Fikir Günlüğü
Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun, sürekli olarak İYİ Parti tarafından gündemde tutulduğu, Ak Partili trollerin de buna göre sahte algı yarattığı artık ifşa oldu.
Her iki başkan, parti politika ve kararlarına bağlı kaldıklarını önceden defalarca açıklamıştı. Buna rağmen bir inat, bir inat...
Güvenirliği tartışmalı anketler, malum medyadan servis ediliyor.
Gazeteci görünümlü maaşlı troller, yalanları işleyip duruyor.
Masa bu yüzden 1,5 yıldır patinaj yapıp duruyormuş!
Yani "Ben Cumhurbaşkanı olamıyorsam, sen de olmayacaksın".
Tipik kişisel hırs: bana yoksa sana da yok!
Algı yaratma sorusuydu: "Yavaş mı, İmamoğlu mu?"
Sanki başka Cumhurbaşkanı adayı olamazmış gibi.
Ana Muhalefetin Genel Başkanı yokmuş gibi...
Daha önce Türkiye'de çok az bilinen iki isim, Yavaş ve İmamoğlu, en büyük iki ilimizi, Ak Parti’nin elinden söke söke alırken, sanki CHP'nin, sanki Kılıçdaroğlu'nun hiç katkısı yokmuş gibi...
Ortak karara uyacağı sözünü veren Sayın Akşener tam yol çark etti. Gerçekleri, eğip bükmeye, ortak kararı kuşatmaya çalıştı.
Memleketi kötü durumdan kurtarma umudu yara aldı elbette.
Kendi partisinden bile olmayan iki ismi dayatırken, adeta onlara talimat verir gibi...
CHP buna panik olmuş olabilir mi?
Trol iddiaları, yandaş yorumları, hepsi faso-fiso.
Kemal Kılıçdaroğlu en güçlü sesiyle seçim startını verdi: "Başlıyoruz, ayağa kalk Türkiye!"
Bu güçlü çağrıya yanıt destansı oldu: "Hak, hukuk, adalet!".
Kılıçdaroğlu hak yürüyüşünde kanayan, nasır tutan ayaklarıyla, sözlerinden hiç taviz vermeden depara kalktı.
Yol arkadaşını, yolun sonu gelirken bırakana aldırmadı bile...
Bir fıkra: Temel ve İdris Karadeniz sahilinde yüzerken, hadi demişler, Amerika'ya kadar yüzelim. Boğazları, Ege'yi Akdeniz'i, fıkra bu ya, hatta Okyanus'u geçip Amerika kıyılarına yaklaşmışlar. Uzaktan meşhur Özgürlük Heykeli görünmüş artık. Temel demiş ki: "İdris uşağum, ben yoruldum daa, döneyrum!"