. Can kaybı çok daha yüksek olabilirdi. Çünkü ikinci depremle bina bir anda enkaz yığınına döndü. Bu yapının dava süreci seri bir şekilde neticelendirilmiş olsaydı. Belki de ne bir polisimiz şehit olacak ne de bir sivil vatandaşımız canından olacaktı. Yani insan hayatına endeksli işlerde; hukuk kararları yılan hikâyelerine döndürülmeden ivedilikle verilmeli.

İNSAN HAYATI, UZUN DAVA DÖNEMLERİNE KURBAN EDİLMEMELİ!

Yani insan hayatının söz konusu olduğu yerde hukuki süreç çok uzamamalı! Çok tehlikeli olan yapılar ile ilgili hukuki bir mücadele başlatılıyorsa malumunuz deprem bölgesindeyiz ve bundan dolayı da hasarlı yapılarla ilgili kesin kararlar ivedilikle çıkartılmalı! İnsan hayatı göz göre göre uzun dava süreçlerine kurban edilmemeli! Vatandaşlar tehlikeli yapıların etrafında ilerlerken tedirginlik duruyor. Her ne kadar ağır hasarlı yapılara giriş çıkışlar yasaklanmış olsa da özellikle orta hasarlı olan ama mülk sahipleri tarafından boşaltılan yapılarda ne yazık ki bazı suçluların meskeni haline geldi. Yani tehlikeli yapılar sadece tedirginlik oluşturmuyor üstelik bir de mahalle sakinlerinin huzurunun kaçmasına sebep olarak; mahallelerin düzenini bozuyor.

MUHTAR ŞAHİNOĞLU, HASARLI YAPILARIN MAHALLE DÜZENİNİ ETKİLEDİĞİNE DEĞİNEREK; “HASARLI YAPILARA GİREN HIRSIZLAR YÜZÜNDEN İLGİLİ PERSONELİNDE CANI TEHLİKEDE”

Böylesi yapıların sıkça bulunduğu mahallerden biri olan Sarayatik Mahallesi’nde de hasarlı olduğu için boşaltılan yapılarda hırsızlar kol gezmeye başladı. Bu durumu ilgilere aktaran Sarayatik Mahalle Muhtarı Aytaç Şahinoğlu; “Ağır hasarlı binalardan sökülen kapılar, pencereler, musluklar yüzünden hem mahalle sakinleri rahatsız oluyor hem de Elazığ Belediye'sinin personelleri tehlike arz eden binaların önünü temizlemek, zaman zaman ağır hasarlı binaların içerisine girip sökülen muslukların sularını kesmek için hayatlarını tehlikeye atıyorlar” dedi.

HASARLI YAPILAR, HEM VATANDAŞA HEM DE DEVLETE KÜLFET!

Mahalle sakinlerinin sorunlarını ilgili kişilere aktardıklarını ve onların da çözüm için mahallelerine geldiğini de kaydeden Muhtar Şahinoğlu; “Bu konuda vatandaşlarımızı duyarlı olmaya davet ediyorum. Geçtiğimiz gün talebimizi ilettiğimizde anında çözüm üreten, talimat veren Elazığ Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları'na, Temizlik işleri Müdürlüğü personellerine, Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekiplerine ayrı ayrı teşekkür ederim” diyerek hasarlı yapılara hırsızların dadanmasının hem vatandaşa hem de devlete külfet olduğuna açıklık getirdi.