Hasarlı mı hasarsız mı?

Özel Haber: Remziye KÖKBURİ

Büyük acılar yaşayıp, büyük acılara şahitlik ettiğimiz Kahramanmaraş Depremlerinin ardından birçok hasarlı yapı vatandaşın tedirginlik durumunu arttırdı. Vatandaşlar, evlerinin sağlam olup olmadığını öğrenmek için soluğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde aldı. Ne yazık ki rapor sonuçları ile kendilerine söylenilenlerin çelişkili oldu. Vatandaşlar, rapor sonuçları ile kendilerine söylenenlerin tutarlı olmasını istiyor. Vatandaşlar, kesin sonuca göre evlerini terk edip etmemeleri gerektiğini öğrenmek istiyor.

AZ HASARLI BİNA NE DEMEK?

Deprem nedeniyle binanın boyasında, sıvalarında ve duvarlarında oluşan ince çatlaklar ile duvarlardan düşen sıvaların olduğu binalardır. (Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez.) Binanın kullanılmasında bir sakınca yoktur.

HASARSIZ BİNA NE DEMEK?

Deprem nedeniyle herhangi bir hasar meydana gelmeyen binadır. (Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez.) Binanın kullanılmasında bir sakınca yoktur.

ORTA HASARLI BİNA NE DEMEK?

Deprem nedeniyle binanın duvarlarındaki yarıklar ile taşıyıcı elemanlardaki ince çatlakların olduğu binalardır. Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez. “Orta” hasarlı yapıda taşıma gücündeki azalma giderilmeden (yapı onarılmadan) ya da güçlendirilmeden yapı kullanılmamalıdır. Eşyaların tahliyesi gerçekleştirilebilir.

AĞIR HASARLI BİNA NE DEMEK?

Deprem nedeniyle binanın taşıyıcı elemanlarındaki geniş ve yaygın kesme kırılmalarının/ayrılmaların olduğu binalardır. “Ağır” hasarlı yapıların onarılmaz taşıma gücü kaybı ve geri (dayanım ve ekonomik açısından) alınamaz hasarları olan binalar olarak tanımlanır.

ACİL YIKILACAK BİNA NE DEMEK?

Deprem nedeniyle binanın taşıyıcı elamanlarının büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkıldığı binalardır. Hiçbir şekilde kullanılması mümkün olmayan bu binaların içine girilemez ve eşyaların tahliyesi gerçekleştirilemez.

“BU RAPORLARA GÖRE KENDİLERİ GELİP OTURABİLİRLER Mİ?”

Kesin sonuca dayanmayan raporlarının olduğu ifadelerini aktaran vatandaşlar; “Bu raporlara göre kendileri gelip oturabilirler mi? Sorusunu sorarak; böylesi durum korkumuzu daha çok arttırıyor. Biz korkuyla zaten yaşıyoruz üstüne birde çelişkili sonuçlar; bizleri daha çok korkuya sevk ediyor. Evimize gelip hasarsız dediler daha sonra ise bu binanın kolonlarında çatlak var dediler. Gelip yine bakacaklarını söylediler fakat kimse gelip bakmadı. Aradan bayağı gün geçti ama ne yazık ki kimsenin gelip gittiği yok. Eve gelince diken üstündeyiz. Söylenilen mi doğru yazılan mı? Biz neye göre yaşayalım? Evimizi terk etsek mi etmesek mi? Sürekli korku ile yaşıyoruz. Malum deprem bölgesiyiz olası herhangi bir depremde dahi kötü sonuçlar doğabilir. Elazığ depreminde hazırlıksız yakalandık. Aradan üç yıl geçti bu geçmişte var olan hasarlı yapıların hepsinin temizlenmesi gerekirdi. Belki de şimdi böyle olmazdı” ifadelerini aktardı.

“EVİMİN KOLONLARINDA ÇATLAK VAR AMA AZ HASARLI RAPORU VERİLDİ”

Dış cepheden bakınca bile evin artık oturulmayacak seviyede olduğu ifadelerini kullanan vatandaş; “Resmen kolonlar çatlamış ama evimize az hasarlı raporu verildi. Bunu görmemek imkânsız. Gelin görün ki raporda az hasarlı denildi. Evlerimizi rapora göre değil, gördüğümüz kolon çatlaklarına göre boşaltıyoruz. Rapor sonucuna göre evde kalmaya devam edersek; enkaz altında kalabiliriz. Korku ile yaşamak bu evlerde bizi daha çok kötü etkiliyor. Hiç kimsenin psikolojisi yerinde değil, üstüne evlerin durumu daha kötü etkiliyor. Neye göre? Hangi şekilde rapor hazırlanıyor bilemiyorum ama yanlışlıkların düzeltilmesi gerekiyor. Hiç kimse uzman değil ama uzmanlarında bu yanlışlığı düzeltmesi gerekiyor” dedi.

“EVİM AĞIR HASARLI AMA SİSTEMDE EVİME DAİR BİLGİ YOK!”

Ayrıca vatandaşlar; “Evim ağır hasarlı olduğu halde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne gidince herhangi bir bilgiye rastlayamıyorum. O kadar çok çaresiz kaldık ki babam yaşlı yapacak bir şeyimiz yok. Beklemekle yetiniyoruz. Süreç ile ilgili yoğunluk olabilir hak veriyorum ama biz de mağduruz. Daha çok personel ile çalışılabilir. Sağlıklı sonuçlar almamamız için bu şekilde hareket edilmesi daha doğru olur. Ciddi derecede çelişki içerisindeyiz. Yetkililerin bir an önce sorunlara kulak vermesi gerekiyor. Allah korusun bir deprem daha olursa ne yaparız?” şeklinde konuştu.