Bazı cümleler vardır ya hani tüylerini diken diken etmek için ağızdan çıkması yeterlidir. İşte bu hafta attığım başlık geçtiğimiz bugünlerde bende ve sanırım bu topraklarda yaşayan herkes de aynı coşkuyu, sevinci ve beraberinde haklı bir gururu hissettiriyor.
100 yaşındasın Cumhuriyet!
Öyle anlamlısın ki ne yazsam kelimelerim yetersiz kalır.
Türk milletinin tarih yolculuğunda tacını aldığı günsün.
Bir milletin millet olma yolunda verdiği mücadelenin adısın.
Kazanılmış zaferlerin, Kurtuluş Savaşı’nın, Çanakkale’nin ruhusun.
Kuvayi Milliyenin var oluşusun.
Bir komutanın, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve bu uğurda canını feda eden aziz şehitlerimizin kazandığı zaferlersin.
Anadolu kadınının döktüğü gözyaşısın.
Özgürlüğün, demokrasinin, barışın ve sevginin başkahramanısın.
Eşitliğin, adaletin, çağdaşlığın sembolüsün.
Akıl, bilim ve laikliğin önündeki ışıksın.
Türk tarihinde yeni bir sayfasın.
Sosyal ve hukuk devleti olma yolunda atılan en güzel adımsın.
Türk milletinin aklı hür, vicdanı hür nesillerisin.
Yüreğinde büyük bir aşkla vatan sevgisini taşıyan çocuklarımızın daha nice 100 yaşlarına şahit olacağı günsün.
Gözümdeki yaş, yetersiz kalan kuramadığım cümlelerimsin.
Boğazımı düğüm düğüm yapan, kalbimi titreten, göğsümü gururlandıran muhteşem bir devrimsin.
Cumhuriyet’in eşsiz mimarlarına ise teşekkürü borç bilirim.
Atam ve aziz şehitlerimiz sizler rahat uyuyun.
Rengini şehitlerimizin döktüğü kandan alan, şanlı bayrağımız bu göklerde hep dalgalanacak.
Emanetiniz, emanetimiz.
Kurduğunuz Cumhuriyet bugün tam 100 yaşında.