Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit ile eğitim ve öğretim özelinde son derece keyifli ve bir o kadar da bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdik. Müdür Yiğit; “Adres taşıma moda haline gelmiş gibi bunun önüne geçmek için her mahalleyi modern okullara kavuşturmamız gerekiyor. Şu an yerleştiremediğimiz bir öğrencimiz yok” dedi. Ayrıca Müdür Yiğit; “Veliler unutmasın! En iyi okul evinize yakın olan okuldur!” diyerek hem kayıt dışı kurumlarla mücadelelerin devam edeceğini kaydetti hem meslek eğitimlerinin daha küçük yaşta uygulanmaya başlayabileceğini hem de kuralların hayata geçirilmesinde de eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sağlıklı bir zeminde olması adına velinin de sorumlulukları olduğunu hatırlattı. Yiğit; “Okulların varlığı; eğitimde ailenin sorumluluğunu azaltmıyor” diyerek veli, öğretmen, okul idaresi iş birliğinin öğrenci başarısı adına elzem olduğunun altını çizerek, “Eğitimde her öğrencinin bireysel ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.

Röportaj: Kübra TÜRKAN

Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit gazetemize nezaket ziyaretinde bulunduğunda eğitim ve öğretimi uzun uzun masaya yatırdık. İşte Müdür Yiğit ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin detayları…

Elazığ son 3 yılda 3 büyük deprem yaşadı haliyle bu depremlerden eğitim yuvalarımızda etkilendi. 2023- 2024 Eğitim Öğretim Sezonuna merhaba demişken eğitim yuvalarımızdaki sorunlar ne ölçüde giderildi?

“EĞİTİM YUVALARI KONUSUNDA SÜREKLİ HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”

2020 yılında gerçekleşen deprem Elazığ ve Malatya’nın bazı ilçelerini etkiledi. Bu depremin ardından 23 okulun yıkımı yapılmış, sonrasında da TOKİ ve hayırseverlerin desteği ile 27 okul yapılıp eğitim ve öğretime kazandırılmıştı. TOKİ’nin yapacağı birkaç okulumuz daha vardı. Yemişlik ve Güneykent  bölgelerinde de okul yapıldı ve tam 31 okul tamamlanmış oldu. Eğitim yuvaları konusunda sürekli hazırlıklı olmak zorundayız. Deprem yaşandı bitti diyemiyoruz. 2020 Elazığ Depreminin ardından riskli binalar üzerine çalışma yaptık ve 383 okulda karot analizi yaptırdık. Bunun sonucunda da 25 okulun daha yıkılması gerektiği ortaya çıktı. Buraları ayakta tutsak buraların tamamı ayakta kaldığı süreçte tehlikeli. Bunları yıkarken zaman zaman zorlandık. Vatandaş binayı dışarıdan sağlam görünce neden yıkılacak? Tepkilerini veriyor karot sonucuna göre 9 olması gereken değerlerin 5 ya da 6 olduğu okulların olduğu görüldü. Yani bina bitmiş kimi anılarımız var, kimi eski bina yıkılır mı? Serzenişinde bulunuyor. Bunların hepsini yıktık ve hepsi de yapılıyor.

“HEM DEPREM RİSKİ HEM DE EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAYAN OKULLAR YIKILDI”

25 okul yatırım programına alındı. 38 okul içinde güçlendirmeye çıktık. Hem deprem riski olanlar hem de ekonomik ömrünü tamamlamış binalar vardı. Yani ekonomik ömrünü tamamlamış binaların maliyeti çok daha yüksek maliyetli olacaktı. Bizler de bu yapıları tahliye ederek, yatırım programlarına aldırdık.  Anaokullarımızla birlikte toplam 67 okul ekstra yapılacak.

“ŞU ANDA 36 OKUL ŞANTİYEMİZ VAR BU ÖNEMLİ BİR RAKAM”

Ayrıca yeni yatırımlara da hızlı bir şekilde başladık ve bu bir yıl içerisinde 36 şantiyemiz var.  Bir il için bu çok ciddi bir rakam. İhalelerini hazırlayıp, kontrollerini de yapmaktayız. Bunlar için teknik personel de gerekiyor. Tamamlandıkça bu eğitim yuvalarını teslim almaya da başlıyoruz. Sürsürü’deki ilkokulumuz başlıyor, Çaydaçıra’daki ortaokulumuzu da alacağız. Okullarımız tamamlanır tamamlanmaz bunları eğitim ve öğretime açacağız. Donatımları da yenileniyor. Buralarda yapılan farklı bir şey daha var.

“MALİYETİ NE OLURSA OLSUN ELAZIĞ’A MODERN OKULLAR KAZANDIRDIK”

Çünkü hayata geçirdiğimiz yeni eğitim yuvalarının tamamında 2022’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın en son projeleri uygulandı. Bundan dolayı Elazığ bu konuda da öncü oldu. Bakanlığın çizmiş olduğu ferah geniş ortamlara özgü şekillendi okullarımız ve maliyeti ne olursa olsun böyle yaptık. Güçlendirme sırasında da binayı komple soyuyoruz ve binayı topyekûn parkelerine varıncaya kadar yeniliyoruz. Adeta sıfır bir okul haline getiriyoruz. Sadece binaların ana iskeletini bırakıyoruz. Mesela güçlendirme sonucunda Elazığ Mesleki Teknik Anadolu Lisesi de bir hayli değişti.

“2020 YILI İTİBARI İLE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARLA 6 ŞUBAT DEPREMLERİNE HAZIRLIKLI YAKALANDIK”

Biz 2020 yılından sonra yaptığımız bu çalışmalar neticesinde 6 Şubat depremlerine hazırlıklı girmiş olduk. Allaha çok şükür 6 Şubat depremleri sırasında eğitim ve öğretimi aksatacak bir durumla karşılaşmadık. Yani bizler 20 Şubatta eğitim ve öğretime hazırdık ama insanların psikolojisi biraz kaldırmadı. 2020 yılındaki depremin etkisiyle de 1marta kadar devamsızlık aranmayacağını ifade edildi. Sonra 10 ilde 2. dönem devamsızlık aranmasın denildi ve gerek bazı veliler gerekse de bazı eğitimciler 10 ile verilen hak Elazığ’a da tanınmalı denildi ve 2. Dönemde de devam şartı aranmadı.

“DOĞAL AFETLER SONRASI ÖZELLİKLE ÇOCUKLARIN TRAVMALARINI ATLATMALARI ADINA ÇOCUKLARIN NORMAL HAYATINA DÖNMESİ SAĞLANMALI”

Ama özellikle çocuklar için doğal afet sonrası hayatın normale döndürülmesi çok daha elzem. Çocukların bu travmayı atlatabilmeleri için bu gerekirdi.  Evler ne kadar güvenli?  Evin içinde kapalı dur nereye kadar?  Genel manadana söylüyorum depremin etkilediği bölgelerde 25 bin okul vardı ve sadece 93 okul yıkıldı. Okullar deprem planına göre önlem alınarak yapılıyor.  Bazı metruk köy okullarımızda 6 Şubat Depremlerinde sorunlar oldu. 7 binamızda ağır hasar oldu ama tedbir amaçlı tahliye gerçekleştirdiğimiz okullarda oldu. Atatürk Orta Okulu gibi burası tarihi bir bina gelip baktılar. Burası tarihi bir bina olduğu için oraya özle bir proje çalışılması gerekiyor. Diyarbakır’daki anıtlar Kurulu ile birlikte restorasyonu bilen bir firma ile yapılacak burası da yapılıyor bu nedenle burayı hızlı bitirip hemen öğrenciyi içine koyamıyoruz. İMKB’de ise öğrenci azlığı vardı Ulukent’te öğrenci de azalmıştı onu da Sıdıka Avar ile birleştirdik. O okul sağlam çıkarsa onu da başka bir liseye dönüştüreceğiz. Bu şekilde 32 derslikli bir okulumuz daha olmuş oldu.

“110 MİLYONLUK BİR BÜTÇE İLE OKULLARIN BAKIM VE ONARIM ÇALIŞMASI DA YAPILDI”

6 Şubat Depreminin ardından da 383 okulu tekrardan gezdik. Gözlemsel incelemeleri yaptık ve ağır hasarlı olan 7 okulu ayırdık. 21 okulda da yeniden karot analizi de yapılacak. Bunlar dışında kalan 19 okulda da ufak tefek çatlaklar vardı bunların da 15 gün içinde onarımı tamamladık.  Üstelik bu kusurları 100. Yıl Meslek Lisemiz ile birlikte yaptık.  Meslek Liselerinin döner sermayelerini açtık ve buradaki her bir öğrencimiz 2bin 500 TL kadar ücret almakta. Bir de bazılarına verildiğinde sadece sıvanın üstünü kapatıp çıkıyorlar oysa çatlağın olduğu yerin belirli noktada açılıp dolgu malzemesi konulup öyle sıvası yapılmalı. Bunların hepsini hassasiyetle tamamladık. 4,5 milyonluk toplam ir maliyeti oldu. Şimdi tertemiz eğitim ve öğretime hazır hale geldi. Ayrıca bu yaz boyu yaptığımız büyük onarımlarla birlikte toplam 110 milyonluk yapım onarım oldu. Ya döneminde bunları planladık. 88 okula bakım onarım noktasında dokunduk. Okulların ihtiyacı bitmez. Sonuçta kullanılan yerler buralarda çalışmak gerekiyor. Önümüzdeki yılda yine bur tarz işlerimiz sürecek.

Elazığ çevre illerden de depremzede öğrencilere eğitim ve öğretim hizmeti verecek yani yeni yapılan yapılar bu ihtiyaçları cevap vermeye devam edecek mi ve Elazığ tam gün eğitime tam olarak ne zaman geçeceğiz?

“YERLEŞTİREMEDİĞİMİZ BİR ÖĞRENCİMİZ YOK!”

Yerleştiremediğimiz bir öğrencimiz yok ama bazı talep gören okullarımız var. Elazığ’da şu anda derslik başına düşen öğrenci verileri çok enteresan ama şu şekilde; genel olarak 21 devlet okullarında ise 26. Şu an devam eden işlerimiz tamamlandığında da 850 ekstra derslik kazanacağız. O zaman genelde 17, devlet okullarında ise 21 olacak. Tüm bunlar bizim elimizi rahatlatacak. Şu an ikili eğitim yapan iki ortaokulumuz var. İlkokul seviyesinde de Namık Kemal İlkokulunda ikili eğitim var. Merkezde olup sıkışan yerler var Çaydaçıra’daki okul tamamlandığında orası da talep görecek ve merkezde rahatlama olacak. Doğukent’te Nahit Ergene’nin bahçesini düşündük ama oranın alt tarafında belediye ait bir arazide var orayı da aldığımızda şu an 32 derslikli bir okulu daha planlamaya almış bulunuyoruz. Onlar bittiğinde daha ciddi bir rahatlama olacak.

“BAZI OKULLARDA BAŞKA OKULLARIN ÖĞRENCİLERİ DE EĞİTİM ALIYOR TÜM OKULLAR TAMAMLANIP HERKES KENDİ OKULUNA DÖNDÜĞÜNDE TAM GÜN EĞİTİME TAM KAPASİTE GEÇMİŞ OLACAĞIZ”

Öngörüm önümüzdeki bir yıl içinde bütün sıkıntılarımızı gidermiş olacağımız yönünde. Ama deprem geçirdik. Hem zahmet çekmeyip hem de her şey bir anda olsun olmuyor. Şu an üst üste olan okullar var. Aziz Gül’ün de inşasına başlandı. Bu okullar tamamlanınca her okulun öğrencisi kendi okulunda eğitim almaya başlayacak. İkili eğitim denildiğinde kendi öğrencisini hem sabah hem de akşam alan okullar da var. İsmet Paşa gibi. Şu anda Gazi Ortaokulu’nun bahçesindeki anaokulun kaldıracağız ve orayı da yıkıp orayı da tekli eğitime geçireceğiz. İkili eğitim meselesini çözümleyeceğiz. Bu durum tahliye edilen 25 okulun etkisi. Her öğrenci bir yıl içerisinde tahliye edilen okulu tamamlandığında kendi okuluna döndüğünde bu durum ortadan kalkacak. İnşallah başka felaket olmaz. Ayrıca Lütfullah Bilgin Okulu faaliyete geçtiğinde Sürsürü’deki yoğunlukta azalmış olacaktır. İnşallah Çaydaçıra’ya bir de ilkokul yapacağız.

“ÇAYDAÇIRA EN FAZLA İMARLAŞAN YER OLMASINA RAĞMEN BURADA OKUL EKSİKLİĞİ VAR İNŞALLAH BUNU GİDERECEĞİZ”

 En fazla imarlaşan yer Çaydaçıra olmasına rağmen burada ciddi bir okul eksikliği var Allah nasip ederse bunu gidereceğiz. Ataşehir’de de lisemiz bitmek üzere spor salonu ile birlikte. 112’nin orada bir hayırseverin verdiği bir yer var. Orası da hızlı bir şekilde bitiyor. Holpenk’te de yine bir ortaokul binamız var. Ataşehir’de bir anaokulumuz var. Buraya da yakın okulların ana sınıflarını taşıyacağız. Orası da hazine araziydi. Sağ olsun Vali be bu konuda da destek verdi ve Ataşehir’de anaokul, ilkokul ve ortaokul bir arada olacak. Bu da bittiği an diğer okullarda rahatlayacak.

“ADRES TAŞIMA MODA HALİNE GELMİŞ GİBİ BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN HER MAHALLEYİ MODERN OKULLARA KAVUŞTURMAMIZ GEREKİYOR”

Kayıtlar sırasında adres taşıma sorunu ile karşı karşıya kalınıyor. Esas bununla mücadele etmeliyiz. Herkesin kendi mahallesine modern okullar gelirse o zaman herkes mahallesinde kalacaktır. Ve vatandaşta böyle bir modaya uymayacaktır. Kanun diyor ki adres tespitini polis göndererek yapabilirsiniz. Eğitim ortamları araçtır daha doğrusu. Bizim görevlerimizden biri de bu aracı en iyi şekilde yapmaktır. Ama mesele orada nasıl gayret edildiği nasıl çalışıldığıdır. Mesela bu özür grubundan da gelenler oldu onları da dağıttık. Bütün arkadaşlarımızın görev yeri beli ve herkes görev yerinde olacak. Yani biz de bekleyen öğretmen yok.  Tüm hazırlıklarımız tamam. Bunlar için güçlü bir irade gerekiyor ve çalışıp gayret etmek.

Okul yatırımlarını bir hayli detaylı aktardınız. Milli Eğitim eski Bakanı Mahmut Özer döneminde de gerek Elazığ Öğretmenevi gerekse de Milli Eğitim Müdürlüğü Hizmet Binasına yönelikte bütçeler ayrıldı. Bu yapılar konusunda yakında bir planlama söz konusu mu?

“YIKILAN OKULLARIN YAPIMI, ÖĞRETMENEVİ’NDEN DE MİLLİ EĞİTİM HİZMET BİNASINDAN DA ÖNCELİKLİYDİ”

Yıkılan okullar her zaman önceliğimizdi. Şu anda Öğretmenevi’ni bir otelin kiralanması ile o konuda bir aksiyon aldık.  Bunlar yatırım programlarımızda var. Öğretmenevi hizmetini 3 yıl daha oradan sürdüreceğiz.  Hatta burası kalıcı halede gelebilir çünkü Gazi Caddesi’nin ortasında çok merkezi bir konumda. Deprem bölgesinde bu sıkıntılar bitmeden bu konularda ciddi bir bütçe almamızda zor ve sosyal tesisler ile ilgili şu anda genel manada bir bekleme var.

“ÖĞRETMENEVİ GEÇİCİ OLARAK HİZMET VERDİĞİ NOKTADA KALICI HALE GELEBİLİR”

 Bu anlamda mevcut Öğretmenevi yerini kalıcı hale getirme durumumuzda söz konusu. Orayı baya güzelleştirdik. Çevresine de dokunuşlar yapılarak orası da Öğretmenevi olarak sürekli hizmet verebilir. Hizmet Binamızın da projesini de hazırlıyoruz. Oranın da ihalesine çıkarız.

Yaralarımızdan biri de mesleki eğitim. Her ne kadar mesleki eğitimi özendirici hale getirilmeye çalışılsa da henüz istenilen düzeyde bir sıçrama yakalayamadığı aşikâr özellikle iş dünyası hale ara eleman sorunlarının baskın olduğunu belirtip duruyor.  Mesleki eğitime dair ne gibi düzenlemeler olacak?

“MESLEK LİSELİLERİNE GİDENLERİN LİSE EĞİTİMİ SIRASINDA PARA KAZANIYOR OLUŞU ÇEVRENİN TAKDİRİNİ TOPLUYOR VE MESLEKİ EĞİTİM ÖZENDİRİLİYOR”

Meslek Lisesi’nde okuyanları mesleki sürçlere dâhil edip ve henüz okurken para kazanmalarını sağlamak gibi olumlu adımlar atılıyor. Burada okuyanlar bir şekilde gelirleri olduğunu biliyorlar. Meslek liselerinin atölyelerini güçlendiriyoruz. Okullarımıza döner sermayeler açtık ve burada üreten öğrenciler asgari ücretin 3’te 1’i ücret alıyor. Sigortaları yatıyor. Burada biraz daha öğrenci memnuniyeti oluyor. Döner Sermayeden eğitimciler de faydalanıyor. Okullara bir döngü yapıyor. Buradaki çocukların henüz lisede okurken para kazanması çevrenin de takdirini topluyor ve mesleki eğitim özendirilmiş oluyor.

“MESLEK LİSESİ ÇIKIŞLILAR; MESLEKİ TECRÜBE EDİNEREK İLELERDİKLERİ İÇİN İŞVERENLERİN DE TERCİHİ OLUYOR”

Meslek Liselerine Müdürlük olarak bizler de iş veriyoruz. Haliyle yaptıkları işler referans oldukları için dışarıdan da iş almaya başlıyorlar. Mezun olunca da donanımlı oldukları için daha rahat iş buluyor. Eskiden beyaz yakalılara imrenirken, artık meslek liselerine de imreniliyor. Toplumun bakışı da önemli. Eğitimin sosyolojisi ve psikolojisi, finansmanı ve planlaması söz konusu. Bunları bütün olarak değerlendirmeliyiz. Hemen hemen herkes çocuğum memur olsun. Anadolu Lisesi’nde, Fen Lisesi’ne gitsin demekte. Sektörle olan bağ meslek liseleri ile sağlanıyor. Mesleki Eğitim Genel Müdürlüğü, Sanayi Bakanlığı ile birlikte güzel bir çalışma var ve atıl durumda kalan bir süreç başladı. Halk Eğitimde de bunu sağlamaya çalışıyoruz. İş bulanların eğitimi de yarıda kalmıyor.

“MESLEKİ EĞİTİMİN DAHA ERKEN YAŞ SINIRINA ÇEKİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR VAR”

Meslek tanımlarını daha erken yaş sınırına çekilmesi ile ilgili Bakanlığın çalışmaları da var. Ortaokuldan başlatılmak üzere. İşverenler de biz alıp yetiştiririz demek yerine donanımlı isimleri tercih etmeli. Bu biraz daha talebi artıracaktır. Ülke genelinde bazı politikalar geliştirilmeli. Elazığ özelinde de çalışmalar var. Elazığ’da meslek liselerimiz donanım olarak bir hayli güçlü. Güncellenen programlarla daha da güçleneceğine inanıyorum. Sıdıka Avar’ın pansiyonun kapatıp orayı da atölyeye dönüştürdük.  Çünkü başka yerlerde de pansiyonlar var. Yiyecek içecek atölyesi çocuklara beslenme üretiyor. Oradan da öğrenciler gerekli geliri elde diyor ayrıca tasarım atölyesinde de işler iyi gençler kupalar tasarlıyor. Onlar da üretimlerin içine girince o kadar cazip hale geliyor.

Bir de yeni eğitim öğretim yılına tam anlamıyla merhaba demiş bulunuyoruz geçtiğimiz gün de Elazığ genelinde yaklaşık 137 bin öğrenci ve 10 bin eğitimci için ilk ders zili çalacağını ifade ettiniz. Bu yıl bir takım değişikler de olacak. Bu değişikler üzerinde ne gibi mesajlar verirsiniz?

“VELİLER UNUTMASIN! EN İYİ OKUL EVİNİZE YAKIN OLAN OKULDUR!”

Bir kez daha güzelliklerle başladığımız ve güzelliklerle devam ettirdiğimiz bir eğitim ve öğretim yılı olmasını temenni ediyorum.  Bir kez daha velilerimize şunu hatırlatmak istiyorum. En iyi okul evlerinize yakın olandır. Bu nedenle bizler mahallelerimizdeki ihtiyaçlara bakarak, gerekli eğitim ortamlarını planlıyoruz. Bu konuda ciddi bir çalışma ve dönüşüm var ve bunlar yakın zamanda bitecektir.

“EĞİTİMDE HER ÖĞRENCİNİN BİREYSEL İHTİYAÇLARI VAR”

Özellikle velilerimiz; okul idaresi, öğretmenler ve rehber öğretmenlerle koordineli çalışsınlar. Eğitimde de her öğrencinin bireysel ihtiyaçları vardır. Bunun bilinmesi önemli. Bu noktada da veliler bu koordinasyonu sağlamalı. Bakanlığımızın yeni kararı doğrultusunda randevu sistemi ile veli okula gelip gidecek. Ben her an okula girip çıkayım olmayacak. Bu da öğrencilerin menfaati açısından alınmış bir karar cep telefonu da olmayacak artık. Bu konuda velilerimiz eğitimcilere güvensin.

“KURALLARIN UYGULANABİLİR OLMASI NOKTASINDA VELİ İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ”

Kurallar noktasında da işbirliği içinde olsunlar. Hasta muayenesinde nasıl doktorla hastası arasında bir mahrem alanı söz konusuysa öğretmen ve öğrenci arasında da mahrem alan olmalı. Disiplini ve düzeni okulda sağlayacak olan idareci ve öğretmendir. Bu anlayışa eğitim öğretim devam etmeli. Velilerimiz öğretmenlere güvensin ve bir sıkıntı olduğunda da okul idarecileri ile de görüşsün. Rehber öğretmenlerimizle sorunlar çözülsün. Öğrencilerimizin ders kitapları da sıralarının üzerinde. Ufak tefek bir takım eksiklikler olduğunda önce okul idarelerimize sorunlar çözülmezse de pek tabi müdürlüğümüze sorunlar iletilebilir. Bu süreçte velilerin koordinesi son derece önemli.

“OKULLARIN VARLIĞI; EĞİTİMDE AİLENİN SORUMLULUĞUNU AZALTMIYOR”

Lakin okulların varlığı eğitimde ailenin sorumluluğunu onların üzerinden almıyor. Eğitim bir bütün. Sadece öğretmenin sorumluluğu yok çocuk üzerinde, ailenin, esnafın, şehrinde sorumluluğu var. Eğitim öğretim kültürünü yeniden toplumsal olduğunun bilincinde hareket etmeliyiz. Herkes çocuğunu seviyor ama eğitim topyekûn bir emek gerektiriyor.  Ilımlı bir okul iklimi ortamı sağlayacağız. Şu anda öğrenci bazlı bir takip yapıyoruz. Hem akademik başarıyı ölçüyoruz hem de sosyal olarak bir takım projeleri de hayata geçiriyoruz. Sizin belirtiğiniz gibi müzeler de ve ören yerlerinde dersler işliyoruz. Kitap okumaya teşvik ediyoruz. Hayırseverler desteği ile okullarımıza kütüphaneler kuruyoruz. Münazaralar yapıyoruz ve bunlar çok değerli. Binlerce yıldır yapılan bir şey ama bu çok kıymetli çünkü teknolojinin gelişmesi ile birlikte iletişim kesilmeye başladı. İnsanlar kendi olmadığı sanal kimlikleri ile görüşmeye başladı. Asli kimlikleri ile okuyup, sohbet etsin istiyoruz. Bu yıl da bu etkinliklerimiz devam edecek.

“ÇOCUĞUN EDEBİNİ AHLAKINI ETKİLEYEN OYUNLARIMIZ SAYESİNDE KÜLTÜR VE AHLAK AKTARIMINI SAĞLAYACAĞIZ”

Tüm okullarımızda tiyatro yapmak istiyoruz. Bunun için altyapımız var. Çocuk oyunlarını aktif yaparak, bununla ilgili bir turnuvada planlıyoruz. Çocuğun edebini ahlakını etkileyen oyunlarımız sayesinde kültür ve ahlak aktarımını sağlayacağız. Dijital oyunlar dışında bunu sağlayacağız. Biz öğrenci takip sistemini kurduk ve okul idarecileri ile görüştük. Bunu da elde ettiğimiz somut verilerle ortaya koyuyoruz. Bu ülke çapında da uygulanacak. Okul tabanlı bir izleme biz bunu geçen yıl hayata geçirdik ama depremden dolayı ufak tefek aksamalar oldu ve buna bu yıl yine devam edeceğiz. Buradan gelen çıktılara göre neler yapacağımıza karar vererek ilerleyeceğiz. Ama en iyi sistem kurgulansa bile sahip çıkıldığı kadar bunları sürdürebiliriz.

“UYUM VE UZLAŞI ORTAMINDA VELİLERİMİZ, EĞİTİMDE ÖĞRETMENİN LİDER OLDUĞUNU UNUTMAMALI!”

Uyum ve uzlaşı ortamında velilerimiz eğitimde öğretmenin lider olduğunu unutmadan ve okulların da bir eğitim ortamını olduğunu unutmadan devam ederlerse güzel bir ortam oluşturacağız. Sağlam bir eğitim kültürümüzde var.  Ayrıca sınıf tekrarı da yeniden getirildi. Öğrencilerin devamsızlığına velilerimiz dikkat etsin sınıf tekrarı var ve başarı ders devamlılığı sonucunda olur.  Daha iyi olacağı konusunda ümitvarım ancak daha önce de dediğim gibi eğitim bir disiplin işi ve disiplinle yürümesi gerekiyor. Yani çocuk hem okulda hem de ailede disiplinli şekilde ilerlemeli. Destek isterlerse rehber öğretmenlerimiz de Rehberlik Araştırma Merkezimizde her türlü desteğe hazır.

“ÖZEL EĞİTİME İHTİYACI OLAN ÖĞRENCİ GİZLENMEMELİ!”

Bazı özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar ya da psikolojik sıkıntıları olan öğrenciler olabiliyor aileler bunu saklamaya çalışıyor. Bunlar saklanmamalı! Tam tersi eğitimciye destek vererek bu durumu yadırgamadan öğrenciye gerekli eğitim verilmeli. Biz işbirliği yaparak çalışmak istiyoruz. Özellikle cep telefonu konusunda ısrarcı olunmalı. Öğrenci cep telefonu ile derse girmemeli. Ortada bir kural varsa bu çocukların yüksek menfaati için ortaya konuşmuştur. Kuralların işlevsellik kazanması için kurallara uymalıyız.

Bu bilgilendirici ve bir o kadar da keyifli söyleşi için teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“KAYIT DIŞI KURUMLARLA MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Son olarak kaçak kurumlarla da mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü bandrol ve karekod sistemimizde var. Velilerden istirhamımız özel kurumlarda da çocuklar bu tarz eğitimler alıyorsa eğer bulundukları yerde karekoduna bakarak kurumun Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolünde ve denetiminde olmadığı görülebilir. Çünkü denetimden uzak yerlere asla çocuklarının kaydını yaptırmasınlar. Biz bunlar üzerine de denetimlerimizi sıklaştırıyoruz. Kayıt dışı kurum kaçak bir kurumdur bu gibi durumlarda hem bize hem de Ticaret İl Müdürlüğüne şikâyette bulunabilirsiniz. Kayıt dışı olanı bilemeyebiliriz. Farklı isimler altında faaliyet göstererek, hem devletin vergisinden kaçıyorlar. Kaçak üretim yapan bir yemek firması düşünün hangi gıdalarla yemeği hazırlandığı biliniyor mu? Bilinmiyor. Kaçak bu yapılarında programları belli değil. Bizler ihbar gelince bir de rutin denetimler sırasında bunlardan haberdar olabiliyoruz. Ayrıca size ve gazetenize teşekkür ederim.