Paylaşmayı unuttuk bunu sadece maddi olarak değil manevi olarak da unuttuk. En önemlisi; insanlığı, sevinci, üzüntüyü, varlıkla yokluğu paylaşmayı daha önemlisi kendimizi yani benliğimizi örf adetlerimizi geçmişimizi unuttuk yazık böyle giderse daha çok kazanmak için daha çok ben ben demek için kendimize kendimizi aklamak, kurduğumuz düzen için hırslarımız için kendi kendimizi kandırarak yapılan iyilikler paylaşmak değildir. Bu düzen ile devam edilirse geleceğimizi de unutacağız.
PAYLAŞMAK GÜZELDİR...
Paylaşmak güzeldir. Söylendiği zaman bile kulağa hoş gelir.
Ama sadece sosyal medya üzerinden fotoğrafları paylaşarak değil. Gerçekten paylaşalım, iyi insan olmanın adı enayilik olsa da…
Unutmamalı bizler de geldiğimiz yere gideceğiz. Kalanlara güzellikler bırakmayı umalım. Bilgiyi, ilmi, sevgiyi, acıyı, kederi, sohbeti, malımızı, varlığımızı, ekmeğimizi, bir sofrayı…
İnsanlara paylaşmanın samimiyetini, faziletini hissettirerek paylaşmak gerekir. Ama günümüzde yapılan paylaşımlar gösteriş için fotoğraflar çekip sosyal medyada paylaşmak veya sohbetlerde özellikle kalabalık ortamlarda maalesef paylaşmak değildir. Ya da bir yere bir şey verileceği zaman yazılı ve görsel basını çağırarak, sosyal medyada canlı yayın yaparak değil.
Kalbi taş olanlara inat, geleneklerimizi unutturmaya çalışanlara inat, değerlerimizle oynayanlara inat. İyi insanların sayısı; iyilik hazzının gösteriş olarak değil, yaşam şekli ile örnek oldukça artacak umarım.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in bununla ilgili hadislerinden biri olan ;"Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek" demiştir ve dinimizde de böyledir. Ama ne acıdır ki bu paylaşımlar gibi yapılan yardımında hiç bir anlamı kalmıyor.
Elbette paylaşmak huzurdur, cömertliktir, erdemliktir yardım severliktir. Ama yerinde ve zamanında yapılırsa. Yardıma muhtaç insan olsun, hayvan olsun bunlara yardım eli uzatırken menfaatimiz icabı değil, insan olduğumuz için yapalım. Onlara kibirle tepeden bakarak değil, içimizden gelerek merhametle ve vicdanla yapılan bir paylaşım bile olursa bunu Allah için yaptığımızı unutmayalım.
Paylaşmak karşımızdakini mahcup etmek değil, yüzünü kızartmak değil, gururunu incitmek değil, yarın ondan bir beklentim olur bir işim olur diyerek değil sadece darda olana yetişmeye vesile olmak olursa paylaşmak mutluluk verir.
Bakara süresi 264. Ayetinde buyuruyor ki;
“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa göndermeyin.” Yani iyilik;
incitmeden ve hissettirmeden sadece Allah rızası için yapılmalıdır ki bir anlamı olsun.
Paylaşmanın hazzını yüreğimizde hissedip o mutluluğu gurur vesilesi veya gösteriş için değil de sadece kendimizle yaşayabilmek ümidiyle hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Paylaşmanın tadı, mutluluğu hiç bir şeyde yok.