Her karanlığın ardı aydınlık!

Hayatta hepimiz zorluklarla karşılaşıyoruz. Peki neden zorlukların üstesinden gelebilmek yerine çaresiz kalmayı seçiyoruz? Hayat her zaman bize güzellikler sunmuyor bazen endişeler, bazen korkular, bazen de üzüntüler veriyor. Bunların üstesinden gelmek tamamen senin elinde. Yani  güçleştirme kolaylaştır.

Güçleştirmek için sence de hayat çok kısa değil mi? 6 Şubat'ta şahit olmadık mı? Yarım kalan hayâllere  ve bir deprem kadar ömrümüz olduğuna. Meğer lüks olmasa da bir evde, sıcacık bir evde oturmamız, sabah üzerimize güneş doğduğunda hayatta olmamız, bir lokma ekmeği yiyerek,  bir yudum suyu rahatça içebilmemiz ne kadar değerliymiş değil mi?

Yine de benim mutlu olacak tutunacak bir umudum yok mu diyorsun? O zaman kendin için mutlu ol. Çünkü her birimiz çok değerliyiz bu dünyaya bir amaç için geldik, belki amacım ne? Diyebilirsin ama öyle değil! Unutma ki bu dünyaya sebepsiz yere gelmedik eğer hiçbir görevin olmasaydı sen olmazdın işte tam da bu yüzden güçlü olmak yakışır bizlere, çaresizlik değil.

Yalnız savaşmayı öğren, kendine güven bu senin hayatın, senin sorumlulukların, senin seçimlerin ve senin başarıların unutma! Her gecenin sonunda sabah oluyor.

Güzel şeyler hayâl et.  Ne düşünürsen hayat sana onu veriyor buna inan. Hadi kalk evrene pozitif enerjiler yolla! Bu senin miladın olsun yaşadığın zorluklar tecrübelerin, her zorluğun üstesinden gelişin zaferlerin olsun.

“Bütün iyi kitapların sonunda

Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır”

(Edip Canseven-Umuş)