Sevgili okuyucularımız bugünkü yazımızda ceza hukukunda kişinin işlemiş olduğu suçtan pişman olması, verdiği zararları gidermesi, adaletin sağlanması için olumlu davranışlarda bulunması kapsamında Etkin pişmanlık ve cezada indirim uygulanması hakkında sizleri bilgilendireceğiz.

ETKİN PİŞMANLIK NEDİR?

Etkin pişmanlık bir kişinin işlediği suçtan dolayı kendi iradesiyle eylemlerinden sonradan pişman olması, gerçekleştirdiği suç eylemi nedeniyle meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve adaletin sağlanması için olumlu davranışları nedeniyle yargılama da sanık lehine uygulanan hukuki bir kurumdur. Sanığın etkin pişmanlık göstermesi halinde suçun niteliğine göre ceza indirimi veya cezalandırılmamasına karar verilmesi mümkündür. Türk Ceza Kanunda bazı suçlara ilişkin olarak kanunda etkin pişmanlık halinde cezalarda indirim hükümleri öngörülmüştür. Etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi, ancak kanunda açık hüküm varsa uygulanabilir. İşlenen suçun sayısına bağlı olmadan sanık ceza indiriminden her olay için ayrı ayrı yararlanabilir önemli olan her olay için ayrı ayrı etkin pişmanlık şartlarının sağlanmış olmasıdır.

HANGİ DURUMLAR ETKİN PİŞMANLIK OLARAK DEĞERLENDİRİLİR?

Suç işleyen kişinin soruşturma veya kovuşturma aşamalarında suç ortaklarını, suça yardım edenleri, azmettirenleri savcılığa veya mahkemeye bildirerek olayın aydınlatılmasına yarar sağlaması veya suçun işlenmesi neticesinde diğer kişilerin uğradıkları zararların giderilmesi halinde kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi almasıdır.

CEZA YARGILAMASINDA MAĞDURUN ZARARININ GİDERİLMESİ

Ceza yargılamasında zarar giderimi uygulaması neticesinde cezada indirim yapılması esası mağdurların uğradıkları zararların giderilmesi amaçlanmıştır. Örnek vermek gerekirse kişinin bir malının çalınması halinde eylemi gerçekleştiren kişinin çalınan malı iade etmesi veya bedelini iade etmesi halinde kişiye verilecek cezalarda soruşturma kovuşturma aşamasında olmasına göre kanunda belirlenen oranlarda verilecek cezalarda indirime gidilmektedir.

DAHA ÖNCE SABIKASI BULUNAN KİŞİ PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN YARARLANABİLİR Mİ?

Yukarıda da açıkça belirtildiği üzere etkin pişmanlıkta esas olan adeletin sağlanması ve uğranılan zararların giderilmesi olması nedeniyle sanığın daha önceden sabıkasının bulunması durumu değiştirmeyecektir. Yargılanan kişinin etkin pişmanlıktan yararlanmak için gerekli koşulları yerine getirmesi yeterlidir. Kişinin daha önce sabıkalı olması etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel değildir.

ETKİN PİŞMANLIK HANGİ SUÇLARDA UYGULANIR?

Etkin pişmanlığın hangi suçlar için uygulanacağı Türk Ceza Kanunu Madde 168 hükmü ile açıklanmıştır.

Türk Ceza Kanunu Madde 168

1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

2)Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

3)Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.

4)Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.

5)Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.

Bununla birlikte Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hükümler Kısmında bazı suç tipleriyle bağlantılı bir şekilde etkin pişmanlığa ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. (93, 110, 168, 184/V, 192, 201, 221, 248, 254, 269, 274, 281/III, 282/V, 289/II, 293, 297/IV, 316/II madde).

ETKİN PİŞMANLIĞIN UYGULANABİLMESİ İÇİN GEREKLİ UNSURLAR

Etkin pişmanlığın uygulanabilmesi ve kişinin öngörülen ceza indirimlerinden faydalanabilmesi için belirli unsur ve şartların varlığı gereklidir. Bu şartlar; Tamamlanmış Bir Suç Olmalıdır, Tamamlanmış Suça İlişkin Etkin Pişmanlık Hükmü Münhasıran Düzenlenmiş Olmalıdır, Fail Bizzat Pişmanlık Göstermelidir. Failin Pişmanlığı Etkin (Aktif) Olmalıdır. Fail Suçun Tamamlanmasından Sonra Pişmanlık Göstermelidir. Pişmanlık Kanunda Öngörülen Zamanda Gösterilmiş Olmalıdır.

ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN YARARLANMAK SUÇ İKRARI ANLAMINA GELİR Mİ?

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için etkin pişmanlık şartlarının sağlanması ve davranışlarda bulunulması suçu ikrar anlamına gelmeyecektir.  Zira kanun gerekçesinde açıklandığı üzere etkin pişmanlık uygulamasının ceza adaletinin sağlanması ve mağdurların uğradığı zararların giderilmesi olması nedeniyle bunun suç ikrarı sayılması halinde etkin pişmanlığın uygulanamayacağı açıktır. Yargıtay 2.CD’nin 29.01.2013 tarih, 2012/11847 E.- 2013/1419 K. sayılı etkin pişmanlığın kabulü hususunun suçun kabulü anlamına gelmeyeceğine ilişkin kararı şu şekildedir: “…Suç tamamlandıktan sonra failin pişman olması durumunda suç sonunda elde edilen eşyanın iade edilerek veya tazmin suretiyle mağdurun zararının giderilmesi halinde şahsi bir hal olan etkin pişmanlıktan söz edilecektir. Anılan koşul yerine getirilirken duyulan pişmanlığın mutlaka sözle ifadesi zorunluluğu bulunmayıp söz ve/veya davranışlar yoluyla ifade edilmesi olayın özelliğine göre olanaklı olabilecektir. İade veya tazmin hususunun gerçekleşmesi fail tarafından suçun kabul edildiği anlamına da gelmez, yeter ki failin iadeyi serbest iradesiyle gerçekleştirdiği sabit olsun…”