Geçtiğimiz hafta Ahmet Tevfik Ozan Kongre ve Kültür Merkezi iki güzel etkinliğe ev sahipliği yaptı. Biri Elazığ 4. Kitap Fuarı diğeri ise Elazığ Uluslararası Satranç Turnuvası. 

Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen 4. Kitap Fuarı’na yazmış olduğum çocuk kitabım ile katılmış bir yazar ve bir okur gözüyle baktığımda öncelikle gittikçe gelişen ve güzelleşen bir şehir olduğumuz gerçeğini gözden kaçırmamak gerektiğine inanıyorum. Bu tarz güzel etkinliklerin sayısının artması ilimiz insanı için mutlu edici,  ayrıca halkın bu etkinliklere olan isteği ve ilgisi de takdire şayan. 

Elazığ insanı okumayı seviyor aynı zamanda sosyal ortamlarda bulunmaktan da büyük zevk alıyor. Son dönemde gerçekleştirilen sanatsal, sosyal ve sportif faaliyetlerdeki artışa ilimiz insanı büyük bir ilgi ve alaka gösteriyor. Fuarlar, konserler çeşitli sinema ve tiyatro gibi etkinliklerle ilimizin vizyonu değişiyor. Kitap fuarına gösterilen yoğun ilgi en başta biz yazarları mutlu ediyor.  Etkinliğin talep görmesinde farklı illerden yoğun katılım gösteren yayın evlerinin payı da oldukça büyük.

Ülke çapında tanınmış, sevilen kıymetli bazı yazarlarımızında katılımıyla fuar ayrıca renklendi. Yapılan söyleşiler ve kitap imza etkinlikleri ise fuara ayrı bir canlılık getirdi. 

Artık geleneksel hala gelen kitap fuarının önümüzdeki yılki hazırlık aşamasında, halkın nabzı tutulup hangi yazarları görmek istedikleri yönünde bir anket çalışması yapılırsa farklı yüzleri de görme şansımız olabilir diye düşünüyorum. 

Kitap fuarı ile eş zamanlı olarak başlayan diğer önemli bir etkinlik ise  Elazığ Belediyesi Yüzyılın Hamlesi Uluslararası Elazığ Satranç turnuvasıydı. 

Cumhuriyetimizin 100. yılına  yaraşır etkinlikler düzenlenmesi,  ülkemiz ve şehrimiz adına beni oldukça gururlandırdı.  7 ayrı kategorinin yer aldığı turnuvaya 6 ülke 30 farklı şehirden toplam 367 sporcu katılım gösterdi. Oğlumunda 14 yaş altı kategorisinde yer aldığı   turnuvada 367 sporcu mücadele ederek ter döktü. 

Yoğun katılımın gerçekleştiği turnuvada mücadelenin yanı sıra sosyal ilişkiler, güzel dostluklar pekiştirildi. Sporun insan doğasına, ruh ve beden sağlığına olan katkısı ise yadsınamaz bir gerçek. Rekabet ve mücadeleyle beraber aidiyet ve empati duygularını geliştiren sporun birleştirici gücünün bu etkinlikle beraber daha da ön plana çıktığını düşünüyorum. 

Azerbaycan’dan gelen sporcularla yerel sporcularımızın  centilmence süren mücadeleleri bizleri oldukça mutlu etti. Maç  sonrası aralarında kurulan güzel dostluklar, hediyeleşmeler, yeni insanlar tanımanın ve onları iyi bir şekilde ağırlamanın verdiği haz ise bambaşkaydı. 

Spor ve sanat birbirine örten ve perçinleyen iki güzel değer. 

Sanatçı; duygusuyla, enerjisiyle, kişiliğiyle insanların takdirini kazanır. Başkalarının üretemediği veya üretmeye ortam bulamadığı eserler meydana getirir. 

Sporcu ise; enerjisiyle estetik  ve fiziksel yeteneğini ortaya koyar, aklını, bedenini profesyonel bir şekilde kullanır.

Her ikisinde de sabır, irade, ilgi, devamlılık ve hayal kurma ortaktır. Sanatı ve sporu bir araya getirerek, sanatçıya ve sporcuya değer verilerek yapılan organizasyonlar da hep baş tacı olacaktır.

İlimiz vizyonunun değişmesine, gelişmesine ve şehrimizin ülke dışına açılan yönünün ortaya  çıkmasında büyük payı olan başta Başkanımız Şahin Şerifoğulları olmak üzere Elazığ Belediyesi’ne teşekkürü borç bilirim. 

İki etkinlik süresince ziyaretleriyle bizleri yalnız bırakmayan Valimiz Ömer Toraman’a, Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları’na, Milli Eğitim İl Müdürümüz Mehmet YİĞİT’e, Bldy. Başkan Yardımcısı Nazif BİLGİNOĞLU’na da ayrıca teşekkür etmek isterim. 

Topluma estetik bir süreç sunan her iki etkinlikte insanların duygu ve düşünce dünyalarına hitap ediyordu. Ülkenin uluslararası alanda tanıtımı, evrensel ilişkiler anlamında vazgeçilmezdir. Toplumun bu tarz ihtiyaçlarının karşılanması ise tarihsel bir zorunluluk ve sorumluluktur.