Haber: Kübra TÜRKAN

Kanal Fırat ve Kanal E ekranlarına yansıyan Batuhan Baskal’ın hazırlayıp sunduğu Elazığ’ın Nabzı programına katılan FHGC Başkanı ve Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Semih Erdem; program süresince Baskal’ın yönelttiği tüm sorulara içtenlikle cevap verdi.

Başkan Erdem, programda tüm soruları içtenlikle yanıtladı

Başkan Erdem; FHGC’nin çalışmalarından; gazetemiz Fırat’tan, Elazığ basınına ve de  Elazığ’daki sorunlara yönelik bir takım bilgiler sundu.  Erdem; FHGC’nin 24 Ocak 2020 Depremi ve pandemi döneminde birçok faaliyetlerinin aksadığına ama 10 Ocak etkinliklerinin özellikle basın camiasından gelen kişilerin katılımı ile güzel bir şekilde icra edildiğine dikkat çekti. FGHC’nin 81 ilde etkili bir hale geldiğini de aktaran Erdem; “Basın mensuplarının faydalanması noktasında geçmiş dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’dan basın sitesi sözü aldık. Bu talebimizi de mevcut Bakan Mehmet Özhaseki’ye ileteceğiz. Cemiyet olarak bizler de kira ödemek yerine kendi yerimiz olsun istiyoruz” dedi. 

“Elazığ yerel basını çok iyi bir noktada”

“Elazığ’daki yerel basını görsel ve yazılı basın olarak diğer illerle kıyaslayacak olsak Elazığ yerel basını çok iyi bir noktada” diyen Başkan Erdem;  “Bu durum Elazığ’ın gururudur. Uydudan yayım yapan 2 kanla sahip bir şehiriz. Uydu kiraları çok yüksek çünkü. Bunları karşılamak kolay olmamasına rağmen yerel TV’lerimizin olması büyük kazanç. Günlük yayım yapan ve Basın İlan Kurumu’ndan ilan alan 4 günlük gazetemiz var. Her birimizin yayım politikası da çalışanları da gayet iyi bu da Elazığ basını açısından ciddi bir kazanç”  ifadelerini kullandı.

“İletişim lisesi ve iletişim fakültesi Elazığ basını için kazanç”

Elazığ basının ciddi bir yol aldığını aktaran Erdem; “Haftalık gazetelerimiz de var. Bunlar da görevlerini yerine getiriyor. Elazığ basını çok ciddi yol almış durumda.  Ayrıca İletişim Lisesi ve İletişim Fakültesi’nin Elazığ’da olmasının da hem kanallara hem de gazetelere katkısı oluyor. İletişim Lisesi’nde bir takım sorunlar var. İletişim Lisesi dileriz daha modern bir yapıda eğitim ve öğretime devam eder. Sadece Elazığ’a değil, bölgeye hitap edecektir burada yetişen ara elamanlar” dedi.

“Gazetemiz Fırat’ta çok güzel bir ekip var, onlarla çalışmak artı”

Program yapımcısı ve sunucusu Baskal; program sırasında gazetemiz Fırat’ın başarılı haberlerle sık sık ulusal basında da yer aldığına dikkat çekerek Erdem’e bu kez kendi gazetesinin başarısının sırrını sordu. Başkan Erdem de “Fırat gazetesi şu an 38 yaşında. Elazığ’da günlük yayım yapan gazeteler arasında en eskisi. İmkânlarımızın daha güzel olduğu daha geniş bir ortama taşındık. Ayrıca gazetelerin internet boyutları var. İnternette 6 kişi istihdam edilmesi gibi. Çalışan meslektaşlarımızın sayısı artınca daha geniş ve nezih bir yere taşındık.  Ben arkadaşlarımın hepsinden de memnunum isim isim hepsini sayacak olursam; Lokman var. Aysun, Remziye, Kübra Hanım var İrem ve Beyza var. Çoğunu tanıyorsunuz. Bizim gazetede aile ortamımız var. Benim de daha önce 80’li yıllarda muhabirlik yapmam etkili oluyor. Gazeteye müdahale etmem. Böyle bir ekiple çalışmam artı. Biz Elazığ’ın ulusala açılan penceresiyiz” ifadelerini kullandı.

“Gazeteciliği; gazeteciler yapmalı!”

Dezenformasyon yasasına dair bir takım bilgiler de veren Erdem; “Dezenformasyon Yasası yasalaştı ama tam uygulamaya geçmedi. Herkes ne yazık ki gazeteci oldu. Bunların disipline edilmesi oldu çünkü asparagas haberciliği ortaya çıktı. Gazetecilik mesleğini yapanlar, gazetecilik yapmalı. Kamu kurum kuruşlarında çalışan birçok kişinin internet sitesi var.  Gazeteciliği; gazeteciler yapsın!” dedi.  

“Yerel basın; bulunduğu ilin kılcal damarlarıdır”

Okur kitlesinin değiştiğine de dikkat çeken Erdem; “Artık her şeyin dijitalleşti. Ama gazetenin var olması gerekiyor. Ben istiyorum ki mürekkep kokusu alınsın” dedi. Yerel medya bulunduğu ilin kılcal damarıdır vurgusunda da bulunan Erdem; “Elazığ basının sorunları yansıtmakta başarılı buluyorum. İşini yapanların hakkını veriyoruz, yapmayanları da uyarıyoruz” dedi.

“Ben bardağın dolu tarafından bakan biriyim”

Baskal; Erdem’e Elazığ ile ilgili yapılması gerekenleri sordu. Erdem; “Bardağın boş ve dolu tarafı var. Ben bardağın hep dolu tarafından bakıyorum. 35 yıldır İstanbul’dayım arada bir buraya gelip gidiyorum. Çünkü ekibim profesyonel. Bardağın dolu tarafından bahsedersek OSB’de cidden büyük yatırımlar var. Elazığ’ın 3 ya da 5 yılda tekstil merkezi olacağına inanıyorum. OSB, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsamız, geçmiş dönem vekillerimiz ve şimdiki vekillerimiz de Elazığ’da bir şey yapmak için koşturuyorlar. ASKON ve MÜSİAD gibi etkili STK’lerimiz var” diyerek 2. OSB’de yatırım yapmak isteyenlerin olduğuna da dikkat çekerek, tüm bunlar bardağın dolu tarafıdır vurgusunda bulundu.

“Elazığ insanı kendini kamuda çalışmaya şartlamış”

“Bardağın boş tarafı olarak da Malatya’da neden 3 biz de neden tek OSB var kıyasında bulunulabilir” diyen Erdem; “Bizim OSB’mizde çok kuvvetli firmalar var. 1. OSB doldu ve kentte 2. OSB’ye ihtiyaç var. 2. OSB tamamlanırsa güzel olur.  Hemşehrilerimizin sıkıntısı özel sektörde çalışma endişesi içinde. Kamuda çalışmaya insanımız kendisini şartlamış. OSB’deki firmaların çoğu işçi bulma sıkıntısı çekiyor” diyerek bunların aşılması gerektiğine dikkat çekti. Fırat Üniversitesi’nin de Elazığ için çok ciddi bir artı olduğuna da değindi ve Elazığ’da ikinci bir üniversite olması gerektiğini aktardı.

“Turizm; Elazığ’ın en büyük eksikliği”

Turizmin Elazığ’ın en büyük eksikliği olduğuna da dikkat çeken Erdem; “Harput; açık hava müzesi konumunda. Göl manzaralı kayak merkezi olan tek iliz. Hazar Gölümüz var. Ege’deki kıyılarla yarışır seviyede. Geçmişte mavi bayrağımız vardı ama artık kaybettik. Kanyonlarımız var ama değerlendiremiyoruz. Yani en büyük eksikliğimiz turizm. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları Harput’ta güzel işler yapıyor. Artık illerinde pazarlanması lazım. Biz çok ciddi fırsatları kaçırdık.  Elazığ’a neden turlar gelmesin? Bunlar olmayacak şeyler değil” dedi.

“Basın müzemiz; yüz akımız”

Emniyet patlamasının ardından Elazığ Müzesi’nin tadilatının sürdüğünü aktaran Erdem; “Müzenin olmadığı kentte müze haftası kutladık. Gazete olarak bunu da işlemiştik. Basın müzesi Elazığ’ın hakkıydı ve dört dörtlük bir müze oldu. Basın müzesi yüz akımız. Burada emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Dört gazeteciler cemiyeti var. Bize kalıcı yer tahsis edilmeli. Bizler geçiciyiz ancak Elazığ’a Basın Cemiyet Binası yapılmaması büyük bir eksiklik. Neden bizim sosyal donatılarla çevirili bir alanımız olmasın. Sosyal tesislerimiz olmalı” dedi.

Başkan Erdem, depremzedelerin sıkıntılarını da aktardı

“Depremzedelerin sorun ve sıkıntıları yok desek olmaz” diyen Erdem; “Yeni yerleşim yerlerinde okullar en tepeye yapılmış buranın kışı var. Öğrenci nasıl çıkacak? Okullar yerleşim yerlerine uzak olmamalıydı. Minibüs hattı ve belediye otobüs seferlerinin arttırılması lazım. Okul, fırın ve market şart. En az iki üç market olmalı ki tekelleşmede olmasın. Muhtar beyle görüştük Pazar açılmış ama henüz yeterli değil. Hâlâ eksiklikler çok. Binalardaki eksiklikleri iletmek için vatandaş müteahhidi bulamıyor. Müteahhitler gelip binaların eksikliğini gidermeli. Sonuçta depremzedelerin ekonomik gücü belli” dedi.

“İnşallah gün geçtikçe Elazığ’ın sorunları azalacaktır”

Programda son olarak Elazığ’ı sevdiğinin notunu düşen Erdem; “Memleket bizim. Elazığlı olmak ayrıcalıktır.  Bunu il dışında daha iyi anlarsınız. Hepimiz memleketin daha iyi yerlere gitmesi adına kent geneli bir çaba veriyoruz. İnşallah gün geçtikçe sorunlarımız azalır. Yıkım işlemleri de kent için bir sorun; toz ve absest yayılıyor bu konuda da daha hassas olmalıyız” diyerek; Baskal’a ve program izleyicilerine teşekkür ederek, yayını tamamladı.