Şehirlerin varlığı tarihsel süreçte yüklendiği misyon ve günümüzde sergilediği vizyonla eş değerdir. Geçmişin şaşalı mirasını tüketmeden günü tembellik içinde geçirmeden var olan artı değerlerin üstüne bir iki tuğla koymak uygar dünyanın çalışkan idealist yöneticilerine has reflekstir.

Geçtiğimiz günlerde Ahmet Tevfik Ozan Kongre ve Kültür merkezinde Gelişim Fuarcılık tarafından Kitap Fuarı düzenlendi. Eski sorunlardan arınmış olarak dolu dolu 9 gün geçirdik. Eski sorunlar yoktu lakin eskisi gibi gene bir tarafın mesut mutluluğu düşünülmüş gibi aynı düşünce mevsiminin benzer ürünü olan birbirine yakın muhafazakâr yazarlar davet edilmişti.

Bu davranış bir tarafın okurunu mesut mutlu etmişken bir tarafın okurunu üzmüştür.

Muhafazakâr söylemin dışına çıkan yazar ve şairler uzun yıllar o kentte yaşamış olsalar da anılmaya ya da söz hakkı tanınmaya layık bulunmuyorlar. Oysa fuarları zengin kılacak uluslararası niteliklere uygun hale büründürecek fuarlara iştirak eden gerçek manada yayın evi ve onlarla birlikte fuara katılacak şair ve yazarların farklılıkları ile mümkündür.

Muhafazakâr söylemin etki alanını genişletecek yazar ve şairlerin Elazığ'daki kültürel etkinliklerin vazgeçilmez isimleri olduğu son zamanlarda ki etkinlikler dikkate alındığında aşikâr.  Oysa ben çoğulculuktan yana bir şair olarak farklı düşüncelerin yan yana getirilmesinin ne kadar büyük bir zenginlik olacağını görebiliyorum.

Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları beyin öğrencilere hediye çekleri ikramı çocukların yüzünü güldürdüğü kadar futbolcu poster ve kitapları satan sözüm ona yayınevi! Stantlarını da sevindirmiştir. Elazığ fuarının değil, ülkece çocukların gündem ve verilmek istenen kültürel yozlaşma ürünlerini pazarlayan bu yayın evleri ülkenin sorunudur. Gelişim fuarcılık yöneticilerine buradan rica ediyorum bu tür yayın evleri önümüzdeki yıl ilimiz fuarından ayıklansın en azından. Okullardan öğrenci taşınması amaca binaen harika. Bu çocukların aileleri ile birlikte fuar ziyaretleri de yapmaları da önemli. Çünkü çocukların bu tarz fuarlardan daha fazla istifade etmesi kültürel bir gereksinimdir.

Kadim kültürü; gastronomi, edebiyat ve musiki sahasında insanı erdemlerin kuşattığı canların üstün gayret ve fedakârlığı ile günümüze ulaşmış ilimizde fuar kültürü de gelecek yıllarda oluşacaktır.

Dört dörtlük olmasa da bir kaç eksikle harika geçen bir fuar sonrası bir haber ajansının ziyaretçi sayısında yapmış olduğu rakamın abartısını ( bir milyon ziyaretçi) sürçü lisan hatasına  mı sayalım yoksa herkesin bildiği gibi birçok Anadolu ilinde yapılan bu tip etkinlik haberleri muhafazakâr kültürel iktidarın gönlünü hoş tutmak amacıyla mı yapılıyor ona mi sayalım bu tür haberler kaş yapayım derken göz çıkaracak cinstendir de neyse...

Kitap fuarının başarılı sorunsuz geçmesi için tüm mesaisini harcayan Murat müdürüm ve ekibini canı gönülden kutluyorum.

Buradan ikinci kutlayacağım kişi elbette 2. Geven Balı Çalıştayını ilimizde yapan Elazığ İli Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay’dır kendisini kutluyorum. Bu çok önemli etkinlik yıllardır ilimizde bir türlü aşılamayan iletişimsizlik sorunu yüzünden biraz Kitap Fuarı ve birazda İstanbul'da ki Elazığ Günleri etkinliğinin gölgesinde kalması talihsizliğini yaşamıştır. Bu tür etkinliklerin bir birini etkilememesi yapılış tarihinin çakışmaması için bazı önemli etkinliklerin yapılış tarihinin çok önceden kamuoyuna ilan edilmesi gerekmektedir. 

Yönetime geldiği günden beri çok önemli çalışmalara imza atan Geven balını Elazığ adına tescil edilmesini sağlayan, Elazığ İli Arı Yetiştiriciler Birliğini ilin önemli bir STK hâline getiren Sayın Canbay ve ekibine destek verilmesi halinde arıcılık denilince akla Elazığ'ı getirecek çalışmaları yapacağı bilgi donanım ve ekipmanın mevcut olduğuna inancım tamdır. Cumhuriyetin yüzüncü yılına yaraşır çalışmalara imza koyan kıymetli canların ülkenin ikinci yüz yılında da nice çalışmaları başarı ile yapacağına umudum tamdır.