“Aynı nehirde iki kez yıkanamazsınız: Çünkü nehir aynı nehir değildir ve siz aynı siz değilsiniz.” der Yunanlı filozof Herakleitos.
Nehir suyu taşır, zaman da seni… Artık ne nehir aynı nehirdir ne de sen aynı sensindir. Bir şeyi ilki gibi yapmaya kalktığında asla ilki gibi olmaz. Üçüncü de ikincisiyle… Çünkü en basitinden sen daha önce o nehre girmiş birisindir artık. İlk defa o nehirde yıkanacak biri değilsin…
Bu ifadeleriyle dünyada her an gerçekleşmekte olan değişim olgusuna dikkat çeken Herakleitos, 2500 yıl öncesinden günümüz insanına sanırım şöyle seslenir;
“Her gün aynı saatte Postane Meydanına gidip aynı bankta oturup yanındaki aynı kişiyle aynı sohbeti yapsan da ve hep aynı bakış açısıyla postane binasını seyre dalsan da artık ne meydan aynı meydandır ne de sen aynı sensindir. Çünkü en basitinden sen daha önce o meydanda oturmuş birisindir artık. Bir şeyi ilki gibi yapmaya kalktığında asla ilki gibi olmaz. Üçüncü de ikincisiyle…”
***
Binlerce yıl önce Fırat Nehri’nin her iki yakasında iki farklı kavim yaşar. Bu kavimlerin tek derdi, Fırat Nehri’ni kendi sınırlarına dâhil etmek olur. Bu gaye uğruna her iki kavim yıllarca savaşırlar, kan dökerler. Öyle ki, an olur dökülen kandan nehrin rengi değişir kızıl renge bürünür…
Yıllar geçer her iki kavim tarihten silinir, yok olur. Onların yerini başka kavimler alır. Tarih boyunca bu uğurda savaşanlar, can verenler değişir, Fırat Nehri (Herakleitos’un savına göre değişse de) akmaya devam eder…
***
Atina’nın kurucusu sayılan Theseus’un bir gemisi vardır. Bu gemi bir yolculuk sırasında, birden fazla sorun çıkarır bazı parçalar onarım gerektirir ve bu nedenle geminin bazı kısımlarının yenileriyle değiştirilmesi gerekir. Yıllar geçer ve dönüş zamanı yaklaştıkça, geminin tüm parçalarının nihayet değiştirildiği ortaya çıkar.
Bu nedenle Theseus’un Yunanistan’a dönüşü üzerine, gemide orijinal parçalarının hiçbiri bulunmaz. O dönem, bir soru ortaya atılır:
Yola çıktığı ilk gemiyi A gemisi, döndüğü gemiyi de B gemisi kabul edersek ikisi de aynı mıdır? Başka bir deyişle, B gemisi hala Theseus’un gemisi midir?
Ya da bir koleksiyoncu değiştirilen tüm orijinal tahtaları aldı ve birer birer Theseus’un ikinci bir gemisini yaptı.
Peki şimdi asıl gemi hangisidir? Limandaki tertemiz duran anıt gemi mi? Yoksa koleksiyoncunun yaptığı çürüyen gemi mi?
***
Harput Kalesi, MÖ 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından inşa edilir. Daha sonra Pers, Part, Roma, Sasani, Bizans, Abbasi, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyeti altına girer. Bu süre zarfında yüzlerce savaşa sahne olur. Yüzyıllar geçer, tüm bu uygarlıklar tarihten silinir, yok olur. Tarih boyunca kalenin güvenliği uğruna canını verenler değişir, ancak Harput Kalesi, maruz kaldığı yıkıntı döküntüye rağmen onarılır, ayakta kalır.
Soru şu;
Urartuların yaptığı kaleye A kalesi, günümüzdeki kaleyi B kalesi kabul edersek ikisi de aynı mıdır? Başka bir deyişle B kalesi hala Urartuların kalesi midir?
***
İnsan vücudunda günde 330 milyar hücre yenileniyor. Bu hızla, 100 gün içinde neredeyse yepyeni bir insan oluyoruz.
Tüm bu değişikliklerle birlikte gerçekten hangi sen sensin?
Hangi halimiz gerçek biz?
“Aynı nehirde iki kez yıkanamazsınız” der, Yunanlı filozof Herakleitos.
Çünkü artık ne nehir aynı nehirdir ne de sen aynı sensindir.