Özel Haber: Büşra SARIKAYA
Sıcak havaların geride kaldığı bu günlerde uzmanlar, çocuklar ve yaşlıların mevsim geçişlerinde vücut dirençlerinin düşmesinden dolayı hastalanma risklerinin arttığını söyledi. Havaların giderek soğuduğunu belirten Elazığ Mediline Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Asena Serap Yalçınkaya; hem mevsim geçişlerinin hem de okulların açılması ile çocukların toplu ortamlarda daha fazla bulunmaları nedeniyle enfeksiyon riskinin önceki dönemlere oranla arttığını söyledi.
“Bağışıklık sisteminde çeşitli düzensizlikler meydana gelebilmekte”
Hem mevsim geçişlerinin hem de okulların açılması ile çocukların toplu ortamlarda daha fazla bulunmaları nedeniyle enfeksiyon riskinin önceki dönemlere oranla arttığını ifade eden Elazığ Mediline Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Asena Serap Yalçınkaya; “Bunun önemli nedenlerinden birinin ani ısı değişiklikleri ve çevresel faktörlere vücudun adaptasyona zorlanmasıdır. Bu da çocuklar ve yaşlılarda daha fazla ortaya çıkan bir durum. Bunların vücut direnci sağlıklı bir bireye göre daha sınırlı olduğu için çevresel değişikliklerden daha kolay etkilenebilmektedirler. Bağışıklık sisteminde çeşitli düzensizlikler meydana gelebilmekte. Bu da doğal olarak enfeksiyonların oluşumunu kolaylaştırmakta. Okulların açılması, anne babaların çalışması nedeni ile çocukların kreşlerde kalmaları, daha çok toplu ortamda beraber kalmalarına ve aynı havayı solumalarına neden olmaktadır. Bu da bulaşıcı enfeksiyon hastalıklarının bireyden bireye yayılımını arttırmakta ve çocuklarımızın daha sık hasta olmasına neden olmaktadır” dedi.
“Solunum yolu hastalıkları en sık karşılaşılanları nezle ve griptir”
Mevsim geçişlerinde solunum yolu hastalıklarının çoğaldığını belirten Uzm. Dr. Yalçınkaya; “Grip, nezle, mevsimsel alerjik, rinit, tonsillit, farenjit, larenjit, sinüzitler, bronşit, bronşiolit, astım, kronik bronşit, bronşiektazi, koah gibi bir çok solunum yolu hastalığı mevsim geçişlerinde özellikle de sonbahar döneminde yoğun bir şekilde mustarip olduğumuz hastalıklardır. Solunum yolu hastalıkları en sık karşılaşılanları nezle ve griptir. Halk arasında nezle ya da tıp dilinde nazofarenjit/comman cold denen burun akıntısı, burun tıkanıklığı hafif boğaz ağrısı, kırgınlık gibi şikayetlerle seyreden hafif seyirli hastalık tablosundan kırgınlık, kas ağrısı, terleme, bulantı kusma, 40C’ yi bulan yüksek ateşle seyreden ve çalışma hayatımızda iş gücü kayıplarına yol açan gripe kadar değişen tablolarla karsımıza çıkmaktadır” dedi.
“Sadece vitamin desteği yapmak yeterli değildir”
Uzm. Dr. Yalçınkaya; “Virüsler; okullar, kışlalar gibi toplu yaşanan kapalı yerlerde salgınlara da yol açabilmektedir. Bu mikroorganizmalar genellikle damlacık yolu denilen yolla insandan insana bulaşabilmektedir. Korunmak için hasta bireylerin hasta olmayan bireylerle direk temastan (tokalaşma, öpüşme, ortak kullanılan malzemelerin başkalarıyla paylaşımı) kaçınmasını önermekteyiz. Sadece vitamin desteği yapmak yeterli değildir. Diğer direnç arttırıcılarla birlikte C, A, E vitaminlerinin kullanımının yararlı olduğu bilinmektedir” diye konuştu.
“Vücut direncini koruyucu önlemler alınmalı”
Kronik hastalarının dikkat etmesi gereken konularda uyaran Uzm. Dr. Yalçınkaya “Diğer taraftan kronik solunum yolu hastalığı olan Astım, Kr. Bronşit, KOAH, Bronşiektazi gibi hastaların, bağışıklık sistemi zayıflayan kronik böbrek yetmezliği, diyabet, kronik kalp hastalığı olan hastaların özellikle 65 yaş üstü bireylerin çocukların mevsimsel geçiş dönemlerinde bu hastalıklardan korunmaları daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda vücut direncini koruyucu önlemler alınmalı, takip edildikleri doktorları tarafından gerekli görülmesi halinde önceden gribe karşı aşılanmaları, sıcaklık farklarının arttığı zaman dilimlerinde ve hava kirliliğinin olduğu yerler de dışarı çıkmamalarıdır” ifadelerine yer verdi.
“Düzenli uyku ve fiziksel istirahat öneriyoruz”
Mevsim geçişlerinde bol miktarda taze sebze ve kontrollü miktarda meyve tüketilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Yalçınkaya; “Hasta kişilerle temas etmemeleri, aynı evde yasayan hasta bir birey varsa uzak durması, evin aralıklı olarak havalandırılması, mikroplar çoğunlukla burun ve boğazımıza ellerimizden bulaştığı için ellerini sık sık yıkamaları, günlük alınan sıvı miktarını arttırmalıdırlar. Bol miktarda taze sebze ve kontrollü miktarda da meyve tüketmeli. Düzenli uyku ve fiziksel istirahat gibi koruyucu ve vücut direncini arttırıcı sağlık önlemlerini önermekteyiz” diyerek sözlerini noktaladı.