Dünden bugüne Ahçik

Elimde okuyup bitirdiğim üçüncü baskısını yapmış Yücel Çakmak imzalı AHÇİK romanı var. Uzunca bir süre geçmişe bir asır öncesine dalıp gitmişim. Telefonumdan açıp dinlediğim Ahçik türküsü kaç defa tekrar tekrar çalmış bilmiyorum. Romanda insanın ne Mustafa olası ne de kitaba adını veren türkülere konu olan Ahçik olası gelmiyor. Onlar yaşadıkları tertemiz aşkın meyvesi olan evlilik arifesinde Osmanlı imparatorluğunda cereyan eden siyasal ve etnik olayların cereyan ettiği dönemin kurbanı olmuş iki Harput çocuğu…  

Binlerce türkü vardır dramatik hikâyesi olan, içinde trajedi saklayan. Bazılarının hikâyesi aşikârdır bazılarının kocaman bir sırdır hikâyesi. Ahçik hikâyesi; yaşandığı dönem, tematik bütünlük,  sebep-sonuç ilişkisi minvalinde diğer aşk hikâyelerinden ayrılmaktadır. Daldığım derin düşüncelerden gözlerim nemli uyanıyorum elimde romanı sıkıca kavradığımı fark edip bilgisayarımın yanı başına koyduğum esnada bizlere olan babacan tavırları, düşmanı çatlatan endamı, okyanusu andıran gözleri, bilgi-birikimiyle süslü beyefendiliğiyle Yücel ağabey gözlerimin önünde bir film gibi canlanıyor.

Karşılaştığımızda Ülke basını ve ELAZIĞ Basını hakkında engin tecrübelerinden istifade etmek için çokça vaktini çaldığım olmuştur. Lakin yazabileceği, tanık olduğu onlarca yaşanmışlık varken neden AHÇİK konusuna meyil ettiği sorusunu sormak aklıma hiç düşmemişti.  Bu dramatik konuyu kaleme almak, yazarken defalarca o olayın duygularını yaşamak çetin bir yürek sınavıdır. Yazarı; psikolojik travmalar yaşatacak tür ve niteliktedir.

Ahçik romanının ilk yayın tarihi  05.12.2007 üçüncü baskısı Ekim 2022 tarihli.  Kitap taşıdığı içerik ve muhtevasıyla bu tarihler arasında onlarca kez baskı yapma nitelikleri taşırken neden bu baskı sayılarına ulaşamadığını sorguluyorum. Bu nitelikteki tarihi bir roman için üç baskı çok az diye düşünüyorum. Bu soru ve sorunun cevabını Sevgili Yücel Çakmak ağabey daha iyi bilir. Romanın bundan sonraki serüveninin daha farklı yol alacağı kanaatindeyim.

Hemşerimiz Erkan Oğur sesinden Ahçik’i dinlerken bir tarafta da roman hakkında çeşitli tarihlerde çok önemli sitelerde yazılmış yorumları inceliyorum. Çok kıymetli okur yorumları ile karşılaştıkça pür şen içinde sevinç duyuyorum. İyi ki kaleme almışsın iyi ki alın teriyle mürekkebi harman eylemişsin Yücel ağabey diyorum.  Okur yorumlarından seçtiğim Mehmet Yılmaz isimli okurun yorumundan bir kesiti paylaşmak istiyorum.

Kitabımız, Ermeni toplumu ile Türk toplumu arasında yaşanan tehcir öncesi kültür birlikteliğini ve tehcirde yaşanan olayları anlatıyor. Kitaba konu olan bir başka unsur da Ermeni meselesinin uluslararası boyuttaki çıkar kavgasına nasıl malzeme yapıldığı konusudur. Her zaman mevcut kavgalardan medet uman ve bir tarafın galibiyetinden çok, neredeyse her iki tarafında mağlup olmasını arzulayanlar var… "Birileri kendi çıkarları için bizi düşman etti. Onların kararlarının acısını bizler yaşadık. Yıllarca birlikte yaşadık. Her şeyimizi paylaşırdık. Acılarımız da ortaktı, sevinçlerimiz de." "Vicdanlarını tarihin aynasında temizlemekten aciz emperyalist devletler, kirli amaçları doğrultusunda yüz yıllardır bir arada huzur içinde yaşayan insanları birbirine düşman etmeyi başarmışlardı". Bu cümleler anlatıyor aslında her şeyi…  Koca kitabı anlatan cümleler.

Eser yakın zamanda ünlü yönetmen ve senarist Osman Sınav tarafından senaryolaştırılmış beyaz perdeye taşınmak için motor komutunu beklemektedir. Bu şehrin önemli tanıtım kazanımlarından bir olacak bu yapıtın gösterimini sabırsızlıkla beklemekteyim.

Yücel Çakmak Elazığ’da iletişim dünyasında saygın bir yer edinmiş olması yanında edebiyat dünyamızda da bu eseri ile rüştünü ispatlamıştır.  Bazı eserler aynı kalemden çıkmış aynı kişi imzası taşısa da ötekileri gölgesinde bırakır, başyapıt özellikleri taşıyan bu eserler okur tarafından daha fazla benimsenmekte yazarını kendi ismi ile özümseterek tanıtmaktadır. Yücel Çakmak imzası taşıyan Türkülerimiz Öykülerimiz - Elazığ ve Harput Türkülerinin Yaşanmış Öyküleri, Düddürü Dünya adlı yazarın diğer kitapları AHÇİK eserinin gölgesinde kalmıştır.

Seksen sonrası Elazığ basın camiasının mihenk taşlarından biri olan; bu sıfatı Milad Erdoğmuş üstadım kullanmıştır. Yücel Çakmak ağabeyimin bu eserini okuyup birkaç okura okumaları için vesile olup kaleme almanın onurunu yaşarken böyle değerli bir eser özneli yazı yazmanın da heyecanıyla sürçü-lisan ettikse affola…