Özel Haber: Remziye Kökburi

Hayat akışında psikolojik iyi oluşu gerçekleştirmek için nelerin yapılması gerektiğini açıklayan Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Seren Karabulut; “Toplum olarak sürekli değişkenlik gösteren dünyada duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız da bu değişkenliğe uyum sağlamaya çalışıyor. Psikolojik iyi oluş, günlük hazlar ile günlük sancılar arasında hayatımızı devam ettirirken varoluşumuza anlam katan düşüncelerimiz ya da sahip olduğumuz becerilerimiz ile şekilleniyor. Olumsuz duygularla başa çıkma ve hayatın olumlu yönlerine ağırlık verme” yeteneğidir. Bireyin erdemlerine dayanarak hayatının anlamını ve amacını bulmayla ilgilenen yaklaşımdır. Psikolojik iyi oluş her zaman mutlu olma, pozitif düşünme ve iyi hissetmek demek değildir. Mutlu olmaya çalışmaktan ziyade bireyin, birey olarak performansını sağlayabilme çabası içerisinde olması halidir” dedi.

Karabulut; “Psikolojik sağlamlık ya da psikolojik iyi oluş kavramları; bireyin kendini olumlu yönleri ile algılayabilmesini ve kendisini gerçekçi bir bakış açısıyla tanıyarak güçlü yanları ve sınırlıklarının farkında olması ve bunun yanında kendine yönelik şefkatli yaklaşmasını, memnun olmasını, özerk ve bağımsız hareket edebilmesini ve hayatını anlamlı bulmasını içermektedir” ifadelerini aktardı.

"Kendini kabul eden birey yaşama sevincini de içinde taşır”

Bireyin toplumsal değişkenlikler, stres kaynakları, olumsuz durumlarda başa çıkabilme becerisini olumlu yönde ilerletmesi açısından önemli bir anlam içerdiği ifadelerini kullanan Karabulut; “Bireyin kendisini kabullenmesinde önemli bir bakış açısına sahip olmasına olanak sağlar. Kendini kabul; eksik ya da güçsüz hissettiği durumları tanımlayabilmesinin yanı sıra geliştirilmesi gereken özelliklerinin farkında olmasıyla kendine onay vermek anlamını kapsar. Özsaygı ve özgüveni arttırır. Kendini kabul eden birey yaşama sevincini de içinde taşır. olumlu duygularının pekiştirilmesine yardımcı olur. İnsan sosyal bir varlık olduğundan dolayı toplum içerisinde diğer bireyler ile sürekli ilişki ve iletişim halindedir. Toplum içerisinde yaşamını sürdürürken, doyumlu ilişkiler kuran birey aynı zamanda ruh sağlığı açısından psikolojik iyi oluş seviyesi olumlu yönde şekillenen bir roldedir. Bu çerçeveden bakıldığında sosyal çevremizle ve mesleki ya da toplumla kurduğumuz olumlu ilişkiler psikolojik iyi oluş halimizi de arttırarak pekiştirecektir” dedi.

“Çaba halinde olmak bireyin öz saygısını arttırır”

Sözlerine devam eden Karabulut; “Kişisel gelişimine değer veren birey, kendisine ve hayatında ideallerini oluşturma ve gerçekleştirebilme amacıyla ilgili sürekli bir gelişim anlayışıyla hareket edebilir. Değişken dünyada yeni deneyimlere açık olmak ve hayallerini gerçekleştirmek için çaba halinde olmak bireyin öz saygısını arttırır. Yani bir birey yaşamında genel olarak pozitif duyguları hissetmeye yardımcı oluyorsa, diğer bireyler ile derin doyurucu ilişkiler kurabiliyorsa, anlamlı bir yaşam içerisinde olduğunu hissediyorsa, kendisini başarılı görebiliyorsa ve tutkuyla yapabildiği, yaparken keyif alabildiği meşguliyetleri, hobileri varsa bu kişi iyi oluş kavramını sağlayabiliyor diyebiliriz.  Psikolojik iyi oluşu destekleyen faktörler günlük yaşamda karşılaştığımız sorunlar ile başa çıkabilme becerimizi iyileştirerek özümüzdeki iyi olma haline ulaşmamızı da sağlar” şeklinde konuştu.