Fırıncı esnafına destekleme olmazsa zam kaçınılmaz!

Röportaj: Kübra TÜRKAN

Elazığ Fırıncılar Odası Başkanı İlhan Yıldız ile bir söyleşi gerçekleştirerek, son zamanlarda gündemde olan ekmeğe zammın vatandaşın kapısını çalıp çalmama durumunu görüştük. Bu söyleşi sırasında diğer merak edilen konulara ilişkin de görüşlerini aldığımız Başkan Yıldız’ın gazetemize vermiş olduğu röportajın ayrıntıları ise şöyle…

Dünyada ve Türkiye’de bir buğday krizi olduğu bundan dolayı da un sıkıntısı yaşanabileceğine dair bir takım haberler yansımakta. Bu haberlerin doğruluk payı var mı? Yani böylesi ciddi bir sorunla karşı karşıya kalabilir miyiz?

“BUNLAR ASILSIZ HABERLER, ÜLKEMİZDE HERHANGİ BİR ŞEKİLDE BUĞDAY SIKINTISI YOK”

Öncelikle basında yer alan Türkiye'de ve dünyada 10 günlük un stoğumuzun kaldığı söyleniyor. Bunlar gerçek dışı asılsız haberlerdir. Ülkemizde yeni mahsule daha henüz yeni 4-5 gün önce başladık. Bunlar asılsız haberlerdir. Buğday istediğimiz şekilde oldu. Rekoltenin çok güzel olduğunu duyuyoruz. Ülkemizde herhangi bir şekilde buğday sıkıntısı yok.

Bu haberlerin asılsız olduğunu aktardınız ve bir nevi vatandaşın içini rahatlattınız ama yine girdi maliyetlerinin birçoğuna zam geldiği için ekmeğe zam yansıyacağı da konuşuluyor. Bu konuda ne düşünmektesiniz?

ZAMMIN MAKÛL OLMASININ FORMULÜ; FIRINCI ESNAFINA SAĞLANAN DESTEKTE SAKLI

4- 5 gün içerisinde buğdayın taban fiyatının açıklanmasını bekliyoruz. Taban fiyatı açıklandıktan sonra artışın ne kadar olacağını söyleyebiliriz. Desteklemenin ne kadar olacağını bilmiyoruz. Önümüzdeki bir hafta içinde bunların netleşeceğini tahmin ediyoruz. Beklentimiz desteklemenin devam etmesi eğer devam ederse fiyat artışı daha cazip (makul) olacaktır. Ekmek fiyatlarına gelince yaklaşık 6 ay önce Toprak Mahsulleri Ofisi Federasyonumuz ile birlikte bir çalışma içerisine girdi. TMO tarafından fırıncılara un desteği verildi. Bu destekleme 31 Mayıs itibariyle sona erecek. Yeni mahsul de çıktı. Tekrar desteklemenin devam edip etmeyeceğini biz bilmiyoruz. Ancak desteklemeye devam etmezse fiyat artışı kaçınılmaz olacaktır. Umudumuz desteklemenin fırıncı esnafına devam etmesidir. Şu anda fırıncı esnafımız ne una zam istiyor ne girdilere zam istiyor ne de ekmeğe zam yapmak istiyor. Esnafımızın talebi o yönde ama un fiyatlarını engelleyemezsek fiyat artışı ister istemez kaçınılmaz olacaktır. TMO'nun bize temin ettiği 50 kilogramlık bir çuval un fiyatı 265 TL idi. 4 gün içerisinde un fiyatımız 430 lira bandına çıktı. Bu şekilde devam ederse ekmek fiyatındaki artış kaçınılmaz olacaktır.

Son zamanlarda fırınlarda gramaj denetimi yapılmakta bu rutin bir denetim mi yoksa fırıncı esnafımıza dair bir şikâyet mi iletilmiş durumda?

“BEN FIRINCILARIMIZA GRAMAJ KONUSUNDA KEFİLİM”

Bundan 15-20 yıl önce gramajlarda sıkıntı nadiren olurdu. Şu anda fırıncılarımızın tamamı gramajlara uyuyorlar. Ben şu anda fırıncılarımızın tamamına gramaj konusunda kefilim. Hepsi de gramaj tarifesine uyuyor. Gramaj denetimleri rutin olarak yapılır. Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Şubesi ve belediye zabıta ekipleri tarafından gramaj ve hijyen denetimleri yapılıyor.

“SALGIN SÜRECİNDE DE FIRINLARIMIZDA DAİR BİR SIKINTI YAŞANMADI”

Bütün fırınlarımız fayanslı hijyen konusunda dikkat ediyorlar. 2 yıllık bir salgın süreci geçirdik. Salgınla ilgili fırınlarımızda herhangi bir sıkıntı olmadı. Bu da fırınlarımızın ne kadar hijyenik olduğunu bize gösterdi.

Bu arada fırıncı esnafının işini düzgün yaptığını aktardınız. Birçok sektörde usta çıra ilişkisi tarihe karışırken sizin sektörde benzer bir sıkıntı var mı?

“BİZDE USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ DEVAM EDİYOR”

Bizde usta çırak ilişkisi, ahilik kültürü hâlâ devam ediyor. Mesela personele fiyat artışını ahilik kültürüne göre veririz. Ekmeğe zam geldiğinde personelin ücreti ona göre arttırılır.

Pandemi sürecine atıfta bulundunuz. Bu süreçte gıda ürünlerinin kıymeti daha bir anlaşıldı peki gıda ürünlerine zam gelmemesi adına sizce nasıl bir yol izlenmeli?

“VERİMLİ TARIM TOPRAKLARIMIZ AMACI DIŞINDA KULLANILMAMALI!”

Vatandaşlarımız tedirgin olmasınlar. Ülkemizde bu yıl buğday verimi oldukça güzel. Rekoltemiz oldukça güzel. Ama ben şunu eklemek isterim. Ülkemizdeki tarım alanları amacının dışında kullanılıyor. Tarım alanları sadece fırıncılığı değil tüm gıda sektörünü ve hayvancılığı etkiliyor. Eğer tarım alanlarını etkili ve verimli bir şekilde kullanırsak bu ülkenin hiçbir şekilde gıda sıkıntısı olmaz. Bize yetecek kadar hatta ihraç edebilecek kadar ürün yetiştirmemize olanak sağlayan verimli topraklarımız var. Önemli olan buralarda üretim yapmak biz üretim yapmıyoruz.

Hem vatandaşı hem de fırıncı esnafını bilgilendiren bu konu hakkında bilgilendirdiğiniz için teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“TEMEL GIDALARIN İHRACATI KISITLANMAZSA 2023’ÜN İLK İKİ AYI ENFLASYON DAHA DA YÜKSELEBİLİR”

Öncelikle bu fırsatı bize tanıdığınız için sizin nezdinizde gazetenize teşekkürler. Şöyle bir tehlikede var. Bilindiği gibi Rusya ve Ukrayna'da savaş var ve orada üretim olmadığı söyleniyor. Biz buğdayımızın tamamına yakınını bu ülkelerden alıyoruz. Benim yetkililerden talebim şu eğer bu savaş devam edecekse özellikle; yağ, un ve şeker gibi temel gıdaların ihracatına kısıtlama getirilmesini talep ediyoruz. Eğer bu kısıtlama yapılmaz ve bu savaş devam ederse 2023' ün Ocak ve Şubat aylarında enflasyonun daha da yükseleceğini tahmin ediyorum. Savaş bitmezse gıda enflasyonun artacağı aşikârdır.

“ÜLKEMİZDE HERHANGİ BİR GIDA SIKINTISI YOK!”

Vatandaşlarımızın endişesi olmasın. Ülkemizde herhangi bir gıda sıkıntısı yok. Bazı spekülasyonlara inanmasınlar. Yağ ve un sıkıntımız yok. Sıkıntımız vatandaşın basında çıkan asılsız haberlere inanmasından kaynaklanıyor. Lütfen vatandaşımız asılsız haberlere itibar etmesin.