Demirci, Elazığ ve Elazığlılar için dertlendiğini belirterek siyasete yeşil ışık yaktı!

Röportaj: Kübra TÜRKAN

Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci önceki gün gazetemize nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında Demirci’ye gündeme ilişkin sorular yönelttik. İşte Demirci ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin detayları…

Elazığ’dan neredeyse hiç kopmuyorsunuz haliyle Elazığ’ın sorunlarına da bir hayli vakıfsınız sizce Elazığ’ın en temel sorunu nedir?

“ELAZIĞ’IN EN TEMEL SORUNU; EKONOMİ VE İŞSİZLİK”

Son iki yıldır dünya genelinde etkisini gösteren pandeminin etkilerinden Elazığ’da olumsuz etkilendi. Özellikle korkunç derecede bir işsizlik hâkim oldu. İşsizlikle beraber son dönemde ekonomik sıkıntılardan kaynaklı problemlerinde şehrimiz üzerinde çok büyük etkisi var. Şehrimizin istihdamını tekrar nasıl artırır ve şehrin ekonomisini nasıl canlandırır ve insanların refahını nasıl sağlayabiliriz buna bakmalıyız? Yani bana göre en büyük sıkıntılarımız; ekonomi ve işsizlik.

Bir dönem her ne kadar siyaseti düşünmediğinizi belirtseniz de bu kadar çok sahada oluşunuz acaba aday adayı olacak mısınız? Sorusunu akıllara getiriyor. Bu süreçte siyasete bakışınız değişti mi?

“ELAZIĞ VE ELAZIĞ İNSANINA NASIL KATKI SAĞLAYACAĞIMI SORGULUYORUM”

Ben kesinlikle aday adayı filan değilim. Şehrimi geziyorum. Çünkü bu şehrin insanları beni büyüttüler beni desteklediler. İyi günümde kötü günümde hep yanımda oldular. Bir noktaya gelmişken şehrimiz için ne yapabiliriz şeklinde kafa yormaktayım. Elazığ’a ve Elazığ insanına nasıl katkıda bulunacağımızı sorguluyorum.

“SİYASİ ARENADA ŞEHRİMİZİ BİR ADIM ÖTEYE TAŞIYACAK KİŞİLERİ GÖRMELİYİZ!”

Önümüzdeki yıl Allah’ın izniyle ülkemizde genel seçim gerçekleşecek. Bu seçim sonucunda; şehrimizi temsil edebilecek, şehrimizi tanıtabilecek, şehrimizi bir adım öteye götürebilecek insanlar kimler olmalı? Bunlarla ilgili kulisler yapıyoruz. Değerlendirmeler yapıyoruz. Sizler gibi duayen, meslek sahibi kişilerle de istişarede bulunuyoruz. Bu şehir hepimizin şehri. Bu şehre sahip çıkmamız gerektiğini düşündüğüm için daha çok sahadayım. Ama görev verilirse diyecek sözümüz de kaçacak noktamız da yok.

Görev verilirse kabul edeceğinizi aktarmaktasınız. Peki sahada olduğunuz anlarda vatandaşların size olan ilgisi ve sizden beklentileri neler bu konuda da biraz ipuçları verir misiniz?

“VATANDAŞLAR, ARKAMIZDA OLDUKLARINI BEYAN ETMEKTELER”

Herkes bizi çok seviyor ve bizleri fazlasıyla benimsemiş. Allah hepsinden razı olsun. İnançları ve güvenleri tam. Herkesten duyuyoruz çünkü bu şehre dair bir hikâyemiz var. Bu şehrin çocuğusunuz, değerlerinizi unutmamışsınız. Ticareti, bürokrasiyi ve siyaseti bilen insansınız demekteler. Bizi desteklemekteler ve arkamızda olduklarını beyan ediyorlar. Fakat bakalım zaman içinde neler olacak?

“LİSTEDE YER ALAN İSİMLERİN TAMAMI İYİ OLMALI”

Bir şeyleri sadece bir kişi ile düzelmez. Sonuçta bir elin nesi var iki elin sesi var misali.  Bu şehri seven, sayan ve bilen insanlardan bir ekibin olması önemli. Ben hep söylüyorum dört yanlış bir doğruyu götürmektedir. Bu nedenle listenin iyi olması gerekiyor. Listedeki 5 ismin son derece iyi olması gerekiyor. Belediye başkanlarının iyi, milletvekillerinin iyi ve il başkanlarının iyi ve bürokratların da iyi olması gerekiyor. Bu bir takım oyunu ve başarı takım işidir bireysel değildir.

2023’teki seçimlerde milletvekillerinin bireysel başarı göstermesi gerekiyor. Çünkü ittifakların güçlü olması bir şeyleri değiştirmeye yetmeyecek. Peki böylesi bir durumda Elazığ’ı bilmeyen birinin Elazığ’da seçimi kazanmak gibi bir şansı olabilir mi?

“TEPEDEN İNME ADAYLIKLARLA OLMAZ”

Kesinlikle ben bir Elazığlı olarak, şehri bilmeyen, şehri tanımayan adayların gelmesini istemiyorum. Bir kere şehri bilecek, insanlarını tanıyacak. Kim kimdir? Nerelidir? Yönetimine talip olduğu kente dair bilgi sahibi olmalı. Elazığ’ın kaç ilçesi kaç mahallesi, kaç köyü var gibi bilgilere hâkim olmalı. Birebir şehre temas etmemiş olsa bile bu gibi bilgileri muhakkak bilmeli. Tepeden inme adaylıklarla bu şehir yürümez. Bu şehri de bir noktaya vardıramaz.

“ELAZIĞ’I DA ANKARA’YI DA BİLMEYENLER BU GÖREVE TALİP OLMASIN!”

İnsanların kendilerini temsil edenlere ulaşmaları lazım. Temsil eden kişiye, insanlar derdini anlatabilmeli! Temsil edenlerin sorunları çözmesi gerekiyor. Sorunlardan da sorunların çözümlerinden de haberdar olmaları gerekiyor. Yani temsil yetisi olmayanların böylesi görevlere talip olmaması gerekiyor. Maalesef Elazığ’ı da Ankara’yı da bilmeyen bazıları bu yarışa dâhil olmaya kalkıyor. Navigasyon programları olmadan Mecliste bile hareket etmek konusunda zorlanabilirler. Bu kadar da özgüven olmasın!

“TEPEDEKİ BİR KAÇ KİŞİYİ TANIMAK YETMİYOR, SİSTEMATİĞİ BİLMEDEN ÇÖZÜM ÜRETEMEZSİNİZ”

Seçilmiş bir insan bu şehirde parmağı kanayan biri olduğunda acı çekmeli! Onun derdi ile dertlenip, onu problemlerini anlamalı, onunla empati yapmalı ve onun sıkıntılarını giderebilmeli. Şimdi bazısı Elazığ’ı bile bilmiyor. Ankara’yı nasıl bilecek? Hadi Ankara’yı bildin diyelim. Bürokrasiyi nasıl çözeceksin? 10 küsür yıldır her hafta 3 ya da 5 tane bakanlık ziyaret ediyorum ve beraberinde bir işletmemiz var ve oraya gelen sayısızca yetkili ve etkili isim var onlarla tanışıyoruz onları misafir ediyoruz. Ama ona rağmen hâlâ bana ne kadar başarılısınız? Diyecek olsanız şunu net bir şekilde aktarabilirim ki tepedeki birkaç kişiyi tanımakla bir şeyler olmuyor. Yapıyı da çok iyi bilmek gerekiyor. Sistematiği bilmeden iş çözemezsiniz. İstediğinize ulaşmak için öncelikle sistematiği çözmek şart!

“DEVLETİ, BÜROKRASİYİ VE TİCARETİ BİLEN KİŞİLERLE YOL YÜRÜMELİYİZ”

Ama maalesef bizde aday adaylarında korkunç derecede ve ne yazık ki olgunlaşmamış bir özgüven var. Bundan dolayı ben aday adayı olmam demekteyim. Devleti, bürokrasiyi ve ticareti bilen kişilerle yol yürümeliyiz. Dünyadan bihaber, siyaseti, ticareti ve bürokrasiyi bilmeyen kişiler temsil makamlarında olmamalı! Bu olduğu için şehir geri kalıyor.

“TEMENNİMİZ ELAZIĞ’IN DA ELAZIĞLILARIN DA İYİ OLMASI”

Büyük pencereden bakmak lazım yani ufuk gerekli. Ben her gittiğim üniversitede bir takım örnekler veriyorum ve yılda 7 – 8 milyon kişi inan iş hayatına atılıyor. Bu Ermenistan’ın nüfusu kadar. Kimler başarılı oluyor bu istihdam ağında? Buna da açıklık getirecek olursak; farklı bakanlar, farklı değerlendirenler ve farklı düşünebilenler başarılı olup, bir noktaya gelebiliyorlar. Temennimiz Elazığ’ın da Elazığlıların da daha iyi olması.

İş insanısınız ve son günlerde Elazığ’da bulunan Cumhuriyet tarihinin en yüksek maden rezervlerinin bulunduğu maden sahası ihalesi bir hayli gündemde. Çünkü ihale şartnamesi pek kamuoyunun beklentilerine göre şekillenmedi. Böylesi olumsuzluklara rağmen sizce bu ihalenin kazananı sizce kim olacak?

“BU ŞEHİRDE YAŞAYANLARIN BU MADENİ İŞLETMESİ EN DOĞRU OLANI”

İhale yabancı isteklilere de açık bir şartname içeriyor. Benim duyduğuma göre bu ihaleye katılmak için yurtdışındaki bir kaç grupta bu ihale noktasında bir takım çalışmalar içinde. İnşallah ihaleyi ülkemizin ve ilimizin de içerisinde olduğu bir ekip bu ihaleyi kazanır. Bu ihale şartnamesinin birkaç boyutu var ve ihale şartnamesindeki bir takım sıkıntılardan da bahsediliyor. Bence bu şehirde yaşayan insanların bu madeni işletmesi en doğru olanıydı. Ama maalesef direk bu yol tercih edilmedi. Burada da bu konuda da yetkili mercilere muhakkak karar verecektir ve siyasi irade devreye girebilir. 

“MADEN İHALESİNİ KAZANANLARIN CİROSUNDAN BELİRLİ BİR YÜZDEYİ ELAZIĞ’A BIRAKMASI TALEP EDİLEBİLİRDİ VE BU KAYNAK İLE ELAZIĞ’DA ÇOK ŞEY DEĞİŞEBİLİRDİ”

Bu ihale bir yapılsın son söz ona göre söylenir. Birkaç boyutu ile bu değerlendirilmeli. En baştan şartnamede bu işi kim alırsa alsın. Elazığ’a yüksek miktarda bir katkı payı bırakılması talebi ekletilmeliydi. Elazığ’ın doğasından çıkan bir maddenin bir ürünün muhakkak Elazığ’a katkısı olmalı. İhaleyi kim alırsa alsın cirosunun % 5’i Elazığ’a verilmeli denilebilir ve bu gelirde direk Elazığ İl Özel İdaresi bütçesine gitmeliydi. Bu vesile ile Elazığ’daki milli eğitimin yapıları olsun, yollar, köprüler, altyapılar gibi çeşitli işler bu fondan gelen parayla çok rahatlıkla sağlanabilirdi. Yıllık 500 milyon dolar gelirden bahsediliyor. 500 milyon dolarlık gelirli bir işin %1’i bile şehre bırakılsa yine 5 milyon dolara denk gelmekte.  Bu fon ile Elazığ’da çok şey değişir.

Son olarak Elazığ’da yürüttüğünüz önemli birkaç proje de var. Biri Harput Diyanet Külliyesi bir diğeri de Zülfü Ağar Polis Meslek Eğitim Merkezi bu projeler ne aşamada ve ne zaman hizmete açılabilir?

“HARPUT DİYANET KÜLLİYESİ; BU YIL, ZÜLFÜ AĞAR POLİS MESLEK EĞİTİM MERKEZİ; 2023’TE TAMAMLANACAK”

Harput Diyanet Külliyesi’nin dokuzuncu aya kadar peyzajı dâhil bitirmeyi planlıyoruz. Bu sene kış mevsimi bir hayli uzayınca peyzaj çalışmalarına girişemedik. Bu nedenle peyzajının tamamlanmasını bekliyoruz. Bu sene içinde Harput Diyanet Külliyesi bitmiş olacak. Zülfü Ağar Polis Meslek Eğitim Merkezinin de çalışmaları başladı. İnşallah 2023’te onu teslim edeceğiz.

Bu semimi söyleşi için teşekkürler, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“ŞEHRİN MENFAATİNE OLAN İSİMLERİ CESARETLENDİRİN!”

Ben teşekkür ederim. Gerçekten de sizlerin varlığı bize güç veriyor. Şehrimizden haberdar oluyoruz. Allah muvaffak etsin. Yaklaşan şu seçimlerde kamuoyunun beklentilerinin daha da sağlıklı yansıtılması son derece önemli. Sizler de şehrimiz için faydalı olacak isimlerin cesaretlenmesinde öncelik edin.