İşçinin geçerli bir sebep olmaksızın işveren tarafından işten çıkarıldığı durumda belirli şartların varlığı halinde açacağı dava ile işe geri dönmesi mümkündür. İşçi tarafından açılacak olan bu dava işe iade davası olarak adlandırılmaktadır. Ancak her işten çıkarılan işçinin işe iade davası açması mümkün olmayıp belirli şartların mevcut olması gerekmektedir.
İŞE İADE DAVASI NEDİR VE ŞARTLARI NELERDİR?
Bir işverenin tüm işletmelerinde az 30 işçinin bulunması halinde 6 aydan fazla süredir ve belirsiz süreli sözleşme ile bu işverenin işletmelerinden birinde çalışan işçiler önce arabulucuya başvurup buradan sonuç alamamış olma şartıyla işe iade davası açabilirler. 30 kişinin aranması tek işletme için değil işverenin tüm işletmelerinde çalışan toplu işçiye göre değerlendirilmesi önemlidir. Bir işçinin aynı işverenin farklı bir işletmesine gönderilmesi halinde 6 aylık süre baştan başlamaz, önceki çalışma süresine eklenir. Bu şartlar sağlandıktan sonra iş sözleşmesi feshedilen işçi önce arabulucuya gidip buradan sonuç alamaması durumunda işe iade davası açabilir. Arabuluculuk işe iade davasında dava şartıdır.
İşçi fesihten itibaren 1 ay içinde arabulucuya işe iade talebini iletmelidir. Arabulucu aşamasında işçi ve işveren arasındaki sorun çözülemediği takdirde son tutanakların düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde İş Mahkemeleri’nde işe iade davası açmalıdır. İşe iade davası, dava dilekçesinin yetkili ve görevli mahkemeye sunulması ile açılır. Arabuluculuk aşamasında talep edilen tüm hususlar bakımından işçi ve işveren anlaşmışsa artık işe iade davası açılması mümkün değildir. İş kanunu Madde 20/2’ye göre feshin geçerli bir nedene dayanılarak yapıldığının ispat yükü işverene ait olmakla birlikte feshin başka bir dayandığını iddia eden işçi bunu ispat etmelidir. İşe iade davasında görevli mahkemeler İş Mahkemeleri’dir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde İşe iade davası Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülür. Yetkili mahkeme ise davalı işyerinin bağlı bulunduğu yer mahkemesi ile davalının çalıştığı yerdeki yer mahkemesidir.
İŞE İADE DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?
1- İşe iade davası açabilmek için iş sözleşmesi süresiz olmalıdır. Belirli süreli sözleşme ile çalışan işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.
2- İşe iade davası açabilmek için iş sözleşmesini, işveren feshetmiş olmalıdır. Sözleşmeyi kendi fesheden işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.
3- İşe iade davası açabilmek için işçi, en az 30 işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışmış olmalıdır. Bu sayı belirlenirken sadece, işe iade davası açan işçinin çalıştığı işyeri değil, eğer varsa işverenin aynı işkolunda başkaca işyerleri de hesaba katılır.
4- İşe iade davası açabilmek için işçi en az 6 aydır çalışıyor olmalıdır. 6 aylık kıdem hesaplanırken işçinin, aynı işverenin tüm işyerlerinde geçirdiği süreler dâhil edilir.
5- İşe iade davası açabilmek için işçi işverenin vekili, işverenin vekilinin yardımcısı veya işe alım-çıkarımdan sorumlu işçi olmamalıdır. Sayılan bu kişilerin işe iade dava açma hakkı bulunmamaktadır.
İŞE İADE DAVASI AÇILAMAYAN HALLER NELERDİR?
Bazı işçilere is sıfatlarından dolayı işe iade davası açma hakkı verilmemiştir. Bunlar; tüm işyerini idare eden işveren vekilleri ve işveren vekili yardımcıları ile işçileri işe almada ve çıkarmada yetkili olan işçilerdir. Bu sıfatla çalışanlar işe iade davası açamazlar. İş sözleşmesi işveren tarafından haklı olarak feshedildiği zaman işe iade davasının şartları oluşmadığı için işçi tarafından işe iade davası açılamaz. Zira işe iade davası açabilmek için sözleşmenin işveren tarafından haksız olarak sona erdirilmesi gerekmektedir. İstifa eden, iş akdini kendisi fesheden işçiler işe iade davası açamaz. İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerekmektedir. Eğer işçi belirli süreli çalışmakta ise işe iade davası açamaz. Ayrıca işe iade davasında arabuluculuğun dava şartı olduğu belirtildiği üzere işçi tarafından işe iade davası açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmektedir. Bu süreler zamanaşımına tabidir.
İŞE İADE DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?
İşe iade davasının mahkemece kabul edilmesi üzerine, işverenin haksız sebebe dayanan feshi geçersiz sayılır. Mahkeme işe iade davasını kabul ettiğinde işçinin işe iadesine kararı verir. Mahkemenin vermiş olduğu karar kesinleştikten sonra 10 gün içinde işçi işverene yazılı olarak başvurmalıdır. İşçinin işe iade başvurusunun ciddi ve samimi olması gerekir. İşçi tarafından işverene yapılan işe iade başvurusu sonucunda işverenin, işçiyi işe başlatıp başlatmaması konusunda seçimlik bir hakkı vardır. İşveren 30 gün içinde işçiyi yeniden işe alabilir veya yasal tazminatlarını ödeyip işe başlatmayabilir. Eğer işe başlatmazsa, mahkeme kararıyla belirlenen tazminat miktarını ödemek zorunda kalacaktır. Bu miktar, en az 4 ay, en fazla 8 aylık ücret tutarıdır. Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca, işe başlatmama tazminatı miktarı, 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında belirlenmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar çıkmaktadır. İşveren işçiyi işe başlatmışsa, geçersiz hale gelmiş fesih nedeniyle ödenmiş olan ihbar ve kıdem tazminatını işçiden talep edebilecektir. Ayrıca işçinin işe başlatılmış olmasının veya başlatılmamış olması fark etmeksizin, işçinin çalışmadığı dönem için çalışmadığı dönem için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarına da kavuşur. İşveren, işçiyi çalıştırmadığı dönem için işçiye en fazla dört aylık alacaklarını ödemek zorunda kalacaktır.
Sonuç olarak eğer işçi işe iade kararına rağmen işe iade için işverene başvurmaz ya da işverenin çağrısına rağmen işe başlamazsa kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki haklarını kaybedecektir. Boşta geçen süre için alacağı ücretinin tazminatını ve işe başlatmama tazminatını işverenden isteyemeyecektir. İşveren tarafından yapılan haksız fesih geçerli bir fesih olarak kabul edilecektir. İşe iade davası sonucunda işe iadesine karar verilen işçi başvuru yaptığı halde bir ay içerisinde işveren tarafından işe başlatılmazsa, iş sözleşmesi feshedilmiş sayılır. İş sözleşmesinin fesih tarihi, otuz günlük sürenin dolduğu gün olacaktır. Bu durumda işçi, ihbar, kıdem gibi tazminatları ile yıllık izin ücreti gibi haklarının talep edilmesi halinde bu bir aylık sürenin bitiş tarihi esas alınacaktır. İşçinin işe iade davası mahkemece reddedilirse, işçi yargılama masraflarını ve karşı tarafın avukatının yasal avukatlık ücretini ödemekle yükümlüdür. İşe iade davası reddedilse dahi işçi yasal hakkı olan kıdem ve ihbar tazminatını talep edebilir.
Bazı durumlarda ise işe iade davası konusuz kalabilir. Dava sürecinde işçinin davasından feragat etmesi veya işçinin dava sonuçlanmadan önce işe yeniden başlamış olması halinde dava konusuz kalmış olacaktır. Fakat işçinin işe iadesinin bu şekilde gerçekleştirilmesi halinde işveren iş sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğunu kabul ettiğinden dolayı işveren işçiye boşta geçirdiği süre nedeniyle en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarını vermek durumunda kalacaktır işçi bu haklarını talep edebilir.
İŞÇİNİN DAVA SÜRECİNDE BAŞKA YERDE ÇALIŞMASI
Yargılama süreçlerinin uzaması sebebiyle işçi kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak için başka bir işte çalışabilir. İşçinin bu şekilde başka yerde çalışması kural olarak işe iade davasının sonucunu etkilemeyecektir. Yargıtay’ın genel uygulaması ve kabulü de bu yöndedir. Ancak işe iade davası neticesinde tazminatlar belirlenirken, işçinin başka yerde işe başladığı tarih göz önünde bulundurulmalıdır.