Sevgili okuyucularımız bugünkü yazımızda 1 Eylül itibari ile kira ilişkisinden kaynaklı davalarda zorunlu hale getirilen ve dava sürecine girilmeden veya dava sürecinde başvurulan mahkeme dışında uzlaşma yolu olan arabuluculuk uygulaması hakkında siz değerli okuyucularımızı bilgilendireceğiz.

1 Eylülden sonra kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk getirildi

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada ekonomik şartların ağırlaşması karşısında kira bedellerinin öngörülemeyecek oranda hızla yükselmesi, kira uyuşmazlıklarında ciddi bir artışa neden olmuş ve ciddi sayıda kira uyuşmazlığının yargıya taşınması nedeniyle davalarda görevli olan sulh hukuk mahkemelerinde olağanüstü bir yoğunluk yaşanmasına neden olmuştur. Mahkemelerde dosya yoğunluğunun artması nedeniyle duruşma günlerinin çok ileri tarihlere verilmesi ve yargılamaların çok uzun sürmesi nedeniyle taraflar hak kaybına uğramaktadır. Bu kapsamda uğranılan hak kayıplarını önlemek, mahkemelerin iş yükünü azaltmak, hızlı ve ekonomik çözümler üretmek amacıyla getirilen düzenleme ile kira uyuşmazlıklarından kaynaklı davalarda arabuluculuk şartı getirilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek yasalaşan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartı haline getirildi. Bu uyuşmazlıklarda 1 Eylül'den itibaren taraflar dava açmadan önce arabulucuya başvuracak. Kanun hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar için mahkemede dava yoluna gitmeden evvel arabuluculuğa başvurma şartı getirildi. Burada arabuluculuğa başvurma şartı dava şartı olup, bu şart yerine getirilmeden doğrudan doğruya dava yoluna başvurulursa dava reddedilecek.

Yeni uygulama devam eden davaları etkileyecek mi?

Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulaması 1 Eylül 2023 tarihi itibariyle başlayacaktır. İlgili düzenleme bu tarihten önce açılmış olan davalar ile İstinaf ve Yargıtay’da görülmekte olan davaları herhangi bir şekilde etkilemeyecektir. Bunun yanında arabuluculuk süreci hakkında genel itibari ile bilgilendirme yapılmasında faydalı olacağı düşüncesindeyim. Arabuluculuk hakkında aşağıda detaylı olarak bilgilendirmeler yapılmıştır.  

Arabuluculuk nedir?

Arabuluculuk, aralarında uyuşmazlık bulunan tarafların aralarındaki anlaşmazlıklarını çözmek için mahkemeye gitmek yerine, tarafsız ve uzman bir üçüncü kişi olan bir hakemin yani arabulucunun yardımını alarak uyuşmazlıklarını kendi aralarında çözmeleri şeklinde yürütülen bir süreçtir. Arabulucunun görevi taraflar arasında hakem görevi yaparak anlaşmalarını sağlamaktır ancak bu süreci yönetirken arabulucunun görevi karar vermek değildir. Arabulucu, tarafların sorunu tam olarak anlamalarına, birbirleriyle konuşmalarına ve çözüm yolları üzerinde anlaşmalarına yardımcı olur. Arabulucu taraf tutamaz ve hukuki tavsiye veremez. Arabuluculuk zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olarak ayrılmaktadır.

Zorunlu arabuluculuk nedir?

Hukukumuzda, bazı davalarda tarafların arabulucuya başvurma ön şartı getirilmiştir. Açıkça belirlenmiş olan davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Yani, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. İş davaları, Ticari davalar ve tüketici davalarının yanında 1 Eylül itibari ile kira ilişkisinden kaynaklı davalarda zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır.

İhtiyari arabuluculuk nedir?

İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.

Arabuluculuk sürecinde gizlilik ilkesi

Arabuluculuk süreci gizli yürütülmesi gereken bir süreçtir. Arabulucu huzurunda gerçekleştirilen toplantıda kullanılan tüm bilgi, belge ve kayıtları gizli tutulmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sırasında hiç kimse fotoğraf çekemez, ses veya görüntü kaydedemez taraflar arasında arabuluculuk toplantısında geçen konuşma ve görüşmeler başka yerde kullanılamaz. Arabuluculuk faaliyetinin gizli yapılmasının neticesi olarak; taraflar arabuluculuk süreci sonunda bir anlaşmaya ulaşamadıklarında, arabuluculuk sürecinde ifade edilen beyanlar veya ileri sürülen belgeler mahkemelerde delil olarak kullanılamaz. Bunun yanında arabulucunun da davalarda tanık olarak dinlenilmesi mümkün değildir.

Arabuluculuk neticesinde tarafların anlaşması

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Toplantı neticesinde arabulucu tarafından görüşmenin neticesine ilişkin olarak düzenlenecek tutanak arabulucu, taraflar veya avukatlarınca imzalanır. Arabuluculuk neticesinde taraflar uyuşmazlığın çözümü noktasında bir anlaşmaya varmışsa, arabulucu tarafından bu anlaşmanın tüm unsurları düzenlenecek tutanak ile yazılı hale getirilerek imza altına alınır.

Anlaşmaya uyulmaması halinde icra edilebilirlik şerhi

Taraflar arasında arabuluculuk süreci neticesinde bir anlaşmaya varılması ve anlaşma tutanağının taraflarca imza altına alınmasına rağmen taraflardan birinin anlaşmaya uymaması neticesinde diğer taraf görevli olan yetkili sulh hukuk mahkemesine başvurarak ilgili arabuluculuk anlaşma tutanağına icra edilebilirlik şerhi verilmesini talep edebilir. İcra edilebilirlik şerhi içeren anlaşma belgesi, mahkeme tarafından verilen bir karar gibi, yani ilam niteliğindeki bir belge gibi işlem görür. Bu şerh icra dosyasına itiraz edilmesi durumunu engellemektedir.

Arabuluculuğun faydaları nelerdir?

Taraflar arasında yürütülen arabuluculuk uygulaması toplumsal ve ticari alanda pek çok fayda sağlanmaktadır.  Arabuluculuk taraflar arasındaki sorunlara etkili, hızlı ve kolay çözümler sağlar. Sorunların mahkeme ve dava yoluyla çözülmesi yolunda yargılamanın uzun sürelerle sonuçlanmasını yerine arabuluculuk görüşmeleriyle uyuşmazlığın çok daha kısa sürede çözülmesi mümkündür. Arabuluculuk çok daha ucuz bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir ve arabuluculuk sonucu düzenlenen anlaşma tutanağı, uyuşmazlığı kesin olarak karara bağlamaktadır. Bunun yanında arabuluculuk itibarı korumanın en etkili yoludur zira uyuşmazlıkların, aleni yargılamalar yerine yukarıda da anlatıldığı üzere gizli arabuluculuk görüşmeleri yoluyla çözümlenmesi ticari sırların ve itibarın korunmasına katkı sağlamaktadır.