Mera, işgallerinin önüne geçilmezse geleceğimiz yok olacak!

Özel Haber: Remziye KÖKBURİ

Mühendis, Teknik Ziraatçı, Bitki Koruma ve Besleme Uzmanı Ramazan Ayhan gazetemize önemli açıklamalarda bulunarak; “Meraların korunması yaşam alanımızı olduğundan daha geniş bir alana yayacaktır. Meraları korumak demek; iklimimizi, gıdamızı, şifamızı, mirasımızı, ekonomimizi ve tabiatımızı korumak demektir” ifadelerini aktardı.

“MERALARIMIZ GÜNÜMÜZDE TEHDİT ALTINDADIR”

Meraların; dünyadaki en yüksek tür zenginliğine sahip ekosistemler arasında olduğunu aktaran Ayhan; “Biokütlenin %90'ının yer altında olduğu, birikim oranının yüksek, ayrışmanın yavaş olduğu meralar küresel karbon döngüsünde önemli bir rol oynarlar. Hayvancılıkta ana yem kaynaklarıdır. Suyun toprağa sızmasını ve böylece hidrolojik döngünün korunmasını kolaylaştırırlar. Birçok bölgenin peyzaj güzelliğine katkıda bulunurlar. Kullanımla yorgun düşmüş toprağın, nefes alan gerçek tabi kalan kısmıdır. Meralarımız günümüzde tehdit altındadır. Küresel düzeyde arazi kullanım değişikliği, aşırı otlatmaya bağlı erozyon, değişen tüketim tercihleri ile artan üretim baskısı ve iklim değişikliğinin baskısı altındadır. Doğu Afrika ve Güney Afrika, Orta ve Kuzey Amerika meralarının büyük bölümü tarlaya dönüştürülerek kaybedilirken, Orta Asya meralarının büyük bölümü aşırı otlatma ile bitki örtüsünü kaybetti ve şiddetli erozyonun etkisi altında kaldı. Türkiye’de mera alanlarını hızla kaybeden ülkelerden biridir. Türkiye’nin çayır ve mera varlığı 1923-1940 yılları arasında 44,2 milyon hektar iken 1960’ta 28,7 milyon hektara, 1990 yılında ise 14,2 milyon hektara kadar geriledi. 2014 yılında toplam mera alanının 14,6 milyon hektar olduğu tahmin ediliyor. Günümüzde çok daha azı kaldı, 10.3 milyon hektar civarındadır. Farklı proje, şehirleşme, sanayileşme gibi birçok gerekçe ile alınan vasfını yitirmiş belgelere dayanılarak meraları yok etmemeliyiz” dedi.

“MERALARIN AMAÇ DIŞI KULLANIMI ÖNLENMELİ!”

Sözlerine devam eden Ayhan; “Hayvancılığın sıkıntılı olduğu günümüzde, mera ihtiyacı maksimum seviyeye çıkmaktadır. Yemin pahalı olduğu TMO’nun özel arpa tahsisi ile ayakta kalmaya çalışan küçükbaş hayvancılığın bel kemiği vasfını koruyan merada, hayvanları otlatmanın çok mühim olduğu unutulmamalı. Son 20 yıldır birçok başarıya imza atmış devlet büyüklerimiz; bu konu hakkında daha duyarlı olup, meraları kayıt altına aldıktan sonra bu meraları korumalı. Meraların daha verimli olması için özel işleme, gübreleme ve yeniden verimli çok yıllık tohumlar ile zenginleştirilmesi gerekir. Meraya salınacak hayvan sayısı, kiralama veya tahsisi farklı amaçlar için kullanılmaması, varsa işgallerin önüne geçilmesi gerekir. Ağaçlandırma, kiralama, sanayileşme ve kentleşme gibi gerekçeler için meraları telef etmeyelim. Mera; geleceğe bırakılacak olan miras, nefestir, peyzaj alanıdır, tabiattır ve ekmektir. Meraların tespit, tahdit, tahsis ve ıslah çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların amaç dışı kullanımı önlenmeli” şeklinde konuştu.