Haber: Kübra TÜRKAN

Yeşil Sol Parti Elazığ Milletvekili Adayları; Savaş Erdoğan, Hadi Konar, HDP eski Bursa Milletvekili Asiye Kolçak ve HDP Örgütlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı İskender Şimşek, FHGC Başkanı ve Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Semih Erdem’i ziyaret etti. Ziyaret sırasında Başkan Erdem konukları ile Elazığ’ı ve basını konuştu.

Erdoğan: Basının içinden biriyim, basının sorunlarını biliyorum

Ziyaret sırasında sözlerine kendisini tanıtarak başlayan Yeşil Sol Parti Elazığ Milletvekili Adayı Savaş Erdoğan; “Ankara Gazi Üniversitesi’nde Gazetecilik Bölümünü bitirdim. Ardından Ahmet Yesevi Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında Yüksek Lisansımı tamamladım. 15 yıldır medya sektöründe radyolarım ve bir gazetemde çalışmaktayım. Basın kartı sahibi bir gazeteciyim. Basının içinden biri olduğum için de basının sıkıntılarını çok iyi biliyorum” dedi.

Erdoğan: Basın görevini yapamayınca; siyasal iktidarın sözcülüğünü yapıyor

TBMM’ye gittiğimiz an Yeşil Sol Parti’nin Basın Bildirgesi’nde yer alan vaatlerimiz dışında basının sorunlarının çözülmesi adına da çalışmalar sürdüreceklerini aktaran Erdoğan; “Basın sektörünün bir an önce bağımsız ve tarafsız kendi görevini yapması gerekiyor. Basının görevini yapmadığı yerde basın siyasal iktidarlarının sözcülüğünü üstleniyor.  Basın 4. Güç olmaktan çıkar ve sadece siyasi erkin sözcülüğünü yapmış olur ve basın görevini etik değerleri ile yerine getiremez. Şu an Türkiye’de ötekileştirme dilinin en büyük sebeplerinden biri de basın” ifadelerini kullandı.

Erdoğan: Medya şaşalı dünyalar sunuyor ve enkazdaki yaşama dönen yurttaş mutsuz oluyor

Bazı dizilerde sunulan dünyaların toplumu mutsuzluğa sevk ettiğini de aktaran Erdoğan; “Bazı diziler halkı yozlaştırdı. Halka yaşamayacağı hayatlar sunularak, halk mutsuzluğa sevk ediliyor. Çünkü o dizilerdeki yaşam alanlarına yurttaşlar gerçek hayatta ulaşamıyor bunlara. Medya çok şaşalı hayatları sunuyor ve siz enkazdaki yaşamanıza dönüyorsunuz. Basının çoğunluğun sesi olması ve çoğunluğun yaşamını yansıtan argümanlar sunması gerekiyor. Partimizin birçok projesi olsa da bireysel olarak ben basının; siyasi ve ekonomik özgürlüğünün sağlanması noktasında çalışacağım” dedi.

Erdoğan: Ötekileştirme dilini ortadan kaldıracağız

Halkın içine ekilen nefret tohumlarının olduğunu iddia eden Erdoğan; “Ötekileştirme dilini ortadan kaldırarak, bütün hakların kardeşçe, huzur içinde ve refah seviyeleri de yükseltilerek bir yaşamın inşa edilmesini sağlayacağız. Siyaset yapmamızın esas nedeni de bu” şeklinde görüşlerini bildirdi.  

Erdoğan: Olağanüstü bir tepki ile karşılaşmadık, hatta yoğun ilgi görüyoruz

Elazığ milliyetçi ve muhafazakâr seçmenlerin son derece yoğun olduğu bir kent sol bir partide milletvekili adayısınız seçim çalışmalarınızı sürdürürken zorlanmıyor musunuz? Dediğimiz de de Erdoğan; “Aslında 1980 öncesinde Elazığ’ın bu tarz bir kimliği yoktu. 1980 Darbesi’nin ardından sağ, muhafazakâr ve milliyetçi bir kimliğe büründü. Bu da aldığı yoğun göç ile ilişkili bana göre biraz da baskılarla ilgili diye düşünüyorum. Aslında biz sahada dolaşırken; halk toplantıları yapıyoruz, esnaf ve ev ziyaretleri sürdürüyoruz. Olağanüstü bir tepki ile de karşılaşmadık. Hatta beklentilerimizin bile üzerinde yoğun bir ilgi ile karşılaşıyoruz. Biz her yerde; barış, kardeşlik, huzur ve refahı savunuyoruz” dedi.

Erdoğan: Elazığ’ın en temel sorunu; yapı sorunu

Müzakere dili ile birçok sorunun çözülebileceğini kaydeden Erdoğan; “Yeşil Sol Parti TBMM’de güçlü şekilde yer edinebilirse ilk çözmemiz gereken meselelerden biri Kürt meselesidir. Bizler eşit yurttaşlık temelinde yaşamın inşasını oluşturacağız” dedi. Elazığ’ın en temel sorunun ise yapı sorunu olduğu aktaran Erdoğan; “24 Ocak 2020 Elazığ Depremi’nde Sivrice’ye çok sık gittim. Depremin üzerinde 3 yıl geçti ve yaşanan Kahramanmaraş Depremleri bize tam olarak Elazığ Depreminin izlerinin silinmediğini gösterdi. Üstelik Kahramanmaraş Depremleri ile kıyaslama yapılırsa Elazığ Depremi lokal bir depremdi. Kahramanmaraş Depremlerinde iki büyük deprem ardı ardına yaşandı ve 11 il birden zarar gördü. Devletin resmi rakamlarına göre yaklaşık 51 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. Deprem bölgesindeydim ve hava çok soğuktu donarak ölenlerde oldu” diyerek devletin kurumlarının afetin ilk anlarında yetersiz müdahalesinin olduğunun iddiasında bulunarak, talimat gelmeden ilgili kişilerin harekete geçmediğini öne sürdü.

Erdoğan: Seçilme olasılığımız çok yüksek

Elazığ’dan seçilme şansınız olacağını düşünüyor musunuz yani sizden bir seçim sonucu tahminin de bulunmanızı istesek neler söyler siniz? Dememiz üzerine de Erdoğan; “Sahadayız, seçilmemiz garanti diyerek köşeye çekilmedik. Bizi tanımayan birçok yurttaş var. İlk olarak kendimizi tanıtmamız lazım. Bizi sevseler de sevmeseler de doğru gerekçelerle bunu yapsınlar istedik. Şu an ciddi anlamda sahada bulunuyoruz. Bizi sevecek ya da sevmeyeceksiniz biz buyuz demekteyiz. Seçilme olasılığımız çok yüksek. Halkın şikâyetlerini düşününce iktidarın Elazığ’da yaklaşık 50- 60 bin bandında oy kaybedeceğini düşünüyorum. İktidarın en fazla iki vekil çıkaracağını öngörüyorum. Sahada böyle izlenimler alıyoruz. CHP’nin birinci sırasının da şansı yüksek. 5.  Milletvekili ise ya MHP ye da Bağımsız Milletvekili Adayı Prof. Dr. Yasemin Açık olur diye düşünüyorum. Henüz seçim çalışmalarımız da sürüyor bizler daha çok çalışıp, iki vekil çıkaracağız” dedi.

Kolçak: Biz kendimizi ve toplumu kandırmayan bir partiyiz

Parti olarak her zaman ayakları yere basan ve doğru değerlendirmeler yaptıklarını da kaydeden HDP Bursa eski Milletvekili Asiye Kolçak; “Biz kendimizi ve toplumu kandırmamaya özen gösteren bir partiyiz. Siyasetin doğasında manipülasyon olsa da bundan kurtulmamız gerekiyor. Halkı kandırmayan değerlendirmeler yapalım. Biz Elazığ’dan bir milletvekili çıkarmayı hedefliyoruz. Çıkarmamız durumunda da diğer siyasi partileri yok saymayacak ve gerçekçi bir tutum izleyeceğiz. Ben kendini abartan, toplumu manipüle eden ve toplumu kandıran ve buna rağmen belli bir toplumsal teveccühü olan partilerde söz konusu” dedi.