Uzman Psikolog Murat İnce: “İnsanlar siyasetle değil, geçim sıkıntılarıyla ilgileniyor”

İçerisinde yaşadığımız süreç itibariyle insan psikolojisinde ortaya çıkan durumlardan insanların nasıl etkilendiğine siyasetin insanlar üzerinde nasıl etki bıraktığına dair gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog, Aile Danışmanı Murat İnce; “İnsanı etkileyen her şey doğal olarak insanın psikolojik duygu durumuna da etki ediyor.  Son zamanlarda siyaset herkesin daha çok gündemine yerleşti. Bu duruma bir sonuç olarak bakmamız gerekir. İnsan doğası gereği rutinin pek dışına çıkmayı sevmez yani istikrarı sever diyebiliriz. Ülkemizde son birkaç yıl özelliklede son 6 ay devamlı artan bir şekilde ekonomik sıkıntı devam ediyor. Tabi bu durum benim gözlemlediğim bir durum. Bu ekonomik sıkıntı gün geçtikçe çok daha geniş kitleleri etkilediği için insanlar doğal olarak kendilerince bir tepki veriyorlar ve yine doğal bir şekilde yeni oluşan normale uyum sağlamak için çözüm arayışlarına giriyorlar. Ekonomi ile ilgili bir çözüm siyasetle ilgili olduğu için insanlar siyasetle daha fazla ilgileniyorlar. Aslında insanlar siyasetle değil, kendi geçim sıkıntılarıyla ilgileniyorlar. İşte savaş zamanlarında en temel ihtiyaçlar karşılanamaz durumda olduğu için korkunun ve kaygının en zirveye çıktığı zamanlardır diyebiliriz. Hali hazırdaki Ukrayna savaşındaki durum bizim ülkemizi farklı etkiliyor. Türkiye’de yaşayan bir insan sadece oradaki insani olaylara üzülmüyor bunun dışında en temel ihtiyaçlarımızdan (buğday, sıvı yağ, doğalgaz vb.)  bir kısmını savaştaki ülkelerden karşıladığımız için daha fazla kaygılı olabiliyoruz” dedi.

SİYASET 18.04.2022, 16:55 20.04.2022, 01:19
Uzman Psikolog Murat İnce: “İnsanlar siyasetle değil, geçim sıkıntılarıyla ilgileniyor”

Röportaj: Remziye KÖKBURİ

İnsanların korku ve kaygı içerisinde yaşamasına neden olan birçok faktör vardır. Bunların günümüzde temel nedeni neye dayanıyor ve insanları en çok etkisi altına alan durumların neler olduğunu Uzman Psikolog, Aile Danışmanı Murat İnce tek tek cevapladı. İnce; “Korku ve kaygılarımız en ufak bir söylentinin dahi bizi tedirgin etmesine sebep olabiliyor ve ihtiyacımız olmadığı halde bazı temel gıda ürünleriyle ilgili evde stok yapma ihtiyacı duyuyoruz. İnsanı etkileyen her şey doğal olarak insanın psikolojik duygu-durumuna da etki ediyor.  Son zamanlarda siyaset herkesin daha çok gündemine yerleşti. Bu duruma bir sonuç olarak bakmamız gerekir. İnsan doğası gereği rutinin pek dışına çıkmayı sevmez yani istikrarı sever diyebiliriz” ifadelerini aktardı.

İnsanlar neyle karşılaşmaktan korkuyor, insanların kaygıları ne boyutta?

“KAYGI VE KORKU ARASINDA ÖNEMLİ FARKLAR DA BULUNMAKTADIR”

Korku, herkesin yaşayabileceği temel bir duygudur. Korku, aniden ortaya çıkan bir tehlikeye karşı gösterilen bir tepkidir. Bu tehlike gerçek ya da kişinin algıladığı bir tehlike olabilir. "Kaygı duygusu" ile "korku duygusu" çok yakından ilişkili duygulardır. Kaygı ve korku arasında önemli farklar da bulunmaktadır. Korku daha çok bu anda ortaya çıkan tehlikelere karşı gösterilen bir tepki iken kaygı gelecekle ilgili endişeleri içermektedir. Yani kaygı daha çok geleceğe yöneliktir. Mesela yoldasınız birden önünüze bir pitbull köpek geldi üzerinize doğru geliyor bu durumda korku tepkilerini vermeniz doğaldır ve hayati önemi vardır. Kaygı, gelecekte ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı bedenimiz ve düşüncelerimizdeki değişikliklerdir. Kaygının örneklerinden birisi sınavlarda yaşanmaktadır.  Sınava girmeden birçok öğrenci sınav kaygısı yaşamaktadır. Kaygının kaynağı belli değildir. Kaygılanan kişinin hayatında korkudaki gibi somut bir tehlikeden bahsedilemez. Örneğin içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde Covid-19 testi pozitif çıkan bir kişi yoğun bir şekilde korku yaşar ancak Covid-19 olma tehdidi yaşayan başka bir insan çok kaygılı olabilir.  Yaşamın bir parçası olan kaygı, uygun şiddette olduğunda hedeflerimize ulaşmamızı sağlayabilirken, aşırı olduğunda iş ve sosyal yaşamı zorlaştırabiliyor ve bu hastalık boyutunu alabiliyor.

Ekonomik kaygılar ve ülkelerin savaş halinde olması toplumun psikolojisi açısından oluşturacağı etkilerden bahseder misiniz?

“NE DÜŞÜNÜYORSAK ONA GÖRE DUYGULARIMIZ GELİŞİYOR”

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi, en çok bilinen motivasyon teorilerinden birisidir. Bu hiyerarşi, insanların diğer daha gelişmiş ihtiyaçlara geçmeden önce temel ihtiyaçları karşılamaya motive olduklarını ileri sürüyor. Maslow’un hiyerarşisindeki ihtiyaçlar arasında fizyolojik ihtiyaçlar (yiyecek ve giyim), güvenlik ihtiyaçları (iş güvenliği), sosyal ihtiyaçlar (arkadaşlık), benlik saygısı ve kendini gerçekleştirme yer alır. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en altında fizyolojik ihtiyaçlar yer alır. Nedir bu en temel ihtiyaçlarımız; su, gıda, barınma, uyku ve sevgi ihtiyacıdır. Bu temel ihtiyaçlar karşılandığında ikinci basamak olarak güvenlik ihtiyacımız gelir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi, daha düşük bir ihtiyaç karşılanmazsa, daha yüksek olanların göz ardı edileceğini öne sürüyor. Yani bu su, gıda ve barınma gibi en temel ihtiyaçlarımız karşılanmadığı durumlar kaygımızın en yüksek olduğu zamanlardır.  İşte savaş zamanlarında en temel ihtiyaçlar karşılanamaz durumda olduğu için korkunun ve kaygının en zirveye çıktığı zamanlardır diyebiliriz. Hali hazırdaki Ukrayna savaşındaki durum bizim ülkemizi farklı etkiliyor. Türkiye’de yaşayan bir insan sadece oradaki insani olaylara üzülmüyor bunun dışında en temel ihtiyaçlarımızdan (buğday, sıvı yağ, doğalgaz vb.)  bir kısmını savaştaki ülkelerden karşıladığımız için daha fazla kaygılı olabiliyoruz. Bunun gibi korku ve kaygılarımız en ufak bir söylentinin dahi bizi tedirgin etmesine sebep olabiliyor ve ihtiyacımız olmadığı halde bazı temel gıda ürünleriyle ilgili evde stok yapma ihtiyacı duyuyoruz. Bu durumun bir benzeri pandemi döneminde de yaşandı aslında. Şimdi bana diyeceksiniz ki hocam herkes aynı davranışı göstermiyor yani bazılarımız evimizde stok yapmadık ya da yağlara saldırmadık. Bunun olmasının sebebi olan bir olayı anlamlandırmamızla ilgili tamamen. Yani biz savaş veya herhangi bir olay hakkında ne düşünüyorsak ona göre duygularımız gelişiyor ve bu duygular ve kaygılarda bizi o yönde bir davranışa yönlendiriyor.

Sosyal medyada ve gündelik yaşamınızda siyasetin çok göz önünde bulundurulması ile alakalı söylemek istediğiniz nelerdir? Doğru buluyor musunuz?

“İNSANLAR SİYASETLE DEĞİL, KENDİ GEÇİM SIKINTILARIYLA İLGİLENİYORLAR”

İnsanı etkileyen her şey doğal olarak insanın psikolojik duygu-durumuna da etki ediyor.  Son zamanlarda siyaset herkesin daha çok gündemine yerleşti. Bu duruma bir sonuç olarak bakmamız gerekir. İnsan doğası gereği rutinin pek dışına çıkmayı sevmez yani istikrarı sever diyebiliriz. Ülkemizde son birkaç yıl özelliklede son 6 ay devamlı artan bir şekilde ekonomik sıkıntı devam ediyor. Tabi bu durum benim gözlemlediğim bir durum. Bu ekonomik sıkıntı gün geçtikçe çok daha geniş kitleleri etkilediği için insanlar doğal olarak kendilerince bir tepki veriyorlar ve yine doğal bir şekilde yeni oluşan normale uyum sağlamak için çözüm arayışlarına giriyorlar. Ekonomi ile ilgili bir çözüm yönetimle yani siyasetle ilgili olduğu için siyasetle daha fazla ilgileniyorlar. Aslında insanlar siyasetle değil, kendi geçim sıkıntılarıyla ilgileniyorlar. Biraz önce bahsettiğimiz Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ki en temel ihtiyaçlar burada da devreye giriyor. Yani en temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında dahi zorluk yaşamaya başlayan insanlar bu konuda daha fazla kaygılı hale gelebiliyorlar.  Bu kaygıları olan insanların bazıları zaten önceden de kaygı yaşamışlarsa bunlarda tetiklenebiliyor. Kaygılar arttıkça gündem daha fazla siyaset olmaya başlıyor. İnsanlar kendilerini ifade edebilmek için çeşitli yollara başvururlar. Bu yollardan biri de sosyal medyadır. Sosyal medya insanların kendini tüm dünyaya sunduğu bir alan olabildiği için çok çekicidir. Örneğin sosyal medya aracılığıyla bir siyasi parti liderine, çok ünlü bir şarkıcıya, bir gazeteciye veya bir psikoloğa ulaşabilir, onunla sohbet edebilir veya en azından fikirlerinizi beyan edebilirsiniz. İşyerinde, kahvehanede veya dost meclisinde konuşurken sizi çok az insan duyar ancak sosyal medya tüm dünyaya açık bir yerdir, herkese sesinizi duyurabilirsiniz. Siyasetin fazla konuşulmasına bir sonuç olarak bakıyorum hatta bir ihtiyaç. Çünkü insanlar şimdiki ve gelecek hayatlarıyla ilgili kaygıyı ne kadar çok yaşıyorlarsa o kadar fazla siyasetle ilgilenmek zorunda hissedebiliyorlar. Ancak sürekli siyaset konuşmak ya da bu futbol konuşmak kişi de başka bir problemin sebebi olabilir.

Pandemi döneminden sonra günümüz de insan psikolojisinin ne durumda olduğuna dair açıklamada bulunabilir misiniz? Korkuları yüzünden psikolojik destek almak isteyen çok insan oldu mu?

Aslında pandemi dönemi daha bitmedi. Çünkü halen Covid-19 bulaşı devam ediyor ve bu sebeple insanlar yaşamlarını kaybediyorlar. Pandemi bitmediği için çok çeşitli etkilerini ileriki zamanlarda göreceğiz ancak bugüne kadar ki psikolojik etkilerinden bahsedebiliriz. Üzerinden 2 yıl geçti ve psikolojik etkileri çok çeşitli oldu diyebiliriz. Ekim 2021’de Tıp dergisi 'The Lancet'te yayınlanan araştırmaya göre pandeminin en sert etkisinin hissedildiği 2020'de, küresel çapta depresyon rahatsızlığı yüzde 28, anksiyete (kaygı) bozukluğu ise yüzde 26 oranında arttı. Türkiye’de bu oran depresif bozukluklarda yüzde 38,7, anksiyete bozukluklarında ise yüzde 28’in üzerinde artış gösterdi. Kovid-19 kaynaklı depresyon ve anksiyete (kaygı) vakalarının artışında Avrupa’da ilk sırada yer alan ülke ise Türkiye. Pandemi döneminden dolayı direk sıkıntı yaşayıp psikolojik destek almak isteyen aslında çok az oldu ancak pandeminin tetiklediği kaygılar ve depresyondan dolayı çok fazla insanın başvurduğunu söyleyebilirim.

Gençlerin eğitim ve sosyal yaşantısı içerisinde kaygılarından bahseder misiniz?

“YETERLİ İŞ ALANLARI BULAMADIKLARI İÇİN YURTDIŞINA GİTMEK İSTEYEN ÇOK FAZLA GENÇ VAR” ***

Gençler son zamanlarda en çok gelecek kaygıları ile ilgili sıkıntılardan bahsediyor. Özellikle pandemi süreci ve sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar gençlerin psikolojisini daha fazla bozdu diyebilirim. 14-26 yaş arası gençlerde depresyon ve kaygı sorunlarının çok fazla arttığını söyleyebilirim. Gelecekle ilgili yaşanan kaygılar ön plana çıkıyor. Gençler çok zeki bence bizim tahmin ettiğimizden daha fazla olanları görüyorlar ve olaylardan daha fazla etkileniyorlar. Özellikle aldıkları eğitimin karşılığında yeterli iş alanları bulamadıkları için yurtdışına gitmek isteyen çok fazla genç olduğunu gördüm. İnsan doğası gereği temelde 3 şeye ihtiyaç duyar diyebiliriz.  Bunlar kendini değerli hissetmek, ümitli olmak ve sevilmek. Her insan doğal olarak daha iyi şartları bulduğu zaman o imkânlardan yararlanmak için ülkesini bırakıp gidebilir ancak bu isteğin son yıllarda fazla olması beni hem üzüyor hem de düşündürüyor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“BU GÜNLERİN GEÇECEĞİNİ VE GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”

Ekonomik sıkıntılar direk olarak insanların psikolojisini bozmuyor ama dolaylı yoldan bozabilir. Psikolojik problemlerimiz sadece ekonomiye bağlı olsaydı Çayda Çıra mahallesinde 1,5 trilyonluk evde oturan bir kadının Çatalçeşme mahallesinde gecekonduda oturan bir kadından mutlu olduğu sonucu çıkardı ortaya ama gerçek hiç öyle olmayabilir aslında. Gençlerin kaygılarından bahsettik bence gençler kaygılanabilirler bu çok normal ancak ümitli olmalarını tavsiye ederim. Ben de gençken ülkemiz ekonomik bir kriz ortamındaydı ve sonunda düzeldi. Bugünlerin de geçeceğini ve güzel günler göreceğimizi düşünüyorum.

banner3
Yorumlar (0)
Namaz Vakti 24 Mart 2023
İmsak 04:52
Güneş 06:14
Öğle 12:35
İkindi 16:02
Akşam 18:45
Yatsı 20:02
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13