02.02.2023, 11:18

Sonsuzluğa mektup

Her akşam aynı hüzün,

Yol gözler iki gözüm,

Dış kapıda beklerim,

Avucum içinde yüzüm…

Sen gelmezsin bir türlü,

Dertlerim türlü türlü,

Nice dertleri çektim,

Bu başka türlü.

Kaynak: Lyricfind

Güneşin hafif kızıllığında rengarenk görüntülerin muhteşem dansı başlar. Daha sonra insana korku veren karartı belirir, kızarıklıklar kor parçasına dönüşür, kor parçası içinde insan yüzünü andıran üç büyük leke belirir.

Güneş, karartı halinden yavaş yavaş açılarak altın bir küre halini almaya başladığında; kayıklara binmiş ışıklar daha önce görülmemiş milyonlarca rengi etrafa saçar…

Yavaş yavaş elmas parçası gibi kristalleşip eski durumunu aldığında GÜNEŞ! Yaylalarda hayat başlamıştır…

Çocukluğunun güzelliklerini yitirdiği bu yaylalara genç bir anne olarak geri dönmüştü. Kulaklarında rüzgârın hüzün şarkılı ıslığı, gözlerinde hasretin nemi…

Elleri, o kınalı sağımın usta elleri duada,

Şehit babasına ve şehit gardaşına…

Yarısı savaş esiri olmak üzere 34.000 kayıp verilen 1916 yılı Rus işgalinin acılarını tekrar tekrar yaşar gibiydi.

Babasının “kalkın gidiyoruz” deyip, tüm mal varlıklarını bırakıp köyü terk ettikleri yola bakarken...

Yüreğindeki yangın, dağlarda yankılanan bir türkü olarak hançeresinden avaza dönüşüyordu;

Gara çadır is mi tutar,

Martin tüfek pas mı tutar,

Ağlayanım anam, bacım,

Elin kızı yas mı tutar.

Evet;

Bacısı olarak şehit gardaşına, 12 yaşında yolda yitirip bir kayanın dibine emanet ederken ahirette buluşma akdinde bulunduğu babasına göz pınarlarından incilerini akıtıyordu…

Daha sonra bu inci gözyaşları; kaybettiği iki oğluna gözlerinin ferinin sönmesine sebep olacak şekilde aktı, aktı, aktı…

Nadir bir dağ çiçeği olan bu çileli kadın; mahir parmakları ile yüzlerce hayvanın memelerini incitmeden sağar ve kovalara onların ak sütünü akıtır, yavruların (kuzuların) payını ihmal etmezdi.

Tıpkı,

Kendi yavrularının ve yavrusunun kendisine emanet ettiği yavrularının paylarını ihmal etmediği gibi…

Meşe ağaçlarının gökle birleştiği dağların eteklerinde göz alabildiğine yemyeşil çayırlar, rengarenk çiçekleriyle bir gelin tacını andırırlardı. Nazlı akan dereler ise genç kızların belindeki gümüş kemerleri…

Gökyüzündeki yıldızlar el uzatıp tutacağımız kadar yakın olurdu yayla gecelerinde,

Başım kucağında…

Bazen bir yıldız kayar, sudaki aksi kendisine eşlik eder ve ben onu dudaklarımın kıpırdanışlarıyla sonsuzluğa uğurlardım.

Sen ise saçlarımdaki yıldızları parmaklarınla tarar yüzümü okşardın hafif dokunuşlarla…

İncitmekten korkarcasına.

Evet yüreği bedeninden büyük kadın;

SAİT’İN KIZI, BABAMIN ANASI.

Ağdalı Türkçe konuşmadan, senin tabirinle “Dil çırtmadan” seni senden sonra nasıl anladığımı, bana seni tanıyanların anlattığı şekliyle ve benim de seninle yaşadıklarımı harmanlayarak anlatacağım.

Hatalarım ve kusurlarım olursa o yüce gönlüne sığınırım.

CANIMIN İÇİ, BAŞIMIN TACI.

Adet üzerine sorim, nasılsın, eyi misin? Eyi olmanı can-ı gönülden, rabbimden niyaz ederim. Halın, kefin nasıl?

Babamla gucağ gucağasın payam ağacının kölgesinde.

Emim Cafer, bibim Sakine, Sıdıka ve en son yanan gelen Saniye ile neler gonişisiz?

Teze haberleri sahan Saniye bibim getirmiştir.

Torunlarının ve torunlarının çağalarının halının vağtının nasıl olduğunu…

Eminim ki en çoğ merak ettiğin Oğuz da eyi, gözün artığ arğada galmasın. Kel horoz erçelliği bırağtı, uslandı rahat ol artığ.

Zöhre nasıl dediğini duyar gibiyim. Uzun süre çileli bi hayatı oldu Allah’tan Ümit diye bir oğlu var da tüm aileye umut oldu. İki defa evlat acısıyla sınandı Zöhre. Senin gibi gözünün yaşı heç dinmedi. Şimdi eyi eyi…

Benden soracağ olursan “oğul o gıvırcık saçlı asortik gız” deyidin ya! Onlan evlendim. Bi oğlum bi de gızım var. Oğluma babamın adını koydum Reşat, gızım ise Çise Ceren yani yağmur damlası, ceylan yavrusu anlamında. Her ikisi de abukat oldular. Oğlan babam gibi beyefendi, gızım senin gibi dik başlı, sözünü sakınmayan ama merhametli ve haksızlığa tahammülsüz…

Gara gaş, gara göz biri. Çoğ severdin görseydin her ikisini de.

Onlara seni çoğ anlattım, görmüş gibi taniler seni…

Özer abem bize baba oldu, her derdimize goşi. İki gızı var biri toğtor, diğeri İngiliz dili mezunu yani öretmen. Toğtor gızından iki erkek torunu var. Allah Özer abeyi başımızdan eksük etmesin.

Şazer, Muzaffer, Ali, Zülfikar, Gülay, Sibel hepsinin dünya meşgaleleri içerisinde inişli çığışlı hayatları oldu. Ama hepsinin de çağaları eğitimli ve kendilerine toplumda saygın yer edindiler. Çoğ şükür…

Kurban olduğum, orada buradan daha çoğ arğadaşın, ağraban, çağaların ve sevdüklerin var.

Senden sonra Hediye abla, Emoş bibi, Fatma nine, Besse nine, Abdullah amca, Mamoş abe, Osman amca, Adalet abla, Adalet ablamın gızı Gadriye, o çoğ sevdiğin Naime abla, Hasan Heyri amca, tiken olup gözüne battığın anamın anası Nure ve dedem Kel Maho (Mehmet) terk-i dünya ettiler. Dayın gızı Sebahat abla da hak dünyaya göçtü.

Ramazan abe ve dayın oğlu Ahmet sağ ama yaşlılık denen hastalığın arğadaşı olmuşlar…

Mahle, eski mahle değil. O bağçalı evler yığıldı, yerine apartumanlar yapıldı. Bizimkisi de bu değişimden nasibini aldı.

O altında abdest aldığın kaysı ağacı, uzun asması, koğuşu mahleyi saran ısparta gülü de yoğ artık.

Zaten senden sonra her şey viran oldu…

Bazen zuvağ gapısı açığ yukarı bağim gibi gelir. Bahça gapısının hemen dışında meşe külü ile Hasan amcanın galayladığı guşganayı yuğisin. Deterjan kullanmayı sevmezdin zaten…

Gazan gine gayni içinde soda ve çivitle yuğduğun ve ikinci gaynara bırağtığın beyaz çamaşırla var sanki. Gözümü kırptığımda kaybolur görüntü, hüzün başlar. Hüzün derken; bilisin biz çağalar da baharda hazanı yaşadığ. Sen oğlunu gaybettin biz babamızı, sen gelinini kaybettin biz anamızı…

O küçük odaya girip gapıyı arğadan kitlediğinde merakımıza hakim olamayıp bahça penceresine goşardığ ve içeriyi gözetlemek isterdik. Fakat gapı gapanıp arğadan kilitlenince pencerenin de perdesi çekili olurdu. Sadece içeriden senin hıçkırıkların duyulurdu.

Bi gün perde aralığ galmıştı ve seni dizlerinin üzerine çökmüş, çeyiz sandığından çığardığın bohçayı öpüp goğladığını ve gözyaşlarınla suladığını görmüştüm. Sen içeride ağlarken ben de dışarda sessiz hıçgırığlarla sana eşlik etmiştim.

Seni bir de; sahiplerine haber verilmeden yol genişletme çalışmaları sebebiyle dümdüz edilen kerbelanın kayıp çağaları misali yok edilen, dirisine saygısı olmayanın ölüsüne de saygısı olmazın ispatı Sürsürü Mezarlığı’nın savrulup atılmış dikenli tellerini avuçlayan ellerinden akan kızıl kan toprağı sularken “Oğluumm, Cafer’im feryadını”…

Ve dilinden düşürmediğin “Toprağın başında dirildim öldüm” mısralarıyla pınara dönen gözyaşlarını

UNUTAMAM.

Orada öğrendim; amcama aşık Zülfiye’nin amcamın askere gideceğinin bir önceki gecesi pusu kurularak geçmiş ve geleceğinden koparılmasına dayanamayıp ince hastalığa yağalandığını ve kısa bir süre sonra vefat ettiğini…

“Dünyada gavuşamadılar, bari ahrette gavuşsunlar” diye amcamın yanına defnedilmesine tahammülsüzlüğün bitmişti her ikisinin de kaybedilen mezarlarının başında…

Hediye ablayla ilk defa aynı duyguları paylaşmıştın. O gızına, sen oğluna ağıtlar yakarken…

Dedeme öfkenin sebebinin de amcam olduğunu öğrendim yıllar sonra. Pusu kurularak hayattan koparılan Cafer’inin intikamını almadığı için!

“Suçu ispat edilemeyen adama yapamam, haksız yere can alamam. Kendimi imansız edip, Allah’ın huzuruna yüzü gara çığamam” demesi yüreğinin yangınını söndürmeyip yaşamın boyunca dedeme garşı gönlünün doğrulmamış olduğunu amcanın oğlu Ahmet abeden öğrenmiştim.

Onun içindir ki dedeme her bağışında bulutlanan gözlerin ve dedemin sessizliği ve deniz mavisi gözlerinin nemlenmesi…

Dedemin dudaklarının titrediğini, sakallarının kıpırdanışından hisseder, fakat anlamlandıramazdım. Meğerse sebebi buymuş…  

Kal’a bedenlerinizin surlarını yıkmış bu olay.

Dedem çoooğ uzağlara savruldu, ayrı düştü hepinizden…

Sen çağalarınla bir arada, o ise çoğ uzağta, ANGARA’DA

Üstad İhsan TARAKÇI’nın dediği gibi “koza böcekleri gibi kendime oyacağım mezarın içinde yeniden doğmak istiyorum”.

SİZLERLE YAN YANA.

Yorumlar (50)
Halis berdi 2 ay önce
Hassa bir Elazığ dili çok güzel
Osman 2 ay önce
Abim, bu yazıya bir eser diyebiliriz.
Burhanettin AKTI 2 ay önce
Hayatın; gerçek, zorluk, samimiyet, aşk ve saf -temiz duygular içinde güzel ahlâk içinde yaşanılan imrenilecek bir boyutu . Emeğin şaşmadan adresini buluyor. Devamını bekleyeceğim.
İbrahim Güven 2 ay önce
Yöresel şiveyle yöreye özgü yaşanmışlıkların güzel bir anlatımı. Yazılarını okurken Gakko dilini bizde yavaş yavaş kapacağız. Aslında yok birbirimizden farkımız, sanırım kolay kaparım. Bu arada bütün ölmüşlerine de rahmet diliyorum.
Yavuz BOZTEPE 2 ay önce
Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşAllah.Yuregune, emeğine,kalemine sağlık gardaşim.
Melahat Şekeroğlu 2 ay önce
Oğuz Türk 2 ay önce
Kalemine yüreğine sağlık abim
Özge 2 ay önce
Yine harika bir üslup, mıhteşem bir yazı. Aklınıza, gönlünüze sağlık
Nurettin Doğan 2 ay önce
Ah abi ah öyle günlere gecelere kaldık ki rüyalarda bile güzellik bulamıyoruz, sağlık diliyorum yüreğine
Namaz Vakti 25 Mart 2023
İmsak 04:50
Güneş 06:13
Öğle 12:34
İkindi 16:03
Akşam 18:46
Yatsı 20:03
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 27 57
2. Eyüpspor 26 53
3. Sakaryaspor 27 49
4. Pendikspor 26 47
5. Keçiörengücü 27 47
6. Rizespor 25 46
7. Manisa FK 26 42
8. Bodrumspor 26 41
9. Boluspor 26 41
10. Bandırmaspor 26 40
11. Göztepe 26 38
12. Tuzlaspor 27 28
13. Altay 27 25
14. Adanaspor 27 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 26 20
17. Gençlerbirliği 26 18
18. Denizlispor 27 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13