Ağır hasar bırakır!

Özel Haber: Remziye KÖKBURİ/ Lokman POLAT

Kahramanmaraş Depremlerinin ardından kentte yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda şu ana kadar toplamda 6 bin 369 binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi ve bu binalardan çoğu da yıkım için boşaltıldı. Ama ne yazık ki boşaltılan binalar madde bağımlılarının meskeni haline geldi. Yıkımların neden geciktiğini ve daha ne kadar zaman sonra bu yapıların yıkılacağı ise merak konusu. Yıkılması için birilerinin ölmesi mi gerekiyor? Herhangi bir durum yaşanırsa suçu kim üstlenecek? Ağır hasarlı yapıların yıkımı için ne bekliyoruz? Evlerden sağ çıkıldı. Fakat gençlerimizi deprem öldürmedi, madde öldürecek.

AĞIR HASARLI YAPILAR, MADDE BAĞIMLILARININ MESKENİ OLDU

Ağır hasarlı yapıların yıkılmaması her geçen gün madde bağımlıları için daha cazip yer oluyor. Şehrin merkezinde madde kullandıktan sonra bilinçsizce birbirine zarar veren gençler ağır hasarlı yapıların camlarını, kapılarını kırarak kendilerine zarar veriyor vatandaş ise bu duruma müdahale etmeye korkuyor. Bu yapılarda olası yangın çıkması çok yüksek. Mahalle aralarının dar ve zor geçişli olması yangın çıkması durumunda itfaiye müdahalesinde gecikme olacağını gösteriyor. Çevrede durumdan rahatsız olan vatandaş; “Üzülüyoruz, gençlerimizin okuması gerekirken harabelerde ziyan olması bizi çok yaralıyor. Kimse bunların yaşanmasını istemiyor. Gençlerimize sahip çıkalım! Hasarlı yapıların bir an önce yıkılması gerekiyor. Çocuklarımızı bataklıktan kurtarmamız gerekiyor” dedi.

AĞIR HASARLI YAPILAR YENİ TEHLİKELERE DAVETİYE ÇIKARTIYOR

Boşaltılan binalar yeniden madde bağımlılarına yuva oldu. Elazığ’ın merkez mahallelerinden birinde felâkete davetiye çıkaracak görüntüler ortaya çıktı. Ağır hasarlı binada gençlerin madde kullanarak birbirlerine zarar vermesi hem madde bağımlılığına hem de ağır hasarlı yapıların ne kadar tehlike saçtığını göstermekte. Büyük metropol şehirlerde gördüğümüz manzaralar artık ne yazık ki Elazığ sokaklarına da indi.  Madde bağımlısı gençlerin; gündüz vakti sokaklarda ve yıkılması gereken binalarda istediği gibi hareket etmesi hem gençlerimize hem de çevreye ciddi derecede zarar veriyor. Madde etkisi ile o binaların birinde yaşanılan kötü olayların hesabını kim verecek? Bina önlerinden geçemeyen insanlar nasıl rahat hareket edebilecek? Yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Yaşanan olası kötü bir durumun sonuçlarının neler doğuracağını hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz ve gecikmiş önlemin felaket doğurabileceğini aktarıyoruz.

“ÇOCUKLARIMIZI BATAKLIKTAN KURTARMAMIZ GEREKİYOR”

Hangi anne baba çocuklarının bu hale gelmesini ister ki? Sorusunu yönelten vatandaş; “Çocuklarımıza kıyamazken, çocuklarımızı böyle halde görmek içimizi acıtıyor. Yazık değil mi bu gençlere? Biz kolay büyütmedik yavrularımızı. Eskiden daha zor şartlarda daha köşe kuytuda kullanılıyorlardı. Şimdi sokak ortasında ve bu yıkımı bir türlü gerçekleştirilemeyen binalarda rahatlıkla kullanıyorlar. Bunu nasıl önleyebiliriz? Madde Bağımlılığı ile mücadele edilmesi gerekiyor. Zehir satışlarına müdahale edilmesi gerekiyor. Ağır hasarlı binaların yıkımı bir an önce gerçekleştirilmeli. Elazığ Depremi’nden sonra da aynısı yaşanmıştı. Şimdi aynı şeyleri tekrar yaşamamak adına yetkililer konuya el atmalı” dedi.