İnsana, hayata dair kalıcı bir mükalemeyi kaleme almışken ülkemizi, hatta dünyayı yakından ilgilendirin, sadece bugün ile değil; gelecek ile de yakın alakası olan 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri sonrası Yüksek Seçim Kurulu’nun TBMM 28. Dönem Milletvekilleri Mazbata takdim sonrasını, 28 Mayıs 2023 İkinci Tur Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ve 28. Dönem Milletvekillerinin TBMM kayıtları ve sonrasında neyime lazım, bana ne demek birçok kişi için nerede ise mümkün değil gibi!
Öyle ya siyasetsiz, politikasız, idaresiz iş nerede ise yürümüyor ve yürümez gibi. Hele hele bu işte ağzı olan konuşuyorsa, alaylı olarak müdahil olmak varsa, maksat tanıtım ve etkileme ile hesaplar karşılık buluyorsa “insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” hakikati, “halka hizmet, Hakka hizmettir.” düsturu, İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğinin ve Kalem’in insana hizmette sınır tanımamak, şekilden öte insan olabilmek, gönüllere dokunabilmek, işleri kolaylaştırmak, geride hoş bir sada bırakabilmek, ölümsüz eser bırakabilmek için…
Hesabi davranmadan samimiyet, sadakat, vefa, hürmet, muhabbet, güven, adalet, liyakat, hizmetkârlık anlayışı içerisinde hasbiyane bir şekilde insanların işlerini kolaylaştırmak için…
Yıllardır bu işleri bizzat bilen, yaşayan tecrübeli, çok yönlü verimli bir hal içerisinde sadece kulağa küpe değil; insanlığa en faydalı olabilmek anlayışı içerisinde takdir edilecek, tasvip edilecek; istenmeyen durumları da kabul etme anlayışı içerisinde Kalem’e müsaade edelim.
Siyasete, politikaya ilgi duymak, öğrenmek, bilmek, yatkın olmak, içerisinde olmak adına, alaylı olmak ile karışık bir süreç öğrencilik dönemlerinden üniversite yılları ile daha olgunlaşak bugüne gelen alışılmış bir durum. Ancak askerliğin terhis dönemindeki son zamanı siyasete atılmak için adeta bir dönüm noktası. Refah-Yol dönemi…
TBMM’de ziyaret derken Kalem kendisini gayrı resmi, fahri, özel bir ifade ile kendini TBMM’de Danışman olarak adım atarak askerlik sonrası 20. Dönem Milletvekilliği döneminde 1997 yılının ilk aylarında resmen milletvekilliği dönemi ile merhaba siyaset, politika dönemi başlıyordu.
TBMM’de iktidar-muhalefet-ana muhalefet dönemlerinde geçen milletvekili danışmanlığı, basın danışmanlığı, milletvekili sekreterliği, komisyon görevi, değişik birimlerde geçen çalışmalar, hizmetler, tecrübeler… Dile kolay yirmi altı yıl.
Gelelim Türkiye’nin göz bebeği TBMM’ye…
Başkentte okumanın avantajı ile boşluk bulunca ilk adım attığım yer TBMM, meclis idi. ziyaretler, talepler, görüşmeler… Aslında bir noktada uygulamalı eğitim de diyebiliriz bu sürece. Önce uzaktan, sonra yakından TBMM…
Bu süreçte dahi insan biraz da yatkınsa öğrenme, anlama, kendini ifade edebilmek, karşı tarafı anlayabilmek, nezaket kuralları, beden dili, örnek rol model … gibi birçok yönden geliştiriyor insan. Hele hele tırmanarak yürüdüğünüz hayat merdiveninde arkanızdan siyasete, politikaya girecek makam, değişik güçler yoksa bu tam da bir fırsat!
Gençliğinizi, aktifliğinizi de birçok özellikle harmanlanıp bir de samimi, dürüst, gayretli, ilkeli, gayretli, cesaretli, sosyal, kendine özgüveni olana bir kişi olarak bir de gayretli, çalışkansanız…
Halisane çocukluğunuzdan gelen meziyetlerinizi mukaddesata, vatana, millete, memlekete yönelik değerlendirip taçlandırıyorsanız bu güzel süreç hayatınıza bir başka anlam ve güzellik katmaya başlıyor.
Üniversite mezuniyetine kadar gelişmeye, değişmeye, hizmetkârlığa adanmış sosyal hizmet mesleği ile sosyal hizmet uzmanlığı ile el değişmiş yazıdan, diplomadan, şekilcilikten öte sosyal hizmet ile siyasetin, politikanın kol kola, gönül gönle koordineli bir şekilde birbirini takip eden adımlar…
1997 yılı farklı bir dönemdi artık. Özel statüde, özel giriş kartı ile milletvekili danışmanlığına artık yarı resmi bir şekilde aidiyet duygusuna doğru yol alırken artık resmi olarak milletvekili danışmanı olarak silinmez izlere doğru adım atılıyordu.
Ta çocukluk yıllarında aklı yetiyor dedikleri bir dönemde önünde, yanında, arkasında baba desteği dışında desteği, işini kolaylaştıran önder, bilge, model kişi olmadan tırnaklar ile emekleyerek, helal bir halde uzun ince, zor, meşakkatli; ama hayırlı bir yolculuk devam ediyordu kalem için…
Şanstan öte emekle, gayretle, çalışarak samimiyetle yürüyordu Kalem. Tek dayanağı Allah’tı ve nasip ettiği yol arkadaşları…
Birçok kişinin arzu ettiği TBMM Milletvekili Danışmanlığının resmi kart-yaka kartının milletvekili yardımcı personeli yazmasından kaynaklanan sorunlar, Merhum Özal ile hız kazanan danışmanlık sürecinin bir şekilde önünün tıkanması, masa-odalarının olmaması, milletvekilinin danışmandan öte her işimi yapar mantığı ki hâlâ devam ediyor. Bununla birlikte ilgili kanunla görevlerinin sınırlandırılarak işlevselliğinin kısıtlılığı, görevlendirme ve kararın milletvekilinin iki dudağı arasında olması ki hâlâ bu durum devam ediyor.
Daha sayılabilecek onlarca olumsuzluğa rağmen milleti temsil eden seçilmiş özel bir kişi ile olmanız, milletvekili şahsında seçim bölgesine, insanlara, siyasi partiye, değişik çalışmalara katkıda bulunmak, teşkilatçılık, basın… gibi konularda bir değer olmanın yanındaki bu ilkin en güzel yönü kaliteli insanlarla, danışmanlarla o günden bugüne sayıları azalsa da kardeşlik ve birliktelik ruhunun hâlâ ölümsüzlüğünü ve ilk tazeliğini korumasıdır.
Elbette ki zorluk, mazeret diye bir şey yoktu ve olamazdı da… kutsal davalara hizmette, insana, memlekete, vatana hizmette bana ne, neyime lazım, bıkkınlık, küskünlük, rehavet, kaçmak olmazdı ve olamazdı. Hele hele işin içerisinde Size bir şeyler emanet edilerek vekalet veriliyorsa en iyi bir şekilde o işin yapılması elzemdir.
İbadet eder gibi çalışmalar sürerken iç ve dış müdahaleler, demokrasi, cumhuriyet elden gidiyor yaygaraları ile aslında kansız post modern darbe ile hukuk adına hukuksuzlar yapılıyordu. Önce kırka yakın emsaliniz varken sadece Sizin maaşınız kesiliyordu. Hukuksuzluk yapıldı diye idari mekanizma işlemediğinden hukuk aradığınız mahkemede mezun olduğunuz lise ve seçimle TBMM temsil edilen partiden dolayı kaybettiğiniz mahkeme.
Ötekileştirme ile TBMM çatısı altında şahıslara yönelik baskılar, insan hakları ihlalleri sonrası kapatılan parti sonrası yaşanan mağduriyetlere TBMM ve hukuk kapısında yaşanan çaresizlikler ve sonrasında kurulan partinin de kısa bir süre içerisinde kapatılması ile sadece isim değişiklikleri ile devam eden mağduriyetler.
Alaylı olarak görev yapılan TBMM’de inanç, kültürel, insani, ahlaki değerler, hasletler ve hassasiyetler karşısında gösterilen samimiyet ve gayret karşısında iyilere elbette söz yok; bin dokuz yüz doksan yeri yılından beri maalesef birçok şey aynı değişmedi; değişmiyor.
Bir yandan ne olursa olsun işini mükemmel yapan, iyi hallerine rağmen tanıtım ve reklama yönelmeyen işin ehli milletvekili danışmanlar, diğer yandan biten dönemler sonrası ben iyi danışmanım diye yeni seçilen milletvekilini ikna edenler, gösterişle karar verdirenler; diğer taraftan mutedil yaklaşımlar dışında zor şartlar sunan, işi yabancı dillere boğan, tecrübesizler ordusuna itibar eden, hatıra binaen danışman tercih edenler…
Yani bazı şeyler değişse de maalesef kalıplar kırılamıyor. Ne diyelim hayırlı pazarlar, alışverişler, tercihler, ekipler, hizmetler olsun.
Önemli olan muayyen dönemlerde yapılanlarla gönüllerde yer alarak ölümsüz olabilmektir.