Türkiye’de seçim sonrasında ekonomik alanda çeşitli düzenlemelerin gelmesi beklenirken artan maliyetler, enflasyon ve maaşlara yapılacak zamlar piyasaların da hareketlenmesine neden oldu. Bu kapsamda sebzeden meyveye, kuru bakliyattan et ve süt ürünlerine kadar her şeye zam geleceği dilden dile dolaşır oldu. Peki bu zamlar vatandaşları nasıl etkileyecek? Vatandaşın gündemi seçimden sonra tekrar hayat pahalılığı ve geçim derdi oldu. Hayat pahalılığı karşısında her geçen gün yoksullaştıklarını belirten vatandaşlar, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiklerini belirtti. Seçimden sonra birçok ürüne zam geldiğini iddia eden vatandaşlar; “Seçim vaatlerinde ülkenin ekonomisini düzelteceğiz, zamların önüne geçeceğiz, vatandaş rahat edecek dediler. Seçim bitti herkes yoluna gitti. Önümüz bayram, vatandaş evine bırakın kurban alıp kesmeyi bir kilo et alamaz. Geçinmekte zorluk çekiyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik” dedi.
Özel Haber: Aysun ÇETİN KILIÇ
Ülkede son bir ayda en çok konuşulan seçim süreci tamamlandı ve Türkiye yüzde 52 ile yeniden Recep Tayyip Erdoğan dedi. Erdoğan’ın aldığı güvenoyu dolar kurundaki yükselişin önüne geçemedi. Seçim sonrasında yeniden gerçeklerle yüz yüze kalan vatandaşların konuştuğu tek şey ise gelecek zamlar oldu. Seçim çalışmalarında vaat edilen maaş zamları bile daha verilmeden marketlerde bazı ürünler zamlanırken enflasyon ile boğuşan halk yine kara kara düşünmeye başladı. Her geçen gün artan ekonomik kriz vatandaşın gündemindeki yerini koruyor. Ülkemizde ekonomik krizin her geçen gün arttığını ileri süren vatandaşlar, yaşam standartlarının düştüğünü ve geçinmekte zorluk çektiklerini söyledi.
Vatandaş en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi!
Vatandaşların en büyük sorunlarının başında hayat pahalılığı geliyor. Geçim derdinden kaygılı olan vatandaşlar, ekonomik sıkıntılar çektiklerini söyledi. Hayat pahalılığı karşısında her geçen gün yoksullaştıklarını belirten vatandaşlar, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiklerini aktardı.
“Vatandaş evine bırakın kurban alıp kesmeyi bir kilo et alamaz”
Metin Fırat; “Ülkemizde ekonomi denen şey yok oldu. Ekonomik sıkıntılar yüzünden ülkemiz git gide geriye gidiyor. Millet çok şikâyetçi. Seçim vaatlerinde ülkenin ekonomisinin düzeleceğini söylediler ama maalesef öyle bir şey olmadı. Tam tersine git gide kötü oluyor. Vatandaş şu an evine bir kilo et alamıyor. Tek şikâyetimiz şu anda pahalılık. Önümüz bayram vatandaş evine bırakın kurban alıp kesmeyi bir kilo et alamaz. Etin kilosu şu an 300 lira. 2 kilo alsan 600 lira. Bir torba un 700 lira olmuş. Vatandaş geçinemiyor. Kısacası pahalılık vatandaşın belini büktü” dedi.
“Bolluk içinde yokluk çekiyoruz”
Seçimden sonra her şeye zam geldiğini dile getiren Sami Aksu; “Seçimlerde boy gösterdiler. Zamların önüne geçeceğiz, vatandaş rahat edecek dediler. Seçim bitti herkes yoluna gitti. Olan yine biz vatandaşa oldu. Elazığ’da ev kiraları bir anda uçtu. Elektrik, su, ev alışverişi derken elde bir şey kalmıyor. Daha maaş zamları belli olmadan her şeye tekrardan zam geldi. Allah sonumuzu hayır etsin. Böyle giderse evin mutfak alışverişini yapamayacak duruma geleceğiz. Haziran ayındayız halen daha domatesin kilosunu 15 liradan alıyoruz. Bolluk içinde yokluk çekiyoruz” diye konuştu.
“Üretimi bırakıp, tüketen ülke haline geldik”
Üretimin bittiğini iddia eden Aksu; “Ülkemiz tarıma elverişli bir ülke ama maalesef biz bu nimetlerden faydalanamıyoruz. Üretim desteklenmiyor. Şu anda çiftçilik yapanlar çiftçiliği bırakıyor. Aynı şekilde hayvancılıkla uğraşanlarda artık hayvanlarını kesime veriyor. Niye mi? destek yok. Bizim vatandaşımız bunları hak etmiyor. Gübrenin, samanın fiyatı ortada. Çiftçi onu nasıl alacak. Üretim olmazsa biz de olmayız. Üretimi bırakıp tüketen ülke haline geldik. A Partisi B partisi fark etmeden ülkemizi hep birlikte kalkındırmamız gerekiyor. Onu, bunu suçlamayı bırakıp önümüze bakmamız lazım” ifadelerine yer verdi.
“Yanlış politikalar geleceğimizi, karartmasın”
Türkiye’de en büyük sorununun ekonomi olduğunu ve insanların geçim sıkıntısı çektiğini hatırlatan vatandaş; “4 çocuk annesiyim. Eşimden boşandım öğretmen maaşımla inanın geçinmekte çok zorluk çekiyorum. Çocukların okul ihtiyaçları, servis parası derken temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik. Bunu sorunu sadece ben yaşamıyorum. Ülkenin hemen hemen yarısından fazlası bu durumda. Bence Türkiye’nin en büyük sorunu ekonomi. İnsanlar geçim sıkıntısı yaşıyor. Aynı zamanda işsizlikte çok ciddi derecede arttı. Gençlerimiz işsiz ve geleceksiz. Bu sıkıntıları yaşamak istemeyen gençler, çözümü ülkeyi terk etmede arar oldu. Herkes yurt dışına çıkma peşinde. Yanlış politikalar geleceğimizi, ülkemizi karartmasın. Çocuklarımın geleceğinden endişeliyim” dedi.
“Çoğu ürünü fiyatı artacak diye raflardan kaldırdık”
Çoğu üründe fiyat değişikliğine gidildiğini iddia eden market çalışanı K.E.; “Ev alışverişi yapanlar elini çabuk tutmalı. Ciddi anlamda tüm ürünlere zam gelecek. Bazı ürünlerde etiket değişimine gidildi bile. Çoğu ürünü fiyatı artacak diye raflardan kaldırdık. Bunlar bizim yetki alanımız dışında gerçekleşen şeyler. Bizim zorumuza gidiyor ama sesimizi çıkartamıyoruz. Tepki verdiğimiz takdirde işimizden olacağız. Bizim de bir ailemiz var bizler de bu zamlardan etkileniyoruz. Bize gelen talimata göre çoğu ürüne yüzde 40 üzerinde bir zam uygulanacak” diye konuştu.
“Çalışanlara kızacaklarına baştakilere kızsınlar”
Vatandaşların ürünlerin fiyatlarından dolayı market çalışanlarına tepki verdiğini fakat fiyatların kendileriyle bir alakası olmadığını belirten market çalışanı; “Seçim bitti ürünlere ciddi zam gelecek. Biz burada çalışanız çoğu vatandaş fiyatları sanki biz belirliyormuşuz gibi bize kızıyor. Bize kızacaklarına baştakilere kızsınlar. Sandığa gittiklerinde her şey iyiydi, güzeldi, fiyatlar normaldi de şimdi mi zorlarına gidiyor? Siyaset bizim işimiz değil. Biz ekmeğimizin derdindeyiz. Ben lisans mezunuyum. Yıllarca okuyup emek harcadım. Bakın şimdi bir markette kasiyerlik yapıyorum. Sabahtan akşama kadar iki ayak üstünde bekliyorum; sonuç asgari ücret. İşimi hor görmüyorum ama zoruma gidiyor. Bende isterdim atanmayı” dedi.
“Elazığ’da istihdam alanı kısıtlı”
Üniversite mezunlarının çoğunun işsiz olduğunu vurgulayan Merve Özdağ; “Marketlerde, kafelerde çalışan kasiyerlere bakın hepsi lisans mezunu. Kendi işlerinde iş bulamadıkları için soluğu oralarda buluyorlar. Bir şekilde ailelerine destek olmaya çalışıyorlar. O gençlerden biri de benim. Yaklaşık 4 yıldır spor salonunda çalışıyorum. Coğrafya öğretmenliği okudum ama yüksek puanlar alamama rağmen atanamadım. Umarım okuyup çaba gösteren gençlerin sonu benim gibi olmaz.
Ülkemizin en büyük sorunlarının başında işsizlik geliyor. Ülkemizde hemen hemen dört gençten biri işsiz. Bu gençlerin büyük bölümü üniversite mezunu olan kişiler. Yıllarca emek verip, zor şartlarda okuyup meslek sahibi olmak isteyen çoğu genç şu anda işsiz. Bunların çoğu da atama bekleyen mezun olmuş öğretmen adaylarıdır. Elazığ’da istihdam alanı kısıtlı” dedi.