Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Merkez Seçim İşleri Başkan Yardımcısı hemşehrimiz Av. Yusuf Şahin gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında Şahin; halkın içinde siyaset üreten bir parti olduklarına değindi ve Elazığlı seçmenin; Elazığ’ın sorunlarına hâkim ve bunları çözen kişileri vekil olarak görmek istediğini vurgulayarak, Elazığ’ın neresine dokunulursa dokunulsun bir sorun olduğunu kaydetti. Ayrıca Şahin; “Öncelik 6’lı masanın söylem birliğini oluşturmak” dedi.
Röportaj: Kübra TÜRKAN
DEVA Partisi Genel Merkez Seçim İşleri Başkan Yardımcısı hemşehrimiz Av. Yusuf Şahin gazetemize nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Şahin’i Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti (FHGC) Başkanı ve Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Semih Erdem ağırladı. Başkan Erdem, Şahin’e ve DEVA Partisi’nden ziyarete gelenlerin nezaketine teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi. Ziyaret sırasında Erdem ve Şahin Elazığ özelinde fikir alışverişinde bulundu. Ardından ise Şahin kendisine yönelttiğimiz sorulara cevap verdi. İşte Şahin’e yönelttiğimiz sorular ve kendisinin verdiği cevapların detayları…
Elazığ’a ziyaretinizin nedeni nedir? Öğrenebilir miyiz?
“HALKIN İÇİNDE SİYASET ÜRETİYORUZ”
DEVA Partisi Genel Merkezi Seçim İşleri Başkan Yardımcısıyım. Elazığ Ağınlıyım uzun yıllar Milliyetçi Hareket Partisi’nde genel merkezinde siyaset yaptım. Devlet beyin 15 kişilik hukuk ekibi içerisinde yer aldım. O dönemde de Elazığ Koordinatörlüğü görevinde bulunmuştum. Onun için Elazığ siyasetine uzun yıllardır hâkimim. Ağın noktasında da bağlarımız sürekli devam ediyor gelip gidiyoruz bundan dolayı da Elazığ’ın dinamiklerini biliyoruz. Bu dönemde de seçimin kızıştığı noktada Elazığ teşkilatına destek olmak, Elazığ teşkilatının gücüne güç katmak için gelip saha çalışmalarına katkı sunuyoruz. Bu minvalde iki gündür yerel basın ziyaretlerimize de devam ederek, hem onların tavsiyelerini alıyoruz hem de teşkilatlarımızı nasıl gördüklerini öğrenmeye çalışıyoruz. Çünkü siyaset sadece bir kişinin doğrusu üzerine yürümez. Dışarıdan çıplak gözlerle nelerin doğru nelerin yanlış yapıldığını gözlemliyoruz. Eleştirileri de dikkate alarak, Elazığ’da daha aktif ve iyi şekilde olmaya gayret gösteriyoruz. Bu noktada sahada gözlemler yapıyoruz. İlçeleri de gezerek oradaki sıkıntıları da not alıyoruz. Teşkilatımızda ciddi bir gayret içinde sürekli sahada ve halkın içinde. Çünkü biz siyasetin halkın içinde yapılması gerektiğine inanan bir partiyiz. Halkımıza dokunarak, buradaki sorunları görmemiz gerekiyor. Bizler de burada daha iyiye gidebilmek adına bir gayret gösteriyoruz.
Alanda olmaya özen gösterdiğinizi ve halkın içinde olmaya çalıştığınıza değindiniz. Halkın içindeyken, henüz Cumhurbaşkanı adayınızın netleşmemesi noktasında bir takım eleştiriler almıyor musunuz? Seçmene tanıtacak bir aday yok elinizde sadece parti politikalarınız var bu sizi zorlamıyor mu? Yani çalışmalarınızı ne şekilde sürdürüyorsunuz?
“ÖNCELİK 6’LI MASANIN ORTAK SÖYLEMİNİ OLUŞTURMAK”
Bu konuyla ilgili artık biz parti içinde de Cumhurbaşkanı adayının ki olması gerektiği noktasında ilk defa konuşamaya başladık. Bundan önceki süreçte bu konu ile ilgili herhangi bir görüş alışverişinde bulunmuyorduk. Bulunmayı da doğru bilmiyorduk. Çünkü inandığımız iki husus var. Bunlardan birincisi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritasını belirlemekti. İkinci olarak ise 6 siyasi parti ile ortak söylem birliğine varılmasıydı. Burada 6 tane siyasi parti var ve aday olacak kişinin de söylem birliğini benimsemesi gerekiyor. Mesela göçmenlerin gönderilmesi konusunda partiler mutabık ama bunların gönderilmesine ilişkin partilerin farklı yol ve yöntemleri söz konusu. Ortak bir düzlemde bunu birleştirmeliyiz. Cumhurbaşkanı adayı halkın önüne çıktığında ortak söylemine yer vermeli. Bu konunun % 60’lık - %70’lik kısmı tamamlandı. Artık iş son düzlüğe geldi. Bizler de sahada vatandaşlarımızdan cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği yönünde de aldığımız izlenimleri de genel merkezimize iletiyoruz. Bunun yanında neden DEVA’nın iktidar olması gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü ulusal medyada partimize yönelik ciddi bir boykot var Yok sayılıp, karartılıyoruz bunun içinde saha da olup insanlara dokunmak zorundayız.
DEVA Partisi olarak bu gireceğiniz ilk seçimler olacak. Şansınızı nasıl görüyorsunuz?
“BİZİM İLK SINAVIMIZ SANDIK GÜNÜ OLACAK!”
Siyaset inanma işidir. İnsanlar inanmadıkları bir ortamda gelip siyaset yapmazlar, DEVA Partisi’nin etrafında toplanan insanlar öncelikle Ali Babacan’ın şahsiyetine ve de partimizin politikalarına inanmışlar. Bizler İktidar olmaya talip bir partiyiz. Sadece belli bir kesime hapsolup, bir kesimin oyuna talip olan bir parti değiliz. Biz tüm Türkiye’nin oyuna talibiz. Bunu da teşkilatlanmamızla gösteriyoruz. Şu an Türkiye’nin 81 ilinde il başkanlığımız ve 742 ilçesinde de ilçe başkanlıklarımız var. Tüm Türkiye’de teşkilatlanabilmiş şu an iki parti var. Birisi iktidar partisi biri de DEVA Partisi. Ankara ile ilgili de somut bir örnek verecek olursak Ankara’nın 25 ilçesinin 25’inde teşkilatlanabilen 3 parti var. AK Parti, CHP ve DEVA’dır. Bundan dolayı şansımızın çok yüksek olduğunu biliyoruz. Vatandaşın bize olan ilgisinden bunu hissediyoruz. Baskı ortamında insanlar özgürce hareket edemiyor birebir oturanlar, bizimle caddede gözükmese de oylarının bize olduğunu belirtiyor. Yani bizim ilk sınavımız sandık günü olacak. Sandık açıldığı zaman DEVA Partisi’nin bu ülkedeki şansını da hep beraber göreceğiz.
Peki vatandaş milletvekili adayı profili olarak size ne sunmaktalar?
“ELAZIĞ’IN NERESİNE DOKUNURSANIZ DOKUN SORUN VAR”
Vatandaşın istediği tek şey vekil seçildikten sonra da Elazığ’ın sorunlarına eğilmeleri. Vekil olup ta Elazığ’ın sorunlarını örtmesinler. Elazığ’ın sorunları yokmuş gibi davranılmasın isteniyor. Milletvekillerinin sorun çözücü olmasını bekliyor. Vekillerin bunu yaparken sadece söylemle değil, hareketle de bunu yapmalarını bekliyor. Hamasi söylemler değil, icraat bekleniyor. Elazığ’ın neresine dokunursanız dokunun, her tarafında problem var. Yaklaşık 2 hafta önce Karakoçan’daydım. 400 küsür tane besi çiftliğinden 16 tane besi çiftliği kalmış. Karakoçan’dan bu sene yurt dışına giden resmi 2 bin kişi var. Gayri resmi ise 700 kişinin gittiği söyleniyor. İlçede genç yoktu. Elazığ’da hep problem var. Ondan önceki hafta da Ağın’daydık. Ağın’da bu memleketin bir ilçesi halen bir hastanesi yok ve yılan ısırmasından 2022 yılında hayatını kaybeden insanlar oluyor.
“VATANDAŞ, ELAZIĞ’IN SORUNLARINA HÂKİM VE BUNLARI ÇÖZEN KİŞİLERİ VEKİL OLARAK GÖRMEK İSTİYOR”
Elazığ’da insanlar dertleriyle dertlenen, gerçekten Elazığ’ın sorunlarına hâkim olan ve bu sorunları da benimseyip, çözebilecek kişileri milletvekili olarak görmek istiyor. Hepimiz Elazığ’ın sorunlarını söylüyoruz. Ama samimi bir şekilde bu sorunların üzerine gitmeli. Bununla ilgili de mücadele edilmesi gerekiyor. Bunun örnekleri var çevre illere bakın Malatya’ya ve Diyarbakır’a. Geçmişte onlar Elazığ’ı yakalamaya çalışıyordu. Biz bugün Tunceli ve Bingöl’ün gerisine düşmemeye çalışıyoruz. 20 sene önceki Elazığ neyse bugünkü Elazığ’da aynı.
“VATANDAŞA TOKİ VERDİK, ŞÜKÜR EDİN DENİLMEKTE”
Bir deprem geçirdik. Bu bir facia dönemiydi. Ama bu dönemlerin avantajlara çevrilmesi mümkündü. Karadeniz’deki vilayetler bunu başardı. Deprem sonraki süreci biz iyi götüremedik. Elazığ’da ada bazlı kentsel dönüşüm olmalıydı. TOKİ’leri her bir dağ başına götürüp, insanların sosyal hayatlarını, kültürlerini yok sayarak dairelere hapsettik. İnsanlar, oturdukları yerden şehre gelmek için minibüs bulamıyor. Ama biz insanlara TOKİ konutu verdik diye onlardan şükür etmelerini bekliyoruz. Elazığ’da o kadar problem var ki bu problemlerin çözülmesi için gerçekten samimi şekilde kişilere ihtiyaç var.
Son olarak ulusal basından biraz serzenişte bulundunuz. Peki Elazığ’daki yerel basını nasıl görmektesiniz?
“ELAZIĞ BASINI GERÇEKTEN ÇOK ETKİN BİR GÜÇ!”
Genel merkezde zaman zaman bu konuyu da konuşuyoruz. Elazığ basını gerçekten çok etkin bir güç. Diğer vilayetlerdekiler de bunu ifade ediyor. Elazığ’da birkaç medya kuruluşu haricinde yok sayılıp, karartılmıyoruz. Bizi kabul etmenizle de bunu gösterdiniz. Benim Elazığ’daki basının tüm muhalefet partilerine eşit mesafede olduğunu gözlemliyorum. Elazığ basının olayları gerçeklerini ortaya koymakta bir gayreti var. Bunun için teşekkür ediyoruz.
