Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Elazığ’da bulunan 5 katlı bir binaya az hasar verilirken, bazı daire sahipleri karara itiraz etti. İtiraz sonucunun çıkmasını beklemeyen vatandaşlar, iddiaya göre dairelerine hurdacıları sokarak, dairelerini kullanılamayacak hale getirdi. Son kattaki daireler boşaltılıp ortak alanlar ve diğer dairelere ciddi hasar verildi. Diğer daire sakinleri ise rahatsız olarak evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Binanın altında iş yeri olan Mehmet Fatih Gülten, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ve savcılığa şikâyette bulundu. Komşularının TOKİ’den hak sahibi olmak ve eğer varsa DASK’tan para almak için binayı ağır hasarlıya çevirmek istediklerini iddia eden Gülten, binalarının edata iskana aykırı bir hale geldiğini söyledi.
Özel Haber: Aysun ÇETİN KILIÇ
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden Elazığ da ağır darbe almıştı. Depremlerle birlikte binlerce bina ağır hasar aldı. Kent genelinde tarama işlemleri tamamlanırken bir yandan yıkım bir yandan ise sonuçlara itiraz süreçleri sürüyor. Binlerce insan evlerini boşaltmak zorunda kalırken bazıları ise farklı planlar peşine düştü. Deprem sonrasında merkeze bağlı Çarşı Mahallesi’nde bulunan 5 katlı Nilay Apartmanına az hasar verildi. İddiaya göre binanın son katında oturan bina sakinleri, binanın ağır hasar aldığını ifade ederek çıkan rapora itiraz etti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği ekipleri İl Müdürlüğü binadan tekrar örnekler alırken, üst kat sakinleri raporun çıkmasını beklemeyerek dairelerini boşalttı. Sadece evlerinden çıkmakla kalmayan vatandaşlar, hurdacılarla anlaştı.
“Hurdacılar; ortak alanlara zarar verdi!”
Hurdacılar; kapı, pencere, doğalgaz saati olmak üzere ne varsa sökerken binanın ortak alanlarına ve diğer dairelere zarar verdi. Bu durumdan rahatsız olan diğer daire sakinleri de evlerinde çıkmak zorunda kalırken binada iş yeri bulunan Mehmet Fatih Gülten ise olayı savcılığa taşıdı. Aynı zamanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne de şikâyette bulunan Gülten, şu anda resmiyette evlerinin az hasarlı olarak göründüğünü ve komşularının amacının TOKİ’den daire almak veya varsa DASK’tan da para almak olduğunu iddia etti. Baskılar sonucu savcılıktaki şikâyetini geri çekmek zorunda kaldığını dile getiren Gülten, diğer bina sakinlerinin de şikâyette bulunacağını ifade etti. Binayı metruk hale getirdiklerini aktaran Gülten, “Hakkımıza giriyorlar. Eğer ikinci raporda az hasarlı çıkarsa hiçbir hak sahibi olamayacaklar. Bunların farkındalar inat uğruna evlerine hasar veriyorlar ve aynı zamanda bizleri de huzursuz ediyorlar” dedi.
“Binamız resmi rapora göre az hasarlı”
Binalarının resmi raporlara göre az hasarlı olduğunu belirten bina sakini Mehmet Fatih Gülten; “Binamız çevre şehirciliğin resmi raporuna göre az hasarlı. Fakat burada bazı komşularımız art niyetlilik göstererek binayı ağır hasara çevirmeye çalışıyorlar. Çıkan raporlara karşı itirazda bulundular tekrar Çevre Şehircilikten gelip binaya baktılar. 2. rapor henüz çıkmadı, resmi olarak rapor sonucu belli değil. Gelip binaya bakan yetkili kişilerin izlenimlerine göre sıkıntı yok dediler. İnşaat malzemesi satıyorum ama mesleğim mimarlık. Ayrıca Çevre Şehircilikte de teknik elemanım. Bina ağır hasara dönmeyince en üst kattaki iki komşularımız sıkıntı yaratmaya çalıştılar” diye konuştu.
“Binamızı iskâna aykırı hale getirdiler”
Komşularının az hasarlı binayı ağır hasarlıya çevirmek istediklerini iddia eden Gülten; “Dairelerini hurdacıya verdiler, hurdacılar her şeyi sökmeye başladı. Binanın içindeki malzemeleri sökerken art niyetli davranıyorlar. Pencereleri sökerken duvarları patlattılar. Alttaki komşunun dairesine zarar verdiler. Alt kattaki komşunun tavanın bütün sıvaları döküldü. Ses kirliliği var burada. Bizlere aynı zamanda maddi hasar verdiler. Sonuçta bina bittiği zaman iskân alınıyor. İskanın şartları bellidir. O iskân şartları yerine getirildiği zaman bina belediyeden iskân belgesi alır. Şu anda binanın ne dış penceresi kaldı ne evlerin içleri kaldı. Şu anda binamızı iskâna aykırı hale getirdiler” ifadelerini kullandı.
“Amaçları binayı ağır hasara çevirip devletten TOKİ almak”
“Binamızın değerini kaybettirdiler” diyen Gülten; “Savcılığa binaya hasar veriyorlar diye suç duyurusunda bulundum. Aynı zamanda çevre şehircilikte halen daha şikâyetim devam ediyor. Savcılıktaki şikâyetimi komşuların baskılarından dolayı geri çektim. Resmî belgelerimizin hepsi elimizde mevcut. Binamızın değerini kaybettirdiler. Örneğin bir daire 500 bin lira iken şu an satmaya kalksak 200 bin liraya satamayacağız. Amaçları binayı ağır hasara çevirip devletten TOKİ almak. Eğer DASK’ı da varsa DASK’tan da belli bir ücret almak. Şu anda bunu yapan 2 komşumuz var. Bina sakinleri olarak bu durumdan şikâyetçiyiz. Şu anda bir komşumuz dairesini boşaltıp aboneliklerini iptal etti. Huzursuz olan var. Diğer komşularımız da savcılığa gidip şikâyette bulunacaklar. Komşularımız da bu durumdan rahatsız. Sonuç ağır hasarlı olsa ya da az hasarlı olsa bizde ona göre burada oturup oturmayacağımıza bakarız. Ama az hasarlı olan binaya zarar verip ağır hasarlıya çevirmek doğru değil. Eğer bina ağır hasarlı olsa zaten burada biz de durmayız. Sonuçta çalışanlarım var, müşterilerim var onlarının canını tehlikeye atmayız” dedi.
“Binayı metruk hale getirdiler”
Binayı metruk hale getirdiklerini aktaran Gülten; “Kendileri; üniversiteden mühendis hocalar getirdiler. Onlarda binada bir şey olmadığını söylediler. İster istemez binada sıva çatlakları olacaktır. Büyük bir deprem yaşadık. Raporumuzda az hasarlı yazıyor. Savcılığın, yapılan bu haksızlığın önüne geçmesini istiyoruz. En üst kat binamıza hasar veriyor ve biz hiçbir şey yapamıyoruz. Binayı metruk hale getirdiler. Hakkımıza giriyorlar. Eğer ikinci raporda az hasarlı çıkarsa hiçbir hak sahibi olamayacaklar. Bunların farkındalar inat uğruna evlerine hasar veriyorlar ve aynı zamanda bizleri de huzursuz ediyorlar. Binada sürekli takır tukur ses geliyor. Bir şeyleri söküp, kırıp, döküyorlar. Huzursuz oluyoruz. Müşterilerimiz geldiğinde bu sesleri duyduğunda ne oluyor deyip dükkânı terk ediyor. İşimize de zarar veriyorlar. Maddi manevi her türlü zararı verdiler. Amaçları zaten bu. Yeteri kadar huzursuz ettiler” şeklinde konuştu.
“Komşularımız bize maddi manevi zarar verdi”
Gülten; “Kendi dairelerini hurdacıya veren kişiler hurdacılardan aldıkları para 5 bin lira. Binayı tekrar tamir etmeye kalksalar en az 100 bin lira. Bizim talebimiz binayı eski haline getirmeleri. En azından dış cephesini eski haline getirmeleri lazım. Hırsızlığa, dışarıdan gelen kişilere karşı önlem alınması lazım. Hurdacılar dairenin içindeki kapıyı sökmüşler. Hurdacının başında durmazsak kapıyı da alıp götürecek. Doğalgazın saatini sökmüşler yerde duruyor. Hurdacılara doğalgaz saatini ne yapacaksınız dedim. Bunu da alacağız diyorlar. Doğalgaz saatleri iadeli, depozitolu saati veriyorsunuz paranızı geri alıyorsunuz.
Vicdani bir mesele bu. Savcılığın buna bir önlem getirmesi lazım” dedi.
“Binanın güvenliği kalmadı”
“Asıl sıkıntı hurdacıları denetleyen yok!” diyen Gülten; “Örneğin biz inşaat malzemesi satıyoruz. Hırsızlar malzemeyi poşetli bir şekilde hurdacıya götürüyor ve hurdacı bunu nerden getirdin denemeden o malzemeyi alıyor. Bir sorgulama, mekanizması yok. Hurdacıları denetlemede çok zayıfız. Denetim eksikliği çok fazla var. Adam dairesini hurdacıya vermiş hurdacılar diğer dairelerin elektrik kablolarını sökmüş. Binanın güvenliği kalmadı. Dairesine zarar vermek istemeyenlerinde daireli zarar gördü. Hurdacılar malzemeleri sökerken diğer dairelere de zarar verdiler. Kendi dairelerin dışında binaların ortak yerlerine de zarar verdiler. Binaya zara veren kişilerin binayı tekrar iskana uygun hale getirmeleri lazım. Buna bir yaptırım olması lazım” diyerek sözlerini noktaladı.