Şiddetsiz bir hayat istiyoruz!
Eskiden her güne yeni bir şiddet olayı ile merhaba dememize isyan ederken şimdilerde ne yazık ki saatler geçmeden şiddet olaylarına şahitlik eder olduk. Peki bize neler oluyor? Hemen hemen her yaş grubundan birileri, bir şekilde şiddet olaylarının; ya öznesi ya kurbanı oluyor. Üstelik daha da kötüsü; ne şiddete başvuranın ne de şiddete maruz kalanın da bir yaş sınırının olmaması. Birkaç gündür Elazığ’da da son derece vahim ve üzücü olaylar art arda yaşandı. Peki şiddetsiz bir yaşam mümkün olamaz mı? Şiddeti önlemek adına neler yapılabilir? Bunun cevabını da hemşehrimiz Klinik Psikolog Seda Karaağaç’tan öğrendik. İşlenen suçların yarısını 25 yaşın altındakilerin gerçekleştirdiğine dikkat çeken Klinik Psikolog Karaağaç; “Şiddet ve intikam duygularını yücelten bir kültürün içinde yetişen çocukların şiddeti olağan sıradan bir olgu olarak algılamaları mümkündür” diyerek şiddete meyilli çocukların tespitinde ailelere çok büyük bir sorumluluk düştüğünü vurguladı.

Haber: Kübra TÜRKAN / ÖZEL
Huzurun başkenti olarak lanse edilen Elazığ’da son zamanlarda birbiri ardına son derece vahim ve üzücü şiddet olayları patlak vermeye başladı. Peki ne oluyor insanlarımıza da adeta psikopata bağlayarak hareket etmeye başladı? Şiddetsiz bir şekilde iletişim kurarak sorunlarının sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulması çok mu zor? Peki şiddeti önlemenin bir reçetesi yok mu? Bunu da işin uzmanlarından hemşehrimiz Klinik Psikolog Seda Karaağaç’tan öğendik. Klinik Psikolog Karaağaç’ın verdiği değerli bilgiler haberimizin detayında saklı…
ELAZIĞ’DA SON 72 SAATTE NE GİBİ ŞİDDET OLAYLARI YAŞANDI?
Önceki gün ne olur kurbanın da zanlının da yaşlarında hiç değilse yanlışlık olmuş olsun dediğimiz vahim bir olayla karşılaştık. Olay o kadar can sıkıcıydı ki 16 yaşındaki bir genç tartıştığı akranını güpegündüz pompalı silahla öldürdü. İki gencin birden hayatı bitti. Ölen gencin yaşamı sonlandı diğer genç ise bu vahim olayın tesirinden nasıl kurtulabilir? Hayatının baharında elli kana bulandığı için geleceğini ne şekilde şekillendirebilir? Bu ve benzeri bütün soruların cevapları bilinmezliklerle dolu. Özetle olaya hangi açıdan bakarsanız bakın içimiz yanıyor! 16 yaşındaki bir çocuğun pompalı silaha erişiyor olması, bunu tartıştığı birine hemen doğrultarak, o silahı ateşleyebilmesi ve bu çocuklar bu hale gelene kadar çocuklarının şiddet eğiliminin farkına varılmaması? Ve daha nice cevapsız sorular takılıyor aklımıza. Sadece bu mu birbirine kıyan kardeşleri mi saysak kuzenleri mi? Kafamızı nereye çevirsek bir şiddet olayı.
ŞİDDETİ ÖNLEMENİN REÇETESİ YOK MU?
Peki şiddeti önlemenin bir reçetesi yok mu? Bunu da işin uzmanlarından hemşehrimiz Klinik Psikolog Seda Karaağaç’tan öğendik. Klinik Psikolog Karaağaç’ın verdiği değerli bilgiler haberimizin detayında saklı…
“HER GÜN BİR ÇOCUK SUÇA İTİLMEKTE”
İşlenen suçların yarısının 25 yaşının altındaki kişiler tarafından gerçekleştiğine dikkat çeken Klinik Psikolog Seda Karaağaç, “Yaşadığımız toplumda işlenen suçların yaklaşık yarısı 25 yaşının altındaki çocuk ve ergenlerin işlemiş olması ve ileri yaşlarda suç işleyen, ergenlerin büyük bir bölümünün, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de suç işlemiş olmaları sorunun önemini ortaya koymaktadır. Toplumumuzda ve diğer toplumlarda, her gün birçok çocuk suça itilmekte karşısındaki kişiye kendisine ve toplumuna zarar vermektedir. Bilim insanları ilk bu suçların belirlenen suç olgusundan çok daha önce işlendiğini, yani bir gizli suçluluk olduğunu ve antisosyal karakter taşıyan birçok suçun ilk belirtilerinin 7-9 yaşlarında görüldüğüne dikkat çekmişlerdir” dedi.
“SUÇA MEYİLLİ ÇOCUKLARIN TESPİTİNDE AİLEYE ÖNEMLİ ROL DÜŞÜYOR!”
Suça meyilli bireylerin tanınmamasının önemli olduğunu aktaran Klinik Psikolog Karaağaç, “Önleyicilik ya da erken tanı suçluluğun iyileştirilmesinde en etkin yöntemlerden biridir. Bu konuda ailenin rolü yadsınamaz. Ailelerin konuya karşı duyarlılıkları, suça meyilli olabilecek çocukların fark edilmesini ve önleyici çalışmalarla suçun oluşumunu engellemeleri en azından azalması mümkündür” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDET VE İNTİKAM DUYGUSU İÇİNDE YETİŞEN ÇOCUK ŞİDDETİ SIRADAN ALGILAR”
“Gençlerin şiddet olaylarına karışmasının ardında pek çok neden vardır ve aile içi şiddet ve çocuk istismarı, bunun başında gelir” diyen Klinik Psikolog Karaağaç; “Şiddet ve intikam duygularını yücelten bir kültürün içinde yetişen çocukların şiddeti olağan sıradan bir olgu olarak algılamaları mümkündür. Çocuğa yeterli ilgi göstermeyen anne ve babalar fiziksel şiddet uygulayan anne babalar kadar çocuğa zarar verir. İhmalkâr pasif anne babanın çocukları duygusal yoksunluk çeker içine kapanık olur” dedi.
“SORUNU ŞİDDETLE ÇÖZMEYE ÇALIŞAN ÇOCUK BUNU SÜRDÜRÜR!”
Sözlerini sürdüren Klinik Psikolog Karaağaç; “Bazı aileler tarafından şiddet gösterisinde bulunan çocuk, bu davranış ile büyümenin bir parçası olarak görmekte çocuklar büyüdükçe bu davranışlarından vazgeçeceklerine inanmaktadırlar. Aslında bu çocuklar arasında yaşanan günlük kavgalardan ayırt edilmesi çok erken dönemlerde tanınması ve müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Müdahale edilmediği takdirde sorununu şiddetle çözmeye çalışan çocuk, bu davranışının, zamanla alışkanlık haline getirecektir. Şiddete eğimli bir çocuğun davranışları dikkatle izlenmeli, bir eğiliminin olup olmadığı incelenmelidir” dedi.
ŞİDDETE EĞİLİMLİ ÇOCUK NE GİBİ DAVRANIŞLAR SERGİLER?
“Şiddete eğilimli bir çocuk kendisini bilinçsizce ele verecektir” diyen Klinik Psikolog Karaağaç; “Çocukta görülebilecek bazı davranışlar; zaman zaman etrafındaki diğer çocukları kışkırtıp onlarla çatışma içerisine girebilir. Büyüklerden kendisine ceza uygulamaları için hırçın davranışlar sergileyebilir. Şiddete eğilimli birey zaman zaman kendisine karşı da şiddet uygulayabilir. En küçük isteklerini sert bir dille ifade edebilir. Kardeşlerini kızdırmaktan zevk alabilir. Durup dururken hırçınlaşır çabuk karamsarlığa kapılır. Evde huysuz, dışarıda ise sıkılgandır. Her istediği, çabucak olsun ister. Kendisine karışılmamasını bekler. Son derece asi ve hırçın davranışlar sergiler, başına buyruk takılır. Derslerini ihmâl eder verilen cezalara aldırmaz” dedi.
“ANNE VE BABANIN BİRLİKTE ÇOCUĞA DESTEĞİ ÖNEMLİ”
Bu durum karşısında büyükler peki ne yapabilir? Sorusuna da açıklık getiren Klinik Psikoog Karaağaç; “Çocuğunuzu tanıyın. Çocuğunuzu ve kendinizi suçlamayın. Her zaman sevgiyle yaklaşın. Onlara değer verdiğinizi sözlerinizle ve davranışlarınızla gösterin. Çocuğunuz için özel zaman ayırın. Hatalarını büyütmeyin ve ona karşı hata yapmamaya çalışır. Oyun oynamasına imkân tanıyın. Uygun arkadaş seçmesini sağlayın. Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslayarak hor görmeyin. Öğretmeni ile sık sık görüşün. Sadece bir ebeveynin değil, anne ve babanın birlikte çocuğa destek olması önemlidir. Sorumluluklarını öğretin ve onun sorumluluklarını üstlenmeyin Çocuğunuzu aşırı kontrol etmekten sakının. Fazla hoşgörülü davranmayın aşırı düşkün olmaktan sakının. En güzel yöntemin, sevgi ve disiplinle olduğunu unutmayın. Tereddüt ettiğinizde, uzmanlara danışmaktan çekinmeyin” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUK ÖFKE PATLAMASI YAŞIYORSA DİKKAT EDİLMELİ!”
“Eğitimin okuldan önce ailede başladığı da unutulmamalı!” diyen Karaağaç; “Aile içerisinde bebeklikten itibaren bilinçli bir eğitimin verilmesi gerekir. Okula başlayınca öğretmen, onu hizaya getirir düşüncesinden kaçınmak lazımdır. Çünkü eğitim, okuldan önce evde başlar. Çocukların öfke patlamalarına aşırı kavga etmesini, hayvanlara karşı şiddet içeren, davranışlarında arkadaş yokluğunu, okulda davranış problemlerine sık sık ortaya çıkmasına dikkatlice izlemek gerekir. Olaylara karşı nasıl tepki verdiğini, arkadaşlarının neler hissettiğini, ve başka nasıl davranabileceğini konuşmak gerekir. Sorun yaşanıyor ise mutlaka uzman desteği almak lazımdır. Okula giden bir çocuk var ise öğretmende mutlaka işbirliği içerisinde çalışmak gerekir. Okulda verilen eğitim ile ailede verilen eğitim, tutarlı olmalıdır. Okul yaşantısını desteklemenin önemli bir yolu; o gün okulda neler geçtiğine ilişkin, çocuğa sorular sormaktır ve bunun için çocuğuna zaman ayırmaktır attıklarını, yargılamadan eleştirmeden dinlenilmesi, çocuğun kendisine olan güveninin artmasını destekleyecektir” dedi.
“ŞİDDETE MEYİLLİ ÇOCUK, KÜÇÜK YAŞLARDA FARK EDİLİR”
“Çocuklara sorunlarını nasıl çözeceğine ilişkin beceriler kazandırılmalıdır” diyen Klinik Psikolog Karaağaç; “Çocuğun göstermiş olduğu, olumlu sorun çözme alınışları pekiştirilmelidir. Çocuğun içerisinde bulunduğu sosyal çevrenin önemi kavranmalı. Ailenin bu konuda seçici olması gerekir. Çocuğa iyi bir rol model olmak ve ona uygun rol modelleri sunmak gerekmektedir. Çocuklara arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde olumlu olması gerektiği ve asla arkadaşlarından zarar vermemesi gerektiği anlatılmalıdır. Sonuç olarak çocukların şiddete meyilli oldukları küçük yaşlardan itibaren ebeveyn tarafından izlenmeli, onlarda da şiddete ilişkin bir eğilim, gördükleri takdirde tedbir almak yoluna gidilmelidir. Sorun çözümünde başarılı olunamıyor ise mutlaka uzman desteği almak gereklidir” diyerek sözlerini noktaladı.
İmsak | 03:10 | ||
Güneş | 04:58 | ||
Öğle | 12:33 | ||
İkindi | 16:27 | ||
Akşam | 19:58 | ||
Yatsı | 21:39 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Trabzonspor | 38 | 81 |
2. Fenerbahçe | 38 | 73 |
3. Konyaspor | 38 | 68 |
4. Başakşehir | 38 | 65 |
5. Alanyaspor | 38 | 64 |
6. Beşiktaş | 38 | 59 |
7. Antalyaspor | 38 | 59 |
8. Karagümrük | 38 | 57 |
9. Adana Demirspor | 38 | 55 |
10. Sivasspor | 38 | 54 |
11. Kasımpaşa | 38 | 53 |
12. Hatayspor | 38 | 53 |
13. Galatasaray | 38 | 52 |
14. Kayserispor | 38 | 47 |
15. Gaziantep FK | 38 | 46 |
16. Giresunspor | 38 | 45 |
17. Rizespor | 38 | 36 |
18. Altay | 38 | 34 |
19. Göztepe | 38 | 28 |
20. Ö.K Yeni Malatya | 38 | 20 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Ankaragücü | 36 | 70 |
2. Ümraniye | 36 | 70 |
3. Bandırmaspor | 36 | 62 |
4. İstanbulspor | 36 | 60 |
5. Erzurumspor | 36 | 58 |
6. Eyüpspor | 36 | 57 |
7. Samsunspor | 36 | 51 |
8. Boluspor | 36 | 50 |
9. Manisa Futbol Kulübü | 36 | 49 |
10. Tuzlaspor | 36 | 49 |
11. Denizlispor | 36 | 49 |
12. Keçiörengücü | 36 | 48 |
13. Gençlerbirliği | 36 | 48 |
14. Altınordu | 36 | 45 |
15. Adanaspor | 36 | 45 |
16. Kocaelispor | 36 | 44 |
17. Bursaspor | 36 | 44 |
18. Menemen Belediyespor | 36 | 38 |
19. Balıkesirspor | 36 | 12 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. M.City | 38 | 93 |
2. Liverpool | 38 | 92 |
3. Chelsea | 38 | 74 |
4. Tottenham | 38 | 71 |
5. Arsenal | 38 | 69 |
6. M. United | 38 | 58 |
7. West Ham United | 38 | 56 |
8. Leicester City | 38 | 52 |
9. Brighton | 38 | 51 |
10. Wolverhampton Wanderers | 38 | 51 |
11. Newcastle | 38 | 49 |
12. Crystal Palace | 38 | 48 |
13. Brentford | 38 | 46 |
14. Aston Villa | 38 | 45 |
15. Southampton | 38 | 40 |
16. Everton | 38 | 39 |
17. Leeds United | 38 | 38 |
18. Burnley | 38 | 35 |
19. Watford | 38 | 23 |
20. Norwich City | 38 | 22 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 38 | 86 |
2. Barcelona | 38 | 73 |
3. Atletico Madrid | 38 | 71 |
4. Sevilla | 38 | 70 |
5. Real Betis | 38 | 65 |
6. Real Sociedad | 38 | 62 |
7. Villarreal | 38 | 59 |
8. Athletic Bilbao | 38 | 55 |
9. Valencia | 38 | 48 |
10. Osasuna | 38 | 47 |
11. Celta Vigo | 38 | 46 |
12. Rayo Vallecano | 38 | 42 |
13. Elche | 38 | 42 |
14. Espanyol | 38 | 42 |
15. Getafe | 38 | 39 |
16. Mallorca | 38 | 39 |
17. Cadiz | 38 | 39 |
18. Granada | 38 | 38 |
19. Levante | 38 | 35 |
20. Deportivo Alaves | 38 | 31 |