Coğrafya kader mi?

Haber- Yorum: Kübra TÜRKAN

24 Ocak 2020’de yaşanan 6.8 şiddetindeki deprem sadece Elazığ’da değil komşumuz Malatya’da da hem can kaybına hem de maddi kayıplara neden olmuştu.  Depremi gündemden çıkarsak bile bölgemiz fay hatları geçiş üstü konumunda olduğu için bu şiddetli depremin ardından da Elazığ’da ve Malatya’da irili ufaklı depremler meydana geldi ve gelmeye de devam ediyor.

BAZI YAPILARA VERİLEN HASAR TESPİT RAPORLARI HÂLÂ KAFA KARIŞTIRMAYA DEVAM EDİYOR

Haliyle yaklaşık 3 yıl önce hasar tespiti yapılan yapılardaki durumun son hali ne boyutta bunu pek kimse bilemiyor. Deprem acısı henüz çok tazeyken ve can kayıplarını önlemek adına yapılan seri taramalar sırasında yapılara; ağır, orta ve hafif hasarlı ibareleri verildi. Kimi mülk sahipleri bu raporlara itiraz etti. İtirazlar sonucunda bazı yapılara ilk verilen raporlar değişti değişmesine ama bazı vatandaşların yaşadığı mağduriyetler henüz giderilmiş değil.

UZMANLARIN AÇIKLAMALARI DA VATANDAŞLARI RAHATLATMAYA YETMİYOR

Geçtiğimiz Pazar günü Elazığ yine güne 4.9’luk bir deprem ile uyanmak zorunda kaldı. Depremin ardından yerbilimciler vatandaşı rahatlatan açıklamalara imza atsalar bile; hala orta hasarlı yapılarda yaşadıklarını aktaran ve sağlam yapıların bile her sarsıntıdan sonra yorgun düştüğünü belirten vatandaşlarımız endişelerini gidermek konusunda zorlanmaya devam ediyor.

“ELAZIĞ’DA 65 BİN ADET RİSKLİ YAPININ OLDUĞU GERÇEK Mİ?”

Bilim insanlarından rahatlatan açıklamalar gelse dâhi Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği Yürütme Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Hakan Özdemir; 15 Ocak’ta meydana gelen deprem sonrası açıklamalarda bulundu. Korkutan iddialarda bulunan Özdemir; “Elazığ geri dönüşü olmayan bir yıkımla baş başa kalabilir” diyerek kentsel dönüşümden başka çıkar yolu olmadığına açıklık getirerek; Elazığ’da 65 bin adet riskli yapının olduğunu öne sürdü.

“HER SARSINTIDAN SONRA BİRÇOK VATANDAŞIMIZDA YUVAMIZ; TABUTUMUZ MU OLACAK KORKUSU VAR”

Hangi veri doğru kestirmek zor ama her sarsıntının ardından insanlarımızın yuvalarının tabutları olması endişesini taşıdıkları aşikâr. 24 Ocak Elazığ Depremi’nin izlerini silmek adına depremden sonra devlet millet el ele vererek çok ciddi sorunları büyük ölçüde el birliği ile aşmalarına rağmen özellikle bazı hasarlı yapıların varlığını sürdürmeleri ya da enkazlarının tam olarak temizlenememesi vatandaşlarımızın psikolojisini olumsuz etkilemeye devam ediyor.

KOMŞUMUZ MALATYA’DA DA ELAZIĞ DEPREMİNİN MAĞDURİYETLERİ SÜRÜYOR

Dün de Malatya Net Haber gazetesinde ‘Depremzedeler üç yıldır mağdur’ başlıklı bir habere yer verilerek 24 Ocak Elazığ Depremi’nin ardından Malatya Battalgazi ilçesinde bir binada oturan bina sakinlerinin hâlâ mağduriyetlerinin sürdüğüne dikkat çekilmiş. Haberde yer alan bilgiler de; “Binaya, önce ağır hasarlı raporu verildi, rapor daha sonra hafif hasarlıya çevrildi. Depremin üzerinde üç yıl geçmesine rağmen binaya hiçbir işlem yapılmayarak, kaderine terk edildi. Akasya Apartmanı sakinleri, üç yıldır mağdur durumda olduklarını sorunlarını anlatacak hiçbir yetkili ulaşamadıklarını savundu” ifadeleri yer aldı.

COĞRAFYA KADER Mİ?

Bu haberle karşılaşır karşılamaz coğrafya kader mi? Sorusu zihnimizde yankılandı ve komşumuzla sorunlar üzerinde de kader birliğimiz varmış dedik.  Deprem bölgemizin gerçeği bunun bilincinde bütün yapılarımızı sağlıklı oluşturmalı ve insanlarımız yuvalarında felâketler karşısında endişesiz güzel bir yaşam sürmeli.