30. köşe yazıma sizleri saygıyla selamlayarak başlamak istedim. Radyoda 'Elbet bir gün buluşacağız!” parçasının çaldığını duyunca sizlere bu güzel eserden yola çıkarak seslenmek, gönül hanenize dilim döndüğünce dokunmak istedim. ...
Tüm zamanların ötesinde bir köşede öylece kalmak gibi! Neresinden tutsak elimizde kalacak ama yine de çabalayacak kadar mücadele etmek gibi! Yeniden başlamanın yeniden yol almanın bir vaktinden yazıyorum sizlere! Epey olmuştu uzun bir kara...
Kısacık kelimeye çok anlamlar sığdırdığımız babalarımız! Arkamızdaki dağımız, bitmek bilmeyen hayır dualarımız, gücümüz babalarımız! Bu hafta köşemde ' Baba ' kavramını yazmak istedim. Duruş olarak ' Babalar...
Candan geçenler, serden geçip bir daha dönmeyenler! Eli kalem tutup Vatana millete ilmi, irfanı öğretenler! Anadolu'nun her yerini kutsal bilip en ıssız yerlerde bir zambak gibi boy verenler! Şehit Öğretmenlerimiz! Bu hafta köşemde şehit...
Varımız, yoğumuz bu dünyada başımızın üstündeki şerefli bayrağımızın toprağı olan Vatanımız, Ülkemiz!.. İlk adımlarımızı attığımız ilk kelimelerimizi dile döktüğümüz şükür sebebimiz ülkemiz! Binlerce şehit kanıyla ayakta...
Her birimizin içine içine döktüğü, her tınısını duyduğunda yüreğinin parelendiği, her nereye gitse oraya götürdüğü bir türküsü vardır. Özünü bulduğu, bulduğunda kaybetmek istemediği türküsü! Bu hafta sizlere gönül telimizin...
Sesi sesimiz, yüreği yüreğimiz Acısı acısı olanlarımız! Bir dile bir bakışa sayısız kelam sığdırıp Devleti öz belleyip toprağı kutsal sayanlarımız Aziz soydaşlarımız; hoş geldiniz! Merhabalar benim kıymetli okurlarım! Bu hafta...
Bitmek bilmeyen ve bizi bu dünyada yaşanır kılan hayâllerimiz! Mücadelemizin asıl sebebi, içimizdeki direncin tetikleyicisi hayâllerimiz. Küçük yaşlardan itibaren zihnimizin en derin hazinesine kazıdığımız, büyük hayâllerimiz! 23.köşe...
Bütün telaşlarım sanadır bilmezsin Tükettiğim onca umut Yazdığım onca şey, okuduğum onca satır sanadır! Bilmezsin sen şimdi ağaran saçlarımı, çırpınan yüreğimi bilmezsin! Sana dair ne varsa gönül hanemde saklıyorum Sakladıklarımın...
Nice zamanlar geçti üstünden Eskisi gibi şiir de yazamıyorum artık! Mürekkebimin ucuna kurutan bir mühür vurmuşlar sanki Oysa ben, ne hayaller kurardım doludizgin Apansız güneş doğardı yeryüzüne Benim içim, hep sen diye gülerdi insanlığa!...
Satır satır aralamak isteyip tek bir cümle yazamamaktır ömür! İnsanın geçmesini her daim beklediği lakin geçmesin diye de canını dişine taktığıdır ömür! Nasıl geçtiğini bile anlayamadığım haftalardan sonra 20. köşe yazımı yazmak...
Günümüz insanının özellikle gençlerimizin aktif olarak kullandığı lakin bir bataklık gibi olumsuz taraflarını kendilerine örnek aldıkları platform! Hayatımızın her alanını her anını içine alan lakin insanları herkesleştiren bir platform!...
Rabbimizin rahmetinin ve de bereketinin yansıması olan 'Oruç” ! Ruhumuzun arınmasına vesile kıldığı büyük ibadetlerden! Belki de bizlere verilen en büyük lütuf! Kendimizi bulmamıza, kendimize gelmemize vesile kılınan en güzel ibadetlerden!...
Bizi biz yapan; insanı insan kılan, dünyayı yaşanılır bir yer haline getiren mücadele! Adımın yanına eğer bir şey yazılacaksa 'mücadele” yazılsın isterdim. İnsanları neye göre sınıflandıralım desek mücadelesine göre diye düşünürdüm....
Bu hafta köşemde en kıymet verdiğim varlıklardan olan dilsiz canlarımızı yazmak, onlar için kalemimi oynatmak istedim. Bu hayatta belki de zararsız bir şekilde var oluşunu tamamlamaya çalışan tek canlı onlar. Biz insanlar gibi nankörlük...
Her insan, geride bir iz bırakır! Ama acı ama tatlı! Kimi zaman yüreği yakan kimi zaman hatırlandıkça yüzde tebessüm bırakan bir iz! Her insan, geride bir şey mutlaka bırakır! Bu hafta köşemde ne yazacağımı düşünürken yazarlık atölyesinde...
Yüreği derinden yakan hissiyatlı kelimelerden biri! Başlığı atarken bile ellerimin titrediğini hissettiren buğulu bir düş! Hasret! Hasretlik, kime mahsus bu dünyada? Uzaklara gidenlere mi yoksa geride kalanlara mı? Hatta hiç dönmeyenlere mi?...
Yürekleri pak olan bu dünyanın belki de ayakta durma sebebi olan çocuklar! Geçmişten günümüze tüm savaşların ortasında kalan hiçbir günahı olmayan masumlar; kadınlar ve de canlarımız çocuklar! Suriye'de, Yemen'de, Arakan'da,...
Dünyanın en güzel yüzleri! Evrenin en merhametli en nahif en ışıldayan yüzleri! Bir yeri güzel kılan, orayı cennete çeviren pirüpak yüzler! Kız çocuklarımızdan bahsetmek benim bu hayattaki en büyük amacım ve bunun yazıya dökülmesi…...
Yüreğimizin nahif yanı, yaşam sebebimiz olan sevmek! İnsanlığın inancı ve ebediyete kadar süregelme pusulası olan sevmek! Satırlarımızın en dipsiz hali, içimizin bilinmeyen tarafı, mürekkebimizin yazarken kuruduğu sevmek! Hepimizin sevda...
Sonsuz bir özgürlük, ulaşılması en güzel olan ülkü! Pusulası ilim olan bir geçit! Ne anlamlıdır okumak. Okumanın tadına varabilmek. İnsan bir kere o sayfaların kendisinde bıraktığı mutluluğu bildi mi bir daha o sayfalardan kopamayacaktır....
Sendikalar; bireylerin ekonomik, sosyal, kültürel hak ve çıkarlarını koruyan kurumlardır. Çalışanların kendilerini güvende hissettiği, aidiyetlik duygularının harmanlandığı ve çalışanların var oluşunu destekleyen sivil toplum kuruluşlarıdır....
Uğruna canların feda edildiği, insanların serden geçtiği, var oluşun temel taşı bağımsızlık! Bir toprağı 'Vatan” kılan en değerli hazinemiz bağımsızlık! Metehan'dan Kürşat'a, Alparslan'dan Fatih'e, Mustafa...
Kör bir kuyu olan, anlatılması en zor duygulardan biridir ayrılık! İnsanın içini derinden yakan, bir türlü merhemi bulunmayan her an yürekte yanan ateş olan ayrılık! Unutmak için nereden başlasa insan, kime gitse hangi merhemi sürse gönlüne...