Düşünceye dayalı satranç oyunu, ilk kez başlayanlar için kolay bir oyun olarak görülür. Satranç taşlarının hareketlerini öğrenmenin oyun için yeterli olduğu kanısına varılır.

Açılış oyunlarını, savunma oyunlarını öğreneyim derken her hamle sonrası artan olasılık hesapları, yapılacak birkaç hamle sonrasını düşünme ile birlikte rakibin hamlelerini de hesap etme zorunluluğu hissedilince satranç oyunu içinden çıkılamaz bir hal alır. Oldukça grift ve zor bir oyun haline gelir.

Bu aşamaları sabır ve disiplinle geçip ustalaşınca, oyuncu başlangıçtaki düşüncesine geri döner. Satranç oyunu usta oyuncular için artık kolay bir oyun durumundadır. Öyle ki satrançta ustalaşan oyuncular aynı anda birden fazla insanla (simultane satranç) aynı anda satranç oynayabilir. Ve rakiplerinin farklı oyun kombinasyonlarına rağmen geniş ve hızlı düşünme yetisiyle doğru hamleler yaparak tüm oyunları kazanabilirler.

Yetkin yöneticiler, usta satranççılar gibidirler…

Hatta onları satranç taşlarına benzetenler bile vardır.

Batılı (gelişmiş ülkeler) yönetim düşüncesinde, alt kademelerden üst kademelere yükselen başarılı bürokratları, satrançta doğru hamlelerle ilerleyen Piyon’un sonunda Vezir olmasına benzetirler. İngiltere eski Başbakanlarından John Major’un başarılı bir banka memurluğundan, Maliye Bakanı ve sonrasında Başbakan olması bu duruma örnek olarak gösterilir. Piyonluktan, Vezirliğe yolculuk… Uzmanlar, Şark yönetim düşüncesine sahip bürokratları da kaybetmekte olduğu bir maçı atacağı şanslı bir zarla kazanan tavla oyuncusuna benzetirler… Hiç oyunu bilmeyen kişi bile, iyi zar gelince oyunu kazanır… Tavlada (bürokrasi) ustalığın değil, şansın önemli olduğunu vurgularlar.

Ve bu yüzden “İşletme Yönetimi” literatüründe Satranç Batı yönetim tarzını, Tavla ise Şark yönetim tarzını temsil eder. 

Meslek kademelerini disiplinle ve sabırla aşıp Bakan, Başkan, CEO, Genel Müdür vbg. Yönetim kademesinde olan yetkin yöneticiler için altlarında çalışan yüzlerce, kişinin ya da onlarca farklı birimin (insan kaynakları, finans, satış, üretim vbg.) sorunlarına doğru çözümler bulmak, satranç ustasının simultane satranç oynayarak tüm oyunları kazanması gibidir.

Yetkin yöneticilerin bir Satranç ustası gibi oyun esnasında strateji geliştirme, alternatif çözüm üretme ve hızlı düşünüp karar verme kapasiteleri oldukça yüksektir. Yetkin yöneticiler için, farklı birimlerdeki farklı sorunlara karşı geniş ve hızlı düşünme yetisiyle doğru çözümler bulmak, çalıştığı kurumu başarılı kılmak oldukça kolay bir durumdur.

Batılı yönetim anlayışıyla yönetilen kurumlarda "başarı"ya ulaşma konusunda "şans"ın rolü asgariye indirilmiştir. Araştırmak, çalışmak, sebat etmek, bir konuda uzman olmak, herhangi bir meslekte ileri gitmek için ön şarttır. Bu kurumların, hukuk ve yasa dışı işler yapma ihtimali yoktur.

Şark kafasıyla yönetilen kurumlarda ise;

En "tembel kişi", en "başarılı kişi" olabilir… En "yeteneksiz kişi", "en güçlü kişi" olabilir…

Hırsızlar yükselirken, namuslular cezalandırılabilir…

Sevgiyle kalın…