Sinan Vargı, “Sadece KDV indirimi tüketiciyi koruyamaz!”

Haber: Kübra TÜRKAN / ÖZEL

TÜDEF Genel Başkan Vekili Gıda ve Sağlık Komisyonu Başkanı aynı zamanda gazetemizin köşe yazarlarından Sinan Vargı ile temel gıda ürünlerine yapılan %7’lik KDV indiriminin tüketiciye ne şekilde yansıyacağını görüştük. Gazetemize özel açıklamada bulunan Vargı’nın konuya dair görüşlerinin ayrıntıları ise şöyle…

“DÜNYA GENELİNDE GIDA VE ENERJİ FİYATLARINDA ARTIŞ VAR!”

“Gıda ve enerji fiyatlarındaki artış bütün dünyada görülüyor” diyen Vargı; “Bazı basın yayın organları bunun yalnızca Türkiye’ye ait bir artış olduğunu söylese de işin gerçeği bu değil! Geçtiğimiz yılın kurak geçmesi yangınlar, korona salgını ile ulaşımda ve satışta görülen aksamalar sonuçta tarım ürünlerinin ve gıda maddelerinin fiyatlarını arttırdı” dedi.

“TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDE KDV’NİN %1’E DÜŞÜRÜLMESİ OLUMLU BİR ADIM!”

Ülkemiz genelinde temel gıda ürünlerinde Katma Değer Vergisi’nin % 1’e çekilmesinin olumlu bir adım olduğunu aktaran Vargı; “Milli geliri birikimi olan ülkeler vatandaşına gıda ve enerji yardımı yaparak bu krizi hafifletmeye çalışıyorlar. Türkiye’de ise siyasi iktidar bütçe imkânları genel giderleri elverdiği ölçüde bu sorunu çözmeye çalışırken gıda maddelerinde yüzde 8 olan Katma Değer Vergisi oranını yüzde 1 çekerek olumlu bir adım attı” dedi. 

“KDV İNDİRİMLERİ, GEÇİCİ BİRER MAKYAJ!”

Atılan adımlar olumlu olsa da bunun birer makyaj olduğunu aktaran Vargı; “Bu KDV indirimleri, vatandaşın bütçesinde ne kadar süre ile ne kadar etkili olacak? İşte sorun burada. Cumhurbaşkanının ve Bakanlıkların ve Belediye Başkanlıkların yaptıkları açıklamalar ile Ticaret Bakanlığı elemanları ve zabıtalar piyasada denetimlere başladılar. Kırk yılı geçen piyasa gözlemlerim ve tüketicinin korunması çalışmalarım bana bunun aslında geçici bir makyaj geçici bir gönül alma olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.

“HAYAT PAHALILIĞINI; ÜRETİM OLMADAN ÖNLEMEK MÜMKÜN DEĞİL!”

KDV indiriminin kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini düşünmesinin nedenlerini de sıralayan Vargı; “Bir ülkede köylerde artık inek sağacak insan kalmadı ise çiftçiler borçları yüzünden yem bulamadıkları için hayvanlarını, traktörlerini satıp kahvede soba başında okey oynamaya itiliyorsa her mağazanın başına bir fiyat kontrolü elemanı-zabıtası da diksek bu hayat pahalılığını üretim olmadan önlememiz mümkün değil!” ifadelerini kullandı.

“GENEL TARIMSAL GİRDİLER NE KADAR ARTTI? BUNUN PLANLAMASI SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YAPILMALI!”

Tarımsal üretimin sağlıklı olması adına nelerin yapılabileceğine de açıklık getiren Vargı; “İşte gerçek bu. Mazot, tohum, gübre, elektrik genel tarımsal girdiler ne kadar arttı? Bunun hesabını yapıp aynen gıda fiyatlarına yansıtmamız gerekiyor. Tabii bu hesaba, tarlada ürünleri toplayacak eleman ücreti pahalı olduğu için tarlada kalan ürünleri katmadan ilerliyoruz. Yani tarımsal bir merkezi planlama yapılmadan sebze ve meyve de bir verimlilik elde etmek çok zor!” diyerek planlamanın sağlıklı bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.

“HERKES AYNI ÜRÜNÜ ÜRETİNCE KÂR ORADA KALSIN CİDDİ ÖLÇÜDE ZARAR EDİLİYOR!”

“Bu sene patates iyi kâr etti deyip, her çiftçi patates ektiğinde ürün 50 kuruştan tarlada alıcı bulamıyor” diyerek tarımsal ürünleri yetiştirirken de öngörülü davranılmadığını da dikkat çeken Vargı; “Gelecek yıl soğan eken yine aynı akıbeti yaşıyor. Birkaç yılda bir patates şehirlerde 10 lirayı buluyor. O yıl herkes soğan ekmiş, patates altın gibi kıymetli! Süt ve süt ürünleri neye bağlı yeme ve elektriğe ve birazda traktörün mazotuna. Birde çiftçinin bankaya olan borçlarına, hacizlere onlara da bağlı tabii” ifadelerini kullandı. 

“ÇİFTÇİ ÖN PLANA KONULARAK, HAREKET EDİLMELİ!”

“Çitçinin düşünülerek hareket edilmesi gerekiyor” diyen Vargı; “Bakliyat, mısır, pancar, bakliyat aklınıza ne ürün gelirse gelsin. Bunların hepsi çiftçiye yapılması gereken mazot, tohum, gübre, ilaç, kredi gibi desteklere bağlı. Yani önce çiftçiyi ön plana koymadan ve merkezi olarak planlama yapmadan ucuzluk yaratabilecek bir gıda politikası oluşturmak mümkün değil!” şeklinde görüş bildirdi.

“TÜKETİCİYE HEM EKONOMİK HEM DE BESİN DEĞERİ YÜKSEK GIDALAR SUNULMALI!”

 “Yüzde 8’den yüzde 1’e inen KDV oranının tek başına yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz” diyen Vargı; “Yüzde 7’lik indirim farkı, gıdalardaki maliyet girdilerinin artması ile yakın bir zamanda kapanabilir. KDV indirimi ile birlikte gıdanın kalitesi ve besleyiciliğini bozmadan  maliyet girdilerinin düşürülmesi için ortak akıl çalışması yapılması gerekir. Gıda imalatçılarının kâr marjından, imalat giderlerinin en önemli unsurlarından biri olan hammadde fiyatları, elektrik, doğalgaz gibi maliyet unsurları birlikte değerlendirilerek, tüketiciye hem ekonomik hem de besin değeri yüksek gıda sunulmasının önünün açılmasını sağlayacak politikalar oluşturulması gerekiyor” dedi.

“KDV İNDİ AMA ELEKTRİK VE DOĞALGAZ FATURALARI KABARDI!”

Küsen çiftçilerin de olduğuna değinen Vargı; “Gıda fiyatlarının baş unsuru olan tarımın güçlendirilmesi ve küstürülen çiftçinin tarlaya dönmesinin sağlanması için etkili politikalar oluşturulması gerekiyor. Hep görünen olaylara biraz yukarıdan bakmak gerekiyor. KDV indi, elektrik ve doğalgaz faturaları kabardı” dedi.

“TÜRKİYE’NİN EKMEKLİK BUĞDAY İHTİYACI FAZLALAŞIYOR ÇÜNKÜ MÜLTECİLERLE BİRLİKTE BESLEYECEK BOĞAZ SAYIMIZDA ARTIŞ VAR ”

“Enerji konusunda bütün dünyada yaşanan bir sıkıntı var gerçekten” diyen Vargı; “Ama bir 5 yıl sonra ya da 10 yıl sonra neler olacak işte bunlara da şimdiden hazır olmak gerekiyor. Küresel ısınma Türkiye’yi artık seller ve yangınlar ülkesi yapıyor. Akdeniz’de seralar fırtına ve hortumlarla yıkılıyor. Türkiye’nin ekmeklik buğday ihtiyacı giderek artıyor. Kuşkusuz Türkiye böyle iken, Afrika ülkeleri açlık ve yoksulluğun pençesinde derme çatma botlarla Avrupa’ya çıkmaya çalışıyorlar. Suriyelisi Afganlısı derken Somalililer ve birçok Afrika ülkesinden gelen göçmenler Türkiye’yi tercih ediyorlar. Yani bir bakıma besleyecek boğaz sayımız artıyor” diyerek mültecilerinde tercih ettiği bir ülke olduğumuzu bu nedenle tarım ürünlerinin yetiştirilmesi konusunda daha akılcı çözümler üretmemiz gerektiğini de ifade etti.

“TEMEL GIDA ÜRÜNLERİ ÇOK DAHA KIYMETLİ OLACAK!”

Küresel ısınma ile birlikte temel gıda ürünlerinin çok daha kıymetli olacağını kaydeden Vargı; “Küresel ısınma ve açlık tehlikesi gıdayı özellikle; buğday ve arpa, bakliyat gibi bütün ürünleri artık çok değerli hâle getirecek, elinde olan satmayacak. Kendi halkı için stoklayacak. Eskiden yurtdışından ayçiçek yağı için ayçiçeği satın alır, küsbesini de hayvan yemi yapardık. Ama şimdi ayçiçek yağı olarak satın almak zorundayız. Çünkü artık kabuklu ayçiçek yağı satan ülke kalmadı” diyerek tarımsal ürünlerin çok daha kıymete bineceğini vurguladı.

“GERÇEK UCUZLUK İÇİN ATILACAK ADIM; TARLASINA KÜSEN ÇİFTÇİLERİ, TOPRAKLA BARIŞTIRMAKTIR!”

Gerçek ucuzluğunun nasıl olacağına da açıklık getiren Vargı; “Katma Değer Vergisinin yüzde 8’ den 1’e indirilmesi iyi oldu tabii. Ama gerçek çözüm bu değil, gerçek çözüm tarlasına toprağına maliyetler nedeni ile küstürdüğümüz çiftçiyi toprak ile barıştırmak! Çiftçinin mazotuna, tohumuna, ilacına, gübresine ve elektriğine hatırı sayılır bir destek vermez isek, patlıcanı, biberi, domatesi de tane ile almaya başlarız” dedi.

“ESAS ÇÖZÜM; MALIN PAHALILAŞMAMASI!”

Tüketicin esas isteğinin ekonomik ve kaliteli malla buluşmak olduğunu hatırlatan Vargı; “Unutmamak lazım! Pazar tezgâhlarındaki ve market raflarındaki ucuzluk çiftçinin üretmesi, ürettiğinden emeğini tam olarak kazanması, malını aracılara kaptırmadan, tüketiciye ulaştırmasında yatar.  Yani KDV yüzde sıfıra bile çekilse mal pahalandıktan sonra bundan tüketiciye ne gibi bir durum ortaya çıkar” diyerek sözlerini noktaladı.