Herkesin üzerinde hem fikir olduğu teknoloji çağımızın en büyük problemi “Sergilemek”
Acımızı da, mutluluğumuzu da ilk fırsatta topluma sergilemek için bir uğraş içindeyiz.
Gerçeklik olgusunu günden güne yitirdiğimiz, mahremiyet duvarlarını yok ettiğimiz bu çağda, bizi mutlu etmeyen gerçekliklerden kaçarak kendimize yeni -mış gibi yaşamalar oluşturuyoruz.
Oluşturduğumuz bu -mış gibi yaşamları da her fırsatta sergiliyoruz.
Kullandığımız sosyal ağlar bazen bu sergileme hastalığımıza yetmiyor.
Sokakta yürürken sergiliyoruz. Otobüste, dolmuşta girdiğimiz her kalabalık ortamda yalanlarımızı sergilemeye uğraş gösteriyoruz. Bunu yaparken bazen yanımızdaki arkadaşımızı bazen çalan bir telefonu araç olarak kullanıyoruz.
Ve artık bunun yanlış olduğunu söyleyecek kimsemiz kalmadı. Bizde, toplumda bu sergilemeyi kabul etti ve sessiz kaldı…
Sosyal hayatımıza etki eden sergileme alışkanlığı ne yazık ki kamusal alanında içinde bulunduğu en büyük sorun.
Elazığ Basınının çok sesliliği ve artık her tarafta mantar gibi türeyen web sitelerinin verdiği imkân birçok resmi kurumun başında olan yöneticileri de esir aldı. Yapılan veya yapılması gereken her faaliyet artık kamu kurumları tarafından bir nimet olarak sergileniyor.
Yapılan her etkinlikte kurumun başındaki idareci o etkinlik ile ilgili açıklama yapma zorunluluğu var(mış) gibi her etkinliğin sonuna kendi adına bir açıklama ekleyerek kurumunu, kurumunun verdiği imkânla yapılan etkinliği değil de kendini sergiliyor.
Dedik ya hastalık…
Doğan Cüceloğlu’nun bugünümüzü; “Ne demek 'mış gibi' yaşam? Düşüncelerinin arkasındaki niyetin farkında olmayan, sözü, gözü, davranışı birbirine uymayan insanların yaşamı demek. "Böyle insanlar var mı?" diye sorarsanız, çevrenize bir bakın! Aklı, düşüncesi çocuğuna yardım etmekle dolu olduğu halde asık yüzlü, kırıcı, ilgisiz anne veya babaları; öğretmen olduğunu söyleyen ama hiç kitap okumayan insanları göreceksiniz” cümleleri ile sorgulayan Mış Gibi Yaşamlar adlı kitabı kendi gerçekliğimiz ile karşılaşmanın ilk adımı olabilir.
Kendi gerçekliğimiz ile yüzleşip mış gibi bir hayata ihtiyaç duymadan yaşayabiliriz.
Yorum yazarak Elazığ Fırat Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elazığ Fırat Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elazığ Fırat Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elazığ Fırat Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elazığ Fırat Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elazığ Fırat Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elazığ Fırat Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elazığ Fırat Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.