Kişilerin onur ve şerefine karşı rencide edecek eylem ve söylemlerde bulunan kişiler Türk Ceza Kanunu Madde 125 hükmü kapsamında cezalandırılır. Kişi onur ve şerefine karşı işlenen suç nedeniyle maddi ve manevi tazminat Davası açabilir.

Hakaret suçu kişinin doğrudan şeref ve haysiyetine karşı işlenen kişilik haklarına haksız bir saldırı niteliğinde bir suçtur. Hakaret suçunun bizzat kişinin şahsına yönelik olması nedenleriyle hakaret suçu ancak gerçek kişiler aleyhine işlenebilir bir suçtur. Hakaret suçu Türk Ceza Kanunu Madde 125 ve devamında yer alan hükümlerde düzenlenmiştir. Tüzel kişilere yönelik olarak hakaret suçu işlenemez. Tüzel kişilere karşı hakaret suçu işlenmesinin mümkün olmadığı bu konuda verilmiş olan Yargıtay kararları ile belirtilmiştir.  Bu konuda Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından verilen 01.12.2014 tarihli ve 2013/38862 esas, 2014/34608 sayılı kararda “TCK'nın 125. maddesine göre hakaret suçunda şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte sözlerin gerçek kişilere yöneltildiğinde hakaret suçunu oluşturabileceği, herhangi bir gerçek kişiyle arasında aidiyet ilişkisi kurulmadan tüzel kişiye söylenen sözlerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi… Hükmün bozulmasına” ' hükmü yer almaktadır.

Hakaret suçunda mağdurun yani kendisine hakaret edilen kişinin belirli veya belirlenebilir bir kişi olması gerekmektedir. Burada kişinin açıkça belirtilmemiş olması hallerinde mağdurun kim olduğu eğer söylenen sözlerden anlaşılacak nitelikte ise mağdur belirlenebilir olduğundan hakaret suçu oluşacaktır. Bu husus Türk Ceza Kanunu madde 126 ile düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu madde 126 ''(1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.''

HAKARET SUÇUNDA ŞİKÂYET

Hakaret suçunun TCK 125 ile düzenlenen temel şekli şikâyete bağlı suçlar kategorisinde yer alan bir suçtur. Bu nedenle bu suçun mağduru, hakaret edeni ve hakareti öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikâyet hakkını kullanmak zorundadır. 6 aylık süre içerisinde şikâyet edilmemesi halinde mağdur şikâyet hakkını kaybedecektir. Fakat belirtmek gerekir ki 6 aylık sürenin başlangıcı için hem hakaretin hem de hakareti edenin birlikte biliniyor olması gerekmektedir.

Fakat kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu (TCK m.125/3) düzenlenmiş olup şikâyete tabi değildir. Bu nedenle hakaret suçunun bu şekli için herhangi bir şikâyet süresi sınırlaması yoktur. Bu suç için her zaman ihbarda bulunulabilmesi mümkündür. Ayrıca kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçun işlenmesi halinde cumhuriyet savcılığı resen soruşturma açmakla görevlidir. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hariç, diğer tüm hakaret suçları nitelikleri gereği taraflar arasında uzlaştırma yoluna gidilebilir.

HANGİ SÖZLER HAKARET OLARAK DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR?

Kişiye karşı huzurunda veya gıyabında söylenen bir sözün hakaret suçunu oluşturabilmesi için bu sözün kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek somut bir fiil veya olgu isnat etmesi veya sövme yoluyla kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırı söz konusu olması gerekmektedir.

Hakaret suçunda önemli olan kişiyi rencide eden, toplum içinde bu kişiyi küçük düşüren bir sözcüğün söylenmiş olmasıdır. Örneğin bir kişiye “şerefsiz”, “haysiyetsiz”, “geri zekalı”, “aptal” gibi sözler söylenmesi hakaret suçunu oluştururken, '' yalancı'', ''terbiyesiz'' gibi sözler kaba söz niteliğinde olup hakaret suçunu oluşturmayacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki hakaret suçu söz dışında da çeşitli şekillerde işlenebilir. Örneğin kişiye yönelik olarak yazılan yazı, çizilen şekil, görüntü veya yapılan el işareti de hakaret suçunu oluşturabilir. Toplum içerisinde çokça kullanılan ve içerik olarak hakaret olarak nitelendirilebilen beddua etmek ise Yargıtay tarafından verilmiş olan kararlar ile hakaret olarak kabul edilmemiştir.

HAKARET SUÇUNUN KARŞILIKLI İŞLENMESİ VE HAKSIZ TAHRİK

Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi veya hakaret suçunun haksız bir fiile karşı işlenmesi halleri kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu Madde 129 hükmünde '' Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. (2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. (3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. ''

HAKARET SUÇUNUN HUZURDA VEYA GIYAPTA İŞLENMESİ

Hakaret suçunun huzurda işlenmesi halinde mağdur kendisine yapılan hakareti hiçbir aracı olmadan o an doğrudan öğrenmektedir. Burada esas olan hakaret doğrudan mağdur tarafından duyulmuş olması veya öğrenilmiş olması gerekir. Bu açıdan değerlendirildiği zaman telefonda, mesajla ya da mail yollarıyla doğrudan mağdura ulaşmak suretiyle gerçekleştirilen hakaretlerde huzurda hakaret kapsamındadır. Hakaret suçunun gıyapta işlenmesi halinde ise kanun belirli şartlar öngörülmüştür. Mağdurun yokluğunda hakaret eden kişinin söz ve davranışlarını en az 3 kişinin buna şahit olması halinde gıyapta hakaret suçu oluşacaktır. Bu 3 kişinin doğrudan hakareti duymuş olması gerekmektedir. Söz konusu üç kişiye hakaret edenin kendisi dahil değildir.

HAKARET SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR?

Suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi, Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi Hakaretin alenen işlenmesi

HAKARET SUÇUNA KARŞILIK MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇILMASI

Kendisine karşı hakaret suçu işlenen kişi şeref ve haysiyetine karşı işlenen bu suç nedeniyle uğradığı zararların hakaret edenden tanzim edilmesini talep edebilir. Hakaret suçu nedeniyle açılacak doğan maddi – manevi tazminat davası fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde açılmalıdır. Eğer bu fiille ilgili cezai tahkikat başlatılmış ise 2 yıllık süre, tahkikatın sonundan itibaren işlemeye başlayacaktır. Ancak mağdur tazminat davası açmak için soruşturmanın sonuçlanmasını beklemek zorunda değildir. Görevli ve yetkili mahkeme hakaretin gerçekleştiği yer veya mağdurun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleridir.