Değerli okurlar, bu sıralar şehrimizde çok sayıda faaliyet yapılıyor.
Bu köşede bu faaliyetlerin hepsini değerlendirmem elbette mümkün değil.
Özellikle son günlerin önemli bir konusu olan Filistin davası tüm Türkiye'de olduğu gibi şehrimizde de ilk sırayı aldı!
Dünya İsrail'in mazlum bir halk olan Filistinlilere nasıl davrandığını şu günlerde çok daha iyi görüyor!
İnanın bana bu vahşete yürek dayanmıyor!..
Şurası bir gerçek ki, Türk milleti olmasaydı bugün belki İsrail devleti de olmazdı!..
Neden olmazdı açıklayayım;
***
1492 tarihinde İspanya Kralı 2. Ferdinand tarafından Elhamra sarayında imzalanan bir fermanda İspanya'da yaşayan tüm Yahudilerin 2 Ağustos tarihine kadar ülkeyi terk etmeleri istenmiş, yanlarında ise altın ve ziynet eşyası götürmemeleri belirtilmiş, bu tarihe kadar terk etmeyenlerin ise idam edileceği duyurulmuştur!..
Ayrıca bu kararın aynısını beş yıl sonra Portekiz de uygulamıştır!
O tarihlerde İspanya'dan kovulan Yahudilerin tamamını Osmanlı devletinin Padişahı 2. Beyazıt bir ferman yayınlayarak bunları ülkesine kabul edeceğini belirtip Yahudilerin tamamını alarak onları kurtarmıştır!
***
İkinci olay ise 2. Dünya savaşından önce Hitler ülkesindeki Yahudileri toplama kamplarında toplayarak fırınlarda yakması olayıdır!
Bu feci olay karşısında Türkiye'ye sığınan Yahudilerin büyük bir kısmı ise üniversitelerimizde hoca olarak değerlendirilmiştir!
***
Şimdi esas konuya geçmek istiyorum;
Beş on yıl önce televizyonda bir açık oturum izliyordum.
Programda İstanbul'dan bir Yahudi iş adamı, iki Hıristiyan papaz, bir de bizden bir din adamı vardı.
Konu dinler arası kavgaydı.
Programın bir yerinde, İstanbullu iş adamı olan Yahudi; Hıristiyan papazlara dönerek, onlara sert bir şekilde, "Sizin günahınız asla af olmaz!.. Bu Türkler olmasaydı siz bizim soyumuzu kurutacaktınız!.." dedi!
Bu sert çıkış karşısında Hıristiyan papazlar hiç seslerini çıkaramadılar!.
Yahudi iş adamı doğru söylüyordu.
Onları en zor zamanlarında Türkler kurtarmıştı!
Filistin bayrağı taşıyan evlerde Türk bayrağı var mı?
Gün geldi bu mazlum millet bu gün Filistin halkını da kendileri gibi mazlum duruma düşürdüler!
Şimdi Türkiye'nin birçok ilinde bu mazlum milleti savunan ve İsrail'i kınayan mitingler yapılıyor.
Yapılan doğru ama ben bir gerçeği dile getirmek istiyorum.
Meydanlarda herkesin elinde bir Filistin bayrağı görürsünüz.
Binlerce insanın elinde Filistin Bayrağı dalgalanıyor.
Güzel, çok güzel de, biz iki gün önce Cumhuriyet Bayramının 100. Yılını kutladık.
Evlere baktım Türk Bayrağı asılmamıştı.
Dükkanlarda da yoktu!
Eminim insanımızın çoğunun evinde gördüğünüz gibi Filistin Bayrağı var ama, ne yazık ki Türk Bayrağı yok!..
İşte beni üzen de bu!..
***
Tatilimi batıda bir yerde geçirmiştim.
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda hemen hemen bütün evler Türk bayrağı asmıştı.
Hatta sokağın fotoğrafını çektim.
Telefonda Elazığ'daki bir dostumla konuşurken bunu anlattım, arkadaşım bana ne yazık ki, burada aynı manzara yok!. dedi.
***
Bu hafta siz değerli dostlara bu ayıbımızı anlatmak istedim.
İyi ki Belediyemiz var, var da onlar bu ayıbı yapmıyorlar.
Başkanı kutluyorum.
Sugözü mahallesi sakın imara açılmasın!
Basından okuyorum, Sugözü Muhtarı Seda Gündoğan Sugözü Mahallesi için buranın da imara açılmasını istemiş!
Bu haberi okuyunca cidden şaşırdım!
Hele bu talebin Sugözü muhtarından gelmesi beni daha da üzdü!
Bu mahallemizi çok iyi bilirim.
Burası bağlık, bahçelik ve de suları bol bir yöremizdir!
İnsanlarımız yazın sıcaktan bunaldıkları zaman bu mahallede bulunan bir dostun bahçesine giderek serinlenirler!
Ayrıca bu mahalledeki bağ ve bahçe sahipleri kışlık pestil, orcik gibi ihtiyaçlarını bu bahçe ve bağlardan temin ederler!
Belediye meclisinin bu yanlışlığı yapacağını düşünmüyorum.
Şayet burası imara açılmış olsa bu yeşil bölgeyi tamamen kaybederiz!
***
Muhtarın belirttiği gibi burasının Harput'a bağlı olduğu doğrudur, burası Harput'a bağlı ama muhtarın iddia ettiği gibi çocuklar Harput'da değil, Elazığ'da okumaktadırlar
Benim bildiğim kadarıyla Sugözü'ne Belediye otobüsü de gidip geliyor.
Lütfen bu güzel beldeyi beton haline getirmeyelim diyorum!