Fikir Günlüğü

AK Parti hükümetlerinin ekonomik programlarına alıştık.

Ekonomi kötüye gittikçe her derde deva bir program gelir.

Yatcaz kalkcaz düzelecek, alışkanlığı Şimşek döneminde de devam ediyor. Lakin Sayın Kılıçdaroğlu'nun da dediği gibi "dağ fare doğuruyor".

Hükümet Orta Vadeli Program adı altında, hepsi boş çıkan programlar zincirine bir halka daha ekledi.

Hatırlanırsa bundan 2 yıl önce, 2011 yılında iktidar Türkiye'nin Dünyada ilk 10 ekonomi arasına gireceğini söylemişti. Yani 2023 yılında, yani bu yıl, Cumhuriyetimizin 100. yılında, Dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına girecek ve fert başına milli gelirimiz 25 bin dolar olacaktı. İhracat 500 milyar dolara ulaşacak, işsizlik yüzde 5'e düşecekti.

Seçim bitti, toplumun balık hafızası vaat edilenleri çoktan unuttu.

İktidar bu rakamların artık yanına bile yaklaşamıyor.

Geçmişti de hiçbir inandırıcılığı olmadığı halde oy alabilmişti. Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi bir problem var. Bu bir fenomen.

Yeni ileri sürülen Orta Vadeli Program (OVP) önceki hedeflere neden ulaşılamadığını açıkladı mı?

El cevap hayır!

Peki vatandaşa saygı gösterip, ey seçmen ben senden oy isterken bunları vadettim ama yapamadım, özür diliyorum, diyor mu? Tabii ki hayır.

Neden özür dilesinler ki, zaten bütün zamları Kılıçdaroğlu yapıyor, ekonomiyi CHP bozuyor (!)

Değil mi ama!

Programın öncekiler gibi, atmasyon hedeflerine bakıldığında hem büyüme hedefinin büyük yazıldığı hem de enflasyonun üç yıl içinde yüzde 8,5'a indirileceği belirtiliyor. Oysa ekonomi tahsilinin daha ilk yılında olanlar bile çok iyi bilir: büyüme ve enflasyon birbirine zıt yönlüdür. Enflasyonu indirecekseniz büyümeden taviz vermek zorundasınız.

Yeni program da önceki gibi ekonomi bilimine ters, eşyanın tabiatına aykırı. Hani faiz sebep enflasyon sonuç saçmalığı vardı ya. Onun gibi.

Hepimizin yaşadığı gibi, yıllarca uygulanan bu saçmalık enflasyonu tam tersine azdırmaktan başka bir şeye yaradı mı? Üstelik paramız pul oldu.

Şimdi bu saçmalığı ağza bile alamıyorlar. Mevduat faizleri yüzde 40'lara dayandı, daha da artacak deniyor.

Yahu hiç mi hesap soran yok?

Bankada paramı pul ettiniz, enflasyon yüzde 80 iken, parama yüzde 25 faiz verdiniz. Yatırırken iki çuval un alabiliyordum, bir yıl sonra, bir çuval bile alamıyorum. Hiç mi diyen olmaz? Bu nasıl toplum?

İktidar kanadı her şeyin yolunda olduğu algısını yaratmak için hem devletin hem de medyanın bütün imkânlarını kötüye kullanmaktan çekinmiyor. Ekonomi tıkırındaymış, problem psikolojikmiş (!)

Aslında Orta Vadeli Programın amacı ekonomiyi yoluna sokmak değil. Psikolojik. Yerel seçimlere kadar, idare et abi, diyor.

Yerel seçimlerden sonra daha yüksek vergi yükü ve faiz geliyor. Programa göre önümüzdeki yıl dolar yüzde 54 değer kazanacakmış. Yani Türk Liramız yarıya yakın değer yitirecek.

Nasıl olacak da enflasyon düşecek o zaman?

Bu çelişkili ve uyumsuz programdaki akıl dışı atmasyonlar, nasıl olsa ne desek inanıyorlar, dedikleri halkı bir süre daha uyutarak yerel seçimleri kazanabilmek maksatlı.

Aynı maksatla Ana Muhalefet Partisi içindeki muhalefeti dışarıdan destekliyor, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı kaybetmesi için gerekli her yolu deniyorlar.

Ülkemizdeki ekonomik sorunlar ve beraberindeki sosyal ve hukuki problemler devam edecek gibi görünüyor. Tek adamlı saray rejiminin yarattığı sorunlar da cabası. Her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söyleyenler neyi düzeltebilir ki?