Enflasyondan kurtuluş reçetesi; gençlere yatırım!
Enflasyonu artık rakamsal bir veri olarak düşünemiyoruz. Çünkü enflasyon her kesimin odak noktası haline geldi. Enflasyon baş döndüren bir hızla yükselmeye devam ettikçe vatandaşın alım gücü de ne yazık ki hızla düşüyor. Her ne kadar 2022 yılının başında asgari ücrete rekor denilecek bir seviyede yani % 51’lik bir zam yapılmış olsa bile resmi enflasyonun bir hayli artması neticesinde asgari ücretle çalışan kitlenin geçmişe göre yaşam standartları bir hayli kötüleşti. Maaşları enflasyona bağlı hesaplanan kamu çalışanları da karşılaştıkları enflasyon rakamlarının maaşlarına gerçek manada yansımadığından dertli. Birçok kitle enflasyon karşısında inim inim inliyor. Kimisi açlık sınırında kimisi ise yoksulluk sınırında bir yaşam mücadelesi vermekte. Peki vatandaşın kâbusu haline gelen enflasyon nedir? Enflasyonla baş etmek adına ne gibi yollar izlemek gerekir. Bunu da Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Yusuf Dündar’dan öğrendik. Vatandaşın tek gündeminin; enflasyon olduğunu vurgulayan ve enflasyonun yükselmemesi adına yapılması gerekenleri de aktaran Dündar; “Elimizde bulunan ve en büyük gücümüz olan insan gücünü daha etkin kullanabileceğimiz eğitim politikalarına dönüş yapıp, yatırımımızı betona değil, bu ülkenin geleceği olan gençlere yapmalıyız” dedi.

Haber: Kübra TÜRKAN / ÖZEL
Son zamanlarda hemen her kesimin kâbusu haline gelen enflasyon son derece hızlı bir şekilde yükseliyor. Peki enflasyon nedir? Enflasyonun düşmesi ve vatandaşın alım gücünün artması mümkün olabilecek mi? Bunun ve diğer merak edilen soruların cevaplarını bizler de serbest muhasebeci mali müşavir aynı zamanda gazetemizin köşe yazarlarından olan Yusuf Dündar’dan öğrendik. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Dündar’ın açıklamalarının detayları ise şöyle…
“VATANDAŞIN TEK GÜNDEMİ; ENFLASYON!”
Fiyat artışlarının altında yatan en büyük neden vatandaşın kâbusu haline gelen enflasyon mu ve sizden enflasyonun tanımını yapmanızı istesek bizlere ne gibi bilgiler verirsiniz? Dememiz üzerine Dündar; “Son zamanlar ülke olarak çok fazla gündeme sahibiz. Ama bunlardan en önemlisi ve hatta toplumun tüm kesimlerini etkileyen tek bir gündem var diyebiliriz, o da yüksek enflasyon ile birlikte oluşan fiyat artışları. Artık haftalık veya günlük değil, saatlik fiyat artışları ile karşılaşıyoruz. Bu durumun altında yatan elbette birçok sebep sıralayabiliriz. Bu sebeplerin başında tabi ki öncelik kur artışları ve yüksek enflasyon yer alıyor. Öncelikle enflasyonu anlamlandırmak için döviz kurları ve faiz üçgeninin çalışma prensibine bakmak lazım. Herkesin dilinde olan enflasyon; mal ve hizmetlerin fiyat seviyelerini belirleyen fiyatlama mekanizmasını ifade ediyor. Faiz oranı ise finansal piyasalarda ulusal paranın değerini gösterirken, döviz kurları ise yabancı paraların alım ve satım değerini göstermektedir. Bu göstergelerin uyumlu bir şekilde hareket etmesi, ekonomide üretim ve tüketimde dengenin sağlandığını gösterir. Bu göstergelerin her zaman için dengeli ve düşük seviyelerde olması istenir. Ancak bu şekilde ülkelerin makro ölçekte büyümesinden söz edilebilir. Fakat bazen ekonomilerin içine girdiği çeşitli sıkıntılardan dolayı bu denge bozulabilir. Bu dengenin bozulmasını, bu parametrelerden herhangi birinde meydana gelecek olumsuz değişiklikler tetikleyebilmektedir” dedi.
“FAİZ ARTIRIMI İNSANLARI HARCAMA EĞİLİMİNDEN TASARRUF EĞİLİMİNE ÇEKER”
Faiz artırımı konusuna dair de bir takım bilgiler veren Dündar; “Ülkemiz’ de ekonominin geldiği bu durum döviz kurunda meydana gelen yükselişlerle başladı diyebiliriz. Üretimi dışa bağımlı ve ithal edilen ara mal oranı yüksek olan ülkelerde döviz kurunun artması demek girdi maliyetlerinde de artış anlamına geliyor. Bu da haliyle iç piyasada ki ürünlere doğrudan fiyat artışı olarak yansıyor. Döviz kurlarında ki meydana gelen artışlar sonucu oluşan fiyat yükselmeleri de haliyle enflasyonu yukarı yönde tetikliyor. Hal böyle olunca Merkez Bankası duruma en etkili şekilde müdahale edebilecek araçlarını devreye sokuyor. Bunlardan biri de para politikası araçlarından olan politika faizidir. Döviz kurlarının artığı bir ortamda piyasa ve devlet, borçlarından dolayı daha fazla dövize ihtiyaç duymaktadır. Faiz artırımı ise ülkeye girecek döviz, yani sıcak parada artış sağlayacağından ilk başvurulan politikalardan biridir. Faiz artırım kararının, insanları harcama eğilimden tasarruf eğilimine yönelteceği varsayılır. Bu sayede tüketimin azalacağı ve tasarrufun artacağı bir ortamda da enflasyonun düşmesi hedeflenir” dedi.
“YÜKSEK FAİZ; ÜRETİM VE YATIRIMI SEKTEYE UĞRATIYOR BU DA İŞSİZLİĞİ TIRMANDIRIYOR”
Sizin aktardığınız gibi faiz artırımı ile bir tasarruf söz konusu olabilecekse faiz konusunda neden beklenilen adımlar atılmıyor? Şeklindeki merak edilen bir diğer soruya da açıklık getiren Dündar; “Faiz politikası konusunda sert bir tutum sergilenmekte. Tabi ki bunun altında çok ciddi sebepler yatıyor. Çünkü yüksek faizin olduğu bir ortamda üretim ve yatırım sektöründe ciddi yavaşlamalar meydana gelmektedir. İnsanlar daha garanti getirisi olan faiz yatırımına başvuracağından, hem yabancı yatırımcı hem de ülke içindeki yatırımcılar varlıklarını faiz getirilerine yönelteceklerdir. Düşük faizle kredi imkânı bulamayan yatırımcılarda yatırımlarını kısacağından bu hem ciddi bir üretim krizine hem de üretimde yaşanacak azalmalar sonucu ciddi bir istihdam ve işsizlik sorununa neden olacaktır. Olaylara bu çerçeveden baktığımız zamanda ülkemizde yaşanan bu ekonomik durumun özetini şimdi daha da net çıkarabiliriz galiba” diyerek görüşlerini bildirdi.
“ENFLASYON, DÖVİZ KURLARI VE FAİZ SARMALINDA DENGE BOZULDU”
Ülkemizin çeşitli sorunlarla karşı karşıya geldiğini ve bunun ekonomi üzerinde ciddi etkileri olduğunu da vurgulayan Dündar; “Ülkemizin etrafında yaşanan savaşlar ve bunun neticesinde oluşan göçmen sorunu, haince hayata geçirilmeye çalışılan bir darbe teşebbüsü ve sonrasında meydana gelen dış politika krizleri ve üstüne tüm dünyanın etkilendiği bir pandemi süreci ekonomik durumumuzu olumsuz yönde etkilemişken, politika uygulayıcıların maalesef bu süreci doğru ve etkin bir şekilde yönetemeyip yanlış kararlar almaları sonucunda vatandaşta ciddi bir güven problemi ortaya çıktı. Ülkenin resmi para birimine karşı, hem yurtiçinde hem de yurtdışında meydana gelen ciddi güven kayıpları kur artışını kaçınılmaz hale getirdi. Enflasyon, döviz kurları ve faiz sarmalında denge böylece bozulmuş oldu” dedi.
“POLİTİKA UYGULAYICILARI, EKONOMİNİN İÇİNDE OLDUĞU DURUMUN FARKINA VARMALI”
“Uygulanan yanlış politikalar yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek faiz ekonomiyi ciddi bir tehdit altına soktu” diyerek açıklamasını sürdüren ve bu durumdan kurtulmanın bir nevi reçetesini de sunan Dündar; “İçine girmiş olduğumuz bu durumun çözümü için toplumun hemen hemen her kesiminin bir çözüm önerisi var. Tabi bu durumun çözümü olmadığının, artık bu şekilde yaşamaya alışmamız gerektiğini düşünen ve olaylara karamsar yaklaşan vatandaşların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Ben olaya bu kadar karamsar bakmıyorum. Ülke olarak geçmiş tarihlere bakıldığında çok fazla küresel veya ülke çapında oluşan ekonomik krizler gördük. Bu krizlerden çıkıp çok ciddi olumlu ekonomik büyüme parametrelerine de ulaşmıştık. Çözüm için ise her şeyden önce içinde olduğumuz durumu politika uygulayıcılarının ve karar alıcıların kabullenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“DIŞA BAĞIMLILIĞIN NEGATİF ETKİSİNDEN KURTULMALIYIZ”
“Oynanmış rakamlar üzerinden büyüme hayâlleri kurup, toplumun ciddi bir kesiminin içine girmiş olduğu bu dar boğazın göz ardı edilmemesi gerekir” diyen Dündar; “Hep savunduğum bir şey var benim, özümüze dönmek. Yani bu topraklara, kendi imkânlarımıza. Durumu en başında açıklamaya başlarken döviz kurlarının fiyat artışlarına olan etkisiyle başlamıştık. Biz dışa bağımlılığımızı azaltıp, tüm unsurlarıyla üretimini kendi yapan bir ülkeye dönüşebilirsek o zaman bu dışa bağımlı olmanın getirdiği negatif etkilerden kurtulabiliriz “ dedi.
KALICI BİR REFAH SEVİYESİNE ULAŞMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER…
Yatırımın ülkenin gençlerine yapılması gerektiğinin altını çizen Dündar; “Elimizde bulunan ve en büyük gücümüz olan insan gücünü daha etkin kullanabileceğimiz eğitim politikalarına dönüş yapıp, yatırımımızı betona değil, bu ülkenin geleceği olan gençlere yapmalıyız. Teknolojiyi doğru kullanarak değişen çağa zamanında ayak uydurmalı ve katma değeri yüksek mamuller üreterek dünya ekonomisinde etkin roller oynamalıyız. Ancak bu şekilde içinde bulunduğumuz bu durumdan kurtulabilir ve kalıcı bir refah seviyesine erişebiliriz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
İmsak | 03:10 | ||
Güneş | 04:58 | ||
Öğle | 12:33 | ||
İkindi | 16:27 | ||
Akşam | 19:58 | ||
Yatsı | 21:39 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Trabzonspor | 38 | 81 |
2. Fenerbahçe | 38 | 73 |
3. Konyaspor | 38 | 68 |
4. Başakşehir | 38 | 65 |
5. Alanyaspor | 38 | 64 |
6. Beşiktaş | 38 | 59 |
7. Antalyaspor | 38 | 59 |
8. Karagümrük | 38 | 57 |
9. Adana Demirspor | 38 | 55 |
10. Sivasspor | 38 | 54 |
11. Kasımpaşa | 38 | 53 |
12. Hatayspor | 38 | 53 |
13. Galatasaray | 38 | 52 |
14. Kayserispor | 38 | 47 |
15. Gaziantep FK | 38 | 46 |
16. Giresunspor | 38 | 45 |
17. Rizespor | 38 | 36 |
18. Altay | 38 | 34 |
19. Göztepe | 38 | 28 |
20. Ö.K Yeni Malatya | 38 | 20 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Ankaragücü | 36 | 70 |
2. Ümraniye | 36 | 70 |
3. Bandırmaspor | 36 | 62 |
4. İstanbulspor | 36 | 60 |
5. Erzurumspor | 36 | 58 |
6. Eyüpspor | 36 | 57 |
7. Samsunspor | 36 | 51 |
8. Boluspor | 36 | 50 |
9. Manisa Futbol Kulübü | 36 | 49 |
10. Tuzlaspor | 36 | 49 |
11. Denizlispor | 36 | 49 |
12. Keçiörengücü | 36 | 48 |
13. Gençlerbirliği | 36 | 48 |
14. Altınordu | 36 | 45 |
15. Adanaspor | 36 | 45 |
16. Kocaelispor | 36 | 44 |
17. Bursaspor | 36 | 44 |
18. Menemen Belediyespor | 36 | 38 |
19. Balıkesirspor | 36 | 12 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. M.City | 38 | 93 |
2. Liverpool | 38 | 92 |
3. Chelsea | 38 | 74 |
4. Tottenham | 38 | 71 |
5. Arsenal | 38 | 69 |
6. M. United | 38 | 58 |
7. West Ham United | 38 | 56 |
8. Leicester City | 38 | 52 |
9. Brighton | 38 | 51 |
10. Wolverhampton Wanderers | 38 | 51 |
11. Newcastle | 38 | 49 |
12. Crystal Palace | 38 | 48 |
13. Brentford | 38 | 46 |
14. Aston Villa | 38 | 45 |
15. Southampton | 38 | 40 |
16. Everton | 38 | 39 |
17. Leeds United | 38 | 38 |
18. Burnley | 38 | 35 |
19. Watford | 38 | 23 |
20. Norwich City | 38 | 22 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 38 | 86 |
2. Barcelona | 38 | 73 |
3. Atletico Madrid | 38 | 71 |
4. Sevilla | 38 | 70 |
5. Real Betis | 38 | 65 |
6. Real Sociedad | 38 | 62 |
7. Villarreal | 38 | 59 |
8. Athletic Bilbao | 38 | 55 |
9. Valencia | 38 | 48 |
10. Osasuna | 38 | 47 |
11. Celta Vigo | 38 | 46 |
12. Rayo Vallecano | 38 | 42 |
13. Elche | 38 | 42 |
14. Espanyol | 38 | 42 |
15. Getafe | 38 | 39 |
16. Mallorca | 38 | 39 |
17. Cadiz | 38 | 39 |
18. Granada | 38 | 38 |
19. Levante | 38 | 35 |
20. Deportivo Alaves | 38 | 31 |