Ne kutlu bir hafta! Ne anlamlı bir hafta! Ne anlamlı bir haykırış!
Atamız Alparslan’ın ve nice koç yiğitlerin cesaretiyle bizlere kapıları açılan ve yurt yapılan Anadolu, yüzyıllarca toprağımız olmuş ve olmaya devam edecektir. Büyük mücadelelerle ve nice şehit kanıyla sulanmış bu topraklar, nice yaşanmışlıklara şahit kılınmıştır. Zira bir toprağın Vatan olması demek orada sadece yaşamak demek değildir; mücadele etmek, sahip çıkmak, korumak ve öz kültürünü yaşatmak demektir. Tıpkı 30 Ağustos’ta muhteşem bir zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz gibi! Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve yurttaşlarımız; onca yoksulluğun, onca düşmanın arasında dimdik ayakta kalarak “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum!” diyerek gerçek bir mücadele örneği sergilemişlerdir. Düşman kuvvetlerine topraklarımızı teslim etmeyerek elindeki imkanlarla Vatan toprağını namus bilerek koruyup kollamışlardır . Zira bir toprak ki namustur bizim için! Bir toprak ki ömürdür bizim için! 26 Ağustos sadece Anadolu kapılarının bize açılması ve Büyük Taarruz’un başlaması demek değildir. 26 Ağustos bir devrin haykırışıdır. Bir coğrafyanın emperyalizme, emperyalist devletlere yenilmeyişinin göstergesidir.
Zira zafer, hürriyete gönül verip Vatan toprağının tek bir karışını bile kutsal bilenlerindir!
Zafer, gidip de dönmeyenlerindir!
Bizim devletimiz; bağımsızlığı, topraklarının selameti için canlarını feda etmiş bir neslin devletidir. İleriye atılıp bir daha dönmeyenlerin devletidir. Varlık sebebini bilen ,yaşadığı coğrafyayı sahiplenen ve toprakları uğruna üzerine düşen görevi yapan bir neslin devletidir.
Şairin de dediği gibi
“Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir!”
Koşar adım gitmeli ruhu şad olan Atalarımızın ardından! Bizlere bıraktıkları toprakları sahiplenmeli, korumalı; öz kültürümüzü yaşatmalıyız. Yaşadığımız topraklarda var olan şehit kanlarını unutmadan devletimiz için bilimde, sanayide, edebiyatta ve de işimiz hangi cenahtaysa en güzelini yaparak topraklarımızda her daim gelişen ve geliştiren bir nesil olmalıyız. Bize düşen de yakışan da budur.
İstiklal şairimizin de dediği gibi
“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek!”
Sözlerimi bitirmeden evvel varlık sebebini unutmayan, değerlerinin farkında olan böyle kutlu bir Devletin evladı olmaktan onur duyan tüm canları saygıyla selamlıyorum!
Kalın sağlıcakla!