Yazar Ömer Çiraplı ‘Zamanla Küllenir Anılar’ kitabını anlattı

Röportaj: Kübra TÜRKAN/ Ezgi BULUT

Öğretmen, Şair ve Yazar Ömer Çiraplı, gazetemizin Köşe Yazarlarından, Şair ve Yazar Muhammed Yalçın Azizoğlu ile birlikte gazetemize nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında Çiraplı ve Azizoğlu’nu Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti (FHGC) Başkanı ve Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Semih Erdem ağırladı. Bu ziyaret sırasında Öğretmen, Şair ve Yazar Ömer Çiraplı ile şiire olan aşkını ve ‘Zamanla Küllenir Anılar’ şiir kitabını konuştuk.  İşte Çiraplı ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin detayları…

Öncelikle Ömer Çiraplı kimdir, biraz kendinizi tanıtır mısınız? Yani Çiraplı’nın şiire olan ilgisi nasıl başladı?

“ŞİİR; BENİM HAYATIM”

Henüz 5- 6 yaşlarındaydım. Köyde evimizde bir dolap vardı bu dolabın içerisinde babamın kalın bir kitabı vardı. O kitabın ne kitabı olduğunu bilmiyorum. Babam ise gece okuluna giderek, dışarıdan diploma alan biri. Okuma yazmayı öğrendim ve babam bana, ‘Oğlum şu kitapta sevdiğim şiirler var onları benim defterime yaz’ dedi.  Tam anlamıyla okuma yazma konusunda iyi değildim ama tam anlamıyla okuma yazmaya geçince babamın bana yazdırdığı şeylere baktım ki şiirler Yunus Emre’nin Divanı’ndanmış. Yani o zaman şiirle tanışmış oldum ve galiba o zamanlar şiirden etkilendim. İlkokulu Sarıkamış’ta okudum. Ortaokul ve Liseyi İmam Hatip’te tamamladım sonrasında ise bilinçli ya da bilinçsiz Edebiyat Fakültesine girdim. Ama şunu hatırlıyorum;  İmam Hatip sıralarındayken daha lise bir ve ikideyken arkadaşlarımın adına akrostijler yazıyordum. Edebiyat alanında devam edince şairleri ve şiirleri daha yakından tanıdım ve kendimde şiir yazma kudreti buldum. Edebiyata girmeseydim bile ama şiire devam ederdim. Çünkü öyle bir zaman geldi ki şiir benim hayatım oldu. Hemen hemen her gün şiir yazdım. Neredeyse 30 ya da 35 senedir günlük şiir yazıyorum.

30 -35 yıldır bir fiil şiir yazdığınızı ifade ettiniz ama ‘Zamanla Küllenir Anılar’ şiir kitabınız ilk kitabınız olma özelliğini taşıyor.  Şiirlerinizi kitaplaştırma fikri neden bu kadar geç oluştu ya da kitaplaştırma fikri nasıl ortaya çıktı dersek, bizlere neler söylersiniz?

“ŞİİRLERİMİ; ÖĞRENCİLERİMİN VE ARKADAŞLARIMIN İSTEĞİ İLE KİTAPLAŞTIRDIM”

Arkadaşlar da hep neden şiir kitabını geciktirdiğimi sordu. Ben bütün şiirlerimi topladım ama derleyip bir araya getirmedim. Kitap hep aklımda olsa da bu konuda bir girişimim olmadı. 5- 6 yıl önce ciddi anlamda kitaplaştırmam gerektiğini düşündüm. Sınıfta okuyordum zaman zaman şiirlerimi öğrencilerime; öğrencilerim kitap ne zaman? Biz bazı şiirlerinizi dinledik ama diğerlerini de görmek istiyoruz’ dedi.  Sonrasında arkadaşlarım da benzer şeyler söyledi. Hatta bir öğretmen arkadaşım, ‘bu bir vebaldir ve sen bunu insanlara sunmazsan vebale girersin’ dedi. Beni en çok o söylem etkiledi.

ZAMANLA KÜLLENİR ANILAR; SEÇME ŞİİRLERDEN OLUŞUYOR

Ondan sonra gerçekten karar verdim ama 600’e yakın şiirim var ve bunlar arasında nasıl seçim yapacağımı bilmiyordum. Muhammed Yalçın Azizoğlu kardeşime ben bu şiirleri nasıl seçeceğim? Bana bu konuda yardımcı ol bu ilk kitap dedim. Sağ olsun o da geldi.  Birlikte seçimler yaptık. Hatta baskıya gitmeden önce birkaç kez değişikliğe bile gittim. Çok şükür sonunda nasip oldu ve kitabımız ortaya çıktı. Bu bir harman hep seçme şiirler var.  Hem içerik hem de biçimsel olarak farklılıklar içeren şiirler var. Harput musikisine uygun olabilecek cinaslı şiirler de var.  Kitapta biraz buna dikkat ettik. Türkçe’nin zenginliğini de yansıtmaya çalıştık.

İlk kitabınızı çıkardınız ama yazarlar, şairler kitapların satılmamasından dertli, kitabınız her ne kadar çok kısa bir süre önce raflardaki yerini almış olsa bile satışlar nasıl gidiyor?

ÇİRAPLI, OKUMA ALIŞKANLIĞININ AZLIĞINDAN DERT YANDI

Zaten Türkiye’de okuryazarlık oranı ne yazık ki çok düşük. Kitaplarımızı en fazla öğrenciler alıyor. Öğrencilerimizde de üzülerek görüyorum ki okuma alışkanlığı yok. Satışa inanın çok bakmadım. Ama Elazığ’daki bazı kırtasiyelerde ve de internet üzerinden kitabımın satışı söz konusu.  Elazığ Belediyesi’nin düzenleyeceği 4. Kitap Fuarı etkinliğine de katılarak okurlarımızla da buluşacağız.  Özetle şiir benim hayatım ve ben şiirsiz bayatım.