Türk askeri Çanakkale’de dünya ecdadına diz çöktürürken tarihler 1. Dünya Savaşı 1914 tarihinde başlayan ve devam eden 1915’i gösteriyordu. Adanalılar savaş esnasında bir bayırda konuşlanarak siperlerine küçük mavi bir plaket takmışlardı. Bu onların düşman askerleri karşısında birbirlerini tanıyıp kamufle olabilmeleri adına sır ve parolaydı. Adanalılar akıl almaz bir şekilde gizlenip, düşman askerlerini öldürüyor, sonrasında da öldürdükleri askerleri onlara nazire yaparmışçasına düşman askerlerine doğru atıyorlardı. Bir süre sonra, yüzlerce askerlerini esrarengiz bir şekilde kaybeden Anzak ve İngilizler, Adanalıların, savaştıkları bayır boyunca siperlerinde mavi plaketin bulunduğu bu askerlerin, olağanüstü şekilde kendi askerlerini öldürerek; kendilerine gözdağı verdiğini fark edince şok oldular. Hal böyleyken, Adanalı askerlerin bulunduğu sipere yaklaşmaya korkan düşman, “O tarafa sakın gitmeyin, onlar Tanrı’nın adamları” diyerek geri çekilmeye başladılar. O gün 900’ü aşkın Adanalı asker kahramanca şehit olmuş, bayırın adı “Adana bayırı” olarak anılmış, bu efsane de yıllar boyunca dilden dile anlatılarak, “Allahın adamları” sözü Türkçemize “Adanalılar Allah’ın adamları” şeklinde uyarlanmıştı. “Adana bayırı” Çanakkale dolaylarında il ismiyle anılan ilk ve tek yer olarak tarihe geçer. Çanakkale savaşının kazanılmasında ‘Conk bayırı,’ ‘Arı burnu’ kadar ‘Adana bayırı’ da hayati önem taşır. Şimdilerde o efsanevi hikâyeyi yamaçlarında gizleyen bu yer, unutulmaya yüz tutan ve bazen ziyaretçilerinin kendisini hatırladığı bir yer…
Çanakkale Zaferini andığımız 18 Mart’ta efsanevi bölgeyi hafızalarımızdan silmemek adına bu köşe yazımı hazırlayıp yazmak istedim. “Adana Bayırı’nı” daha çok insanın keşfetmesine vesile olalım ki, ne şartlarda bu toprakların kurtarıldığını yeni nesillere hatırlatalım. “Çanakkale ve Adana bayırı ruhu” sonsuza dek soylu bir dille yaşatılsın. Adanalı arkadaşımı çok sevmiş olmamın vesile olmasıyla “Adanalıyık Allah’ın Adamıyık” sözünün günümüzde de kullanıldığını ve ne anlama geldiğini, 900 Adanalı şehidin kanı ile yazılmış bir kahramanlık destanı olduğunu unutmayalım isterim sahip çıkalım isterim.
(Araştırma kaynağı: Adana 5 Ocak Gazetesi…)