Cami, lokanta, AVM ve ATM önlerinde sık sık dilenen kişilerle karşılaşıyoruz. Her ne kadar dilencilere cezai yaptırımlar uygulansa bile duygu istismarlığına kalkışan dilencilerden ne yazık ki geçilmiyor. Peki dilencilik neden bu kadar revaçta? Bunu da Sosyalog Gökhan İlhan’a sorduk. İlhan; “İhtiyacı olan mı dileniyor, kolay yoldan para kazanmayı meslek edinenler mi? Duygu istismarcıları yüzünden dayanışma ve yardımlaşma duygularımız kayboluyor. Ayrıca duygu istismarlığı yapanlara cezai işlemler uygulanarak, toplumsal huzur sağlanmalıdır” dedi.
Dilenci sayısında her geçen gün ciddi bir artış olduğuna değinen Sosyolog Gökhan İlhan; “Dünya ülkelerinin kültürel sosyal ekonomi vb. belli başlı sorunları vardır. Bu sorunlar arasında sosyal yara olarak bildiğimiz ve hüzünlendiğimiz diğer bir konu ise; maddi manevi yardım istemek dilenmek halk diliyle dilenciliktir. Toplumun iç dinamiklerine baktığımızda dilenen vatandaşlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır” dedi.
“Dilenenlerin sayısındaki artışın ana temel nedeni; ihtiyaç duymak ve ekonomik yetersizliktir”
Dilenen kişilerin sayısında hangi nedenlerle artış olabileceğine de değinen Sosyolog İlhan; “Tabi ki bu artışın ana temel nedeni; ihtiyaç duymak ve ekonomik sosyal yetersizliklerdir. Kimi zaman yadigar kimi zaman çoğunlukla yardım etmeyi hayır işlemeyi kendimize dinimiz gereği hoş görürüz. Elazığ’da son zamanlarda dilenen insan sayısının çokluğunu sadece Elazığ insanına has özel bir durum olarak değerlendirmek doğru değil” ifadelerini kullandı.
“İhtiyacı olan mı dileniyor, kolay yoldan para kazanmayı meslek edinenler mi?”
Zorunlu göçlerin yaşandığına da dikkat çeken Sosyolog İlhan; “Şöyle ki gerek pandemi dönemi gerekse yakın tarihlerde ard arda gelen büyük depremler beraberinde birçok sorunu getirdiği gibi hızla zorunlu göçü de getirdi. Toplumsal yaşam içerisinde ayrıntıları karmaşık olan, bakış açısı değişikliklere yol açan bir olgudur dilencilik. Burada ki temel soru şudur; gerçekten ihtiyacı olan kişiyi dileniyor yoksa bunu meslek haline getirip kolay para kazanma yoluna giden insanların iyi niyetini suistimal eden kişiler midir? Dilenciler” dedi.
“Bazı durumlarda dilenilmesine tepkiler gösterilmiyor”
Açıklamasını sürdüren İlhan; “Tabi ki burada denetim ve ilgili yasalar devreye girerek dilenen kişilerin sosyo yaşam durumlarını tespit ederek bir takım önlemler alınmasa da son derece elzemdir. İşsizlik, yoksulluk, hastalık ve engelliler durumları vb durumlarda ortaya çıkan dilencilik toplumda saygı ile karşılanır yardımlaşma ve dayanışma sağlandığını görebiliyoruz. Ama bedenen hiç bir engeli olmayan gencecik insanların dinlenmesi yardım istemesi toplumda kabul görmüyor diyebiliriz.
“Duygu istismarcıları yüzünden dayanışma ve yardımlaşma duygularımız kayboluyor”
İnsanların iyi niyetlerini suiistimal edenlerin gerekli cezaya çarptırılması gerektiğini de aktaran İlhan; “Yardım isteyen gerçekten ihtiyaç sahibi olana insanlara ekonomik olarak hayatlarını devam etmekte zorlanan insanlara devletin sosyal devlet anlayışı ve merhamet vicdan bakışı ile desteklemeleri gerekmektedir. Güzel İslam dinimizde sadaka vermek ihtiyaç sahibine el uzatmak hayra vesiledir. Bu dayanışma, yardımlaşma duygularımız toplum içerisinde kaybolmamalıdır. Bunun yanında insanların iyi niyetini duygu sömürüsü ile kullanıp suistimal edenleri ise ilgili yasa ve mevzuatlar gereği denetim ve kontrolleri elden bırakılmamalıdır. İhtiyaç sahibi olmayan gerek insanları kullanan gerekse dini duyguları kullanan insanlara yönelik cezai işlemler arttırılarak toplumsal huzur korunmalıdır” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Denetimler sıklaştırılmalı vatandaş duyarlı olmalı
Vatandaşların duygularını sömürenler sadece Elazığ’da değil Türkiye’nin bir çok kentinde durum aynı. Son olarak komşu diyebileceğimiz ortak değerlere ve kültüre sahip Erzurum’da da vatandaşlar artık her yerde karşılarında gördükleri dilenci sorununu Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’ye sosyal medyadan duyurdu. Konuya duyarsız kalmayan Vali Çiftçi sorunla ilgileneceğini ifade etti. Aynı problemin Elazığ’da da yaşandığı cadde ve sokaklarda dilencilerden geçilmediğini bizde buradan Elazığ Valiliğine duyuruyoruz.