Ak Parti Elazığ Milletvekili Aday Adayı Av. Cengiz Gülaç: “Bu şehri güçlü bir şekilde temsil edeceğime inanıyorum”

Röportaj: Remziye KÖKBURİ

Geçtiğimiz haftalarda AK Parti Elazığ Milletvekili Aday Adayı olduğunu açıklayan Av. Cengiz Gülaç’a listeye girip girmemesi durumunda nelerin olabileceğine dair sorular yönelttik. Sorularımıza açıklık getiren Av. Cengiz Gülaç; “Listeye girersem; hayatım boyunca hep bir hikâyem oldu. Hep hayâllerimin peşinde koştum. Şunun garantisini verebilirim. Mecliste, ulusal basında, her yerde ve her şartta bu şehri gururlandıracağıma, güçlü bir şekilde temsil edeceğime inanıyorum. Listeye girmemek gibi bir derdim yok. Listeye girmeyince, kendime emek verdiğim 40 yılımı inkâr edecek değilim. Cumhurbaşkanımızın dava ve yol arkadaşı olarak hizmet etmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı. İşte Av. Gülaç ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin detayları…

Partinize bağlılığınızı ve sizi partinize bağlayan başlıca konuları özetler misiniz?

“AK PARTİ GERİ KALMIŞLIĞA, EZİYETE VE ACILARA KARŞI MÜCADELENİN ADIDIR”

Çok zor bir soru benim için. Daha doğrusu bu sorunun cevabı çok kolay ama soruya cevap verebilmemiz için belki de bir kitap yazmamız gerekecek. Benim gibi hayata belli bir düşünce çerçevesinde bakan insanların AK Parti’ye bağlılığı son 100 yılı kapsar. Zira AK Parti 100 yıllık bir geri kalmışlığa, eziyete ve acılara karşı mücadelenin adıdır. Bu sebepledir ki AK Parti olarak “ikinci yüzyılın” değil, “Türkiye Yüzyılının” inşasını vadediyoruz. Bu vaadin mimarı da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Elazığ’da cumhur ittifakını ve millet ittifakını nasıl bir tabloda görüyorsunuz?

“HDP’NİN HAMİSİ OLDUĞU ALTILI MASANIN SEÇİMLERDE ELAZIĞLILARDAN NASIL BİR TOKAT YİYECEĞİNİ GÖRECEĞİZ”

Elazığ’da Millet İttifakı’nı destekleyen hemşehrilerimizin hayata ve olaylara bakışını altılı masadan ayrı düşünmek lazım. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün belki de son kalesi Elazığ’dır. Elazığlı hemşehrilerimizin Selahattin Demirtaş’a özgürlük isteyen bilbordun önünde gururla poz veren bir liderin ve onun kurucusu olduğu altılı masa zihniyetinin yanında duracağına inanmıyorum. Aile yapımızı imha etmeye çalışan LGBT çığırtkanlığına sahip çıkanlarla, Ünal Çeviköz zihniyetiyle, Ayasofya’nın açılmasından abdesti bozulanlarla ve daha bin türlü gayri milli duruş sergileyenlerle Elazığlı aynı safta yer almaz. HDP’nin hamisi olduğu altılı masanın seçimlerde Elazığlı hemşehrilerimizden nasıl bir tokat yiyeceğini göreceğiz. Bu şehrin insanı hep haktan ve hakikatten yana tavır sergiledi. Seçimde sonuç değişmeyecek. Türkiye Yüzyılı hayâlinin karşısında Millet İttifakı duramaz.

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un Saadet Partisi Genel Başkanı’nı Elazığ’dan aday gösterilmesi talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“GÜRSEL EROL ŞAPKADAN SAYIN TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NU ÇIKARDI”

Sayın Gürsel Erol Elazığ’a ilk geldiğinde, kabul edelim, iyi bir hava yakaladı. Birçoğumuz muhalif bir ismin Elazığ’a katkı sağlayacağını düşündük. Sırf bu yüzden çoğu kişi, CHP zihniyetine çok karşı bile olsa Sayın Erol’u destekledi. Peki 5 yıla yaklaşan Gürsel Erol karnesine bir göz atalım. Aklımızda neler kalmış? 1. Gazi Caddesinin bir yanında ben yürüyeyim diğer yanında AK Partili vekiller. Bakalım kimin karşılığı daha çok? 2. Konuşursam neler neler olur? 3. Elazığspor’a maaşımı vereceğim. Vazgeçtim, kadın basketbol takımına vereceğim. Vazgeçtim, öğrencilere burs olarak vereceğim. 4.Diyabağa’nın torunuyum! Allah rızası için hafızalarınızı bir yoklayın, aklınızda saydıklarımdan başka bir şey kaldı mı? Allah rahmet etsin, Diyabağa çok vatansever birisiymiş. Rahmetle ve saygıyla anıyorum. Ama Sayın Erol, Selahattin Demirtaş’a özgürlük afişinin karşısında poz veren genel başkanına sesini çıkarmadığı gün rahmetli Diyabağa’nın mirasını reddettiği gündür. Diyabağa hayatta olsaydı sizce buna sessiz kalır mıydı? Bu savrulmalar içerisinde bir ara Elazığ’da ikinci sıradan aday olacağım, üçüncü sıradan aday olacağım, vazgeçtim, tekrar birinci sıradan aday olacağım diye diye 5 yılı tükettikten sonra şimdi de Gürsel Erol şapkadan Sayın Temel Karamollaoğlu’nu çıkardı. Galiba pek fazla ciddiye alınacak bir durum yok. Bizim açımızdan sıkıntı yok. Temel Bey Elazığ’dan aday olabilir. Hatta Elazığ’daki kampanyanın başına JeremyRifki’ni de getirebilirler. Seçimi kazanmaları halinde de Elazığ sokaklarında Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’la teşekkür turları da atabilirler! Bu arada ben de Sofu Abdullah’la Hacı Cemil’in torunuyum!

Afet Bölgesi hususunda Elazığ değerlendirmeniz nelerdir?

“GÜRSEL BEY YAYINLADIĞIM BELGEYİ ELİNE ALIP CEVAP VERMEDİ”

Afet bölgesi meselesi uzun hikâye. Hakimiyet gazetesindeki köşemde belge yayınladım. Sonra konuyla ilgili olarak Sevgili Zülfü Bal’la Manşet 23’te iki defa program yaptık ve belgeyi tekrar yayınladım. Gürsel Bey bugün itibariyle yayınladığım belgeyi eline alıp cevap vermedi. Bunun yerine bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar var dedi. Konuyu uzatıp Gürsel Beyi daha fazla zor durumda bırakmak istemiyorum.

2023 seçimlerinde partinizi ve Elazığ’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

“ELAZIĞ CUMHURBAŞKANIMIZIN ARKASINDA DAĞ GİBİ DURDU YİNE AYNISI OLACAK”

2023 seçimleri sanıldığının aksine bizim açımızdan çok rahat geçecek. Bu ülke insanının ferasetine güveniyorum. 21 yıldır insanlar Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmadı. Darbeler, Muhtıralar, kalkışmalar, yargı darbeleri, uluslararası ambargolar ve saldırılar oldu. Ama bu ülkenin insanı hep “Bu sefer izin vermeyeceğiz. Bu kutlu hikâye akamete uğramayacak. Yine yeniden güçlü ve itibarlı bir ülke olacağız…” dedi. İnsanımız kazanımlarını kaybetmek istemeyecektir. Elazığ bizi hep onurlandırdı. Elazığ Cumhurbaşkanımızın arkasında dağ gibi durdu yine aynısı olacak.

Kararsız seçmen hakkında düşünceniz nedir?

“TOPLUM YENİ YÜZLERİ SİYASETTE GÖRMEK İSTİYOR”

Elazığ AK Parti iktidarının 21 yılında alması gereken tüm yatırımları aldı. Tabii ki eksikler vardır. Buda çok doğal. Ancak Elazığ halkı güçlü temsil istiyor. Artık bu şehirde değişmesi gereken ve bunun için hepimizin mücadele etmesi gereken konu bu. İnsanlar farklı farklı kimliklerle değil, kişisel bilgi ve birikimleriyle Elazığ halkını temsil etmeli. Bu sebepledir ki toplum yeni yüzleri siyasette görmek istiyor. Ben de sadece kendi ismimle, yapıp ettiklerimle, Elazığ insanının bana gösterdiği sevgi ve ilgi sayesinde aday adayı oldum. Bütün hemşehrilerime çok ama çok teşekkür ederim. Bu kısa sürede bana yaşattıkları onuru hayatım boyunca unutmayacağım.

Yeni oy kullanacak seçmene seslenişiniz nasıl olacak?

“YA GENÇLERİMİZ YENİ ACILARA YELKEN AÇACAK YA DA TÜRKİYE YÜZYILININ HEP BİRLİKTE PARÇASI OLACAĞIZ”

Gençler şunu bilmeli… Onlardan önce bu ülkede acı bir hikâyesi olmayan bir nesil yok. Türk/Kürt, Alevi/Sunni, sağcı/solcu, dindar… Herkes devletin ceberut yüzünü gördü. AK Parti ile öyle veya böyle ülke tüm badirelere rağmen demokratik adımları attı. Bugünün gençlerinin, Allah’a çok şükür, acı bir hikâyesi yok. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımıza borçluyuz. Ya gençlerimiz yeni acılara yelken açacaklar ya da Türkiye Yüzyılının hep birlikte parçası olacağız.

Listeye girerseniz farklı bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

“BU ŞEHRİ GURURLANDIRACAĞIMA VE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİME İNANIYORUM”

Listeye girersem… Hayatım boyunca hep bir hikâyem oldu. Hep hayâllerimin peşinde koştum. Şunun garantisini verebilirim. Mecliste, ulusal basında, her yerde ve her şartta bu şehri gururlandıracağıma, güçlü bir şekilde temsil edeceğime inanıyorum. Hemşehrilerim biliyor ki, rahat durmam! Tabii ki bunu olumlu anlamda söylüyorum.

Listeye giremezseniz eğer partiye bağlılığınız ne boyutta olacak? Her koşulda hizmet edecek misiniz?

“CUMHURBAŞKANIMIZIN DAVA VE YOL ARKADAŞI OLARAK HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Kıymetli Arkadaşım, 21 yıldır AK Parti’de hiç görev almadım. İstediğim zaman çeşitli görevlerde bulunabilirdim. Basında, sosyal ve kültürel alanlarda daha fazla hizmet edeceğimi düşündüğüm için görev talep etmedim. Ama 21 yıldır Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a gönülden sadakatle bağlı oldum. Ortaokul yıllarından beri ideolojik duruşumla bilinirim. Listeye girmemek gibi bir derdim yok. Listeye girmeyince, kendime emek verdiğim 40 yılımı inkâr edecek değilim. Cumhurbaşkanımızın dava ve yol arkadaşı olarak hizmet etmeye devam edeceğim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“BU ŞEHRİN ŞEREFLİ VE GÜZEL İNSANLARINA HER ZAMAN LAYIK OLMAYA ÇALIŞACAĞIM”

Öncelikle benimle röportaj yaptığınız için çok teşekkür ederim. Keyif aldım. Umarım hemşehrilerimiz de keyifle okur. Son olarak şunları söylemek istiyorum: Benim bu şehir için, bu ülke için hayâllerim var. Hayâllerimin peşinde koşmak için herhangi bir makama ihtiyacım yok. Sadece Cengiz Gülaç olarak bu şehrin insanı her zaman sözüme kıymet verdi. Bakın bu o kadar kıymetli ki, yaşadığım onuru anlatamam. Sermayeyle anılmıyorum. Birileriyle veya bir yerlerle anılmıyorum. Sadece ismim var ve Elazığ’ın her ilçesinden, beldesinden, grubundan, Türk’ünden, Kürd’ünden , Alevi’sinden, Sünni’sinden, dindarından, sekülerinden destek görüyorum. İlginç bir şekilde en çok da muhalif vatandaşlarımızdan ilgi görüyorum. Bu şehir beni hep onurlandırdı. Nerde, hangi görevde olurum? Bilmiyorum. Bildiğim; bu şehrin şerefli ve güzel insanlarına her zaman layık olmaya çalışacağım.